Listenin ikincisi ile kötülüğe kaldığımız yerden devam ediyor ve bilimkurgu yapımlardaki kötüleri birer birer tanıyoruz. Hikayeleri tamamen siyaha dönüşmeden önce, var olan tüm renklere bulandıklarını ve nihayetinde siyaha eriştiklerini unutmadan izlemek gerekiyor onları. Bu sebeple bazen beyazın sönük ya da parlak hallerine denk gelebiliriz onlarda. Haliyle kafamız da karışıyor bazen; aslında iyiler mi, yoksa kötüler mi? Neye göre, kime göre? Bazıları ise doğuştan salt siyah, onları izlemek de ayrı bir keyif.
Listeye geçmeden hemen evvel belirtelim; içerik herhangi bir sıralamaya dayanmıyor. Hadi spoiler yemeden bilimkurgu animelerinin aşka getirecek kötü karakterlerinin ikinci listesine dalalım!
Izamura
Sakasama no Patema (2013)
Az bilinen enfes bilimkurgu yapımlardan biridir Sakasama no Patema. Eğer ki yolunuz henüz kesişmedi ise izleme listenizde üst sıralarda yer verin ona.
Tepetaklaklar’a karşı yoğun bir nefret besleyen Izamura, totaliter rejimle yönetilen Aiga’nın hükümdarıdır. Yerçekimi kazasında göğe düşenlerin ve yerin altında yaşamaya başlayan “tepetaklak“ların günahkar olduklarını, Aiga’nın bu kazadan sonra kurtulan tek seçilmiş bölge olduğunu ve tepetaklakların bu safkan ırkı yok etmemeleri için ortadan kaldırılmaları gerektiğini düşünür ve bunu düşüncede bırakmaz. Her diktatör gibi insanları yönetebilmek için dine ve katı kurallara sarılır. Günahkarlar göğe düştüğü için Aiga vatandaşlarının göğe bakmaları ya da belirlenen kuralların dışına çıkmaları vatandaşlıklarını tehlikeye atar. Vatandaşlarına korku salarak Aiga güzellemesi yapan Izamura; son tepetaklak ölene kadar caniliğini devam ettirecektir. Sakasama no Patema’nın tüm manevi değerlerine yansıma yapan Izamura yapımın en önemli karakterlerinden biridir.
Seijiro ‘Chairman’ Inui
Paprika (2006)
Noir türünü bilimkurguyla harmanlayarak avangart sinemanın en iyi örneklerinden birine imza atan Satoshi Kon’un Paprikası’ndaki Sijiro’nun, yani Başkan’ın karşımıza bir güç timsali olarak çıkmasını beklleriz ama o, daha da güçlü tezatlar yansıtmak için karşımıza tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam olarak çıkar. Tekerlekli sandalyenin üstündeki yaşlı adam Psikiyatri Araştırma Enstitüsü başkanıdır. Dr. Seijiro Inui, hastalara yardımcı olabilmek için rüyalar aleminin kapılarını aralayan DC Mini’nin kullanılmasına karşıdır, ona göre bu tarz aletler asla icat edilmemelidir.
Gerçekliğinde bunu savunduğunu gördüğümüz Başkan, DC Mini’lerin çalınmasından, rüyaların birbirine karışmasından sorumlu kişidir. Bunun için DC Mini araştırma ekibindeki Dr. Osanai Morio’yu da sağ kolu gibi kullanır. DC Mini ve Osanai sayesinde, Başkan rüyalarda istediği kişi olabileceğinin farkına varır. O artık rüyalar aleminin Tanrı’sıdır; her şeyi yutan, rüyalardan beslenen ve beslendikçe kara bir varlığa dönüşen…
Squealer ‘Yakomaru’
Shinsekai Yori (2012)
Nüfusun % 0.1’inde, psikokinezik güçler ortaya çıktıktan sonra kaos dünyayı ele geçirir. Baskıcı rejimlerin yükselişi ile çöküşe geçen dünya, maddeyi cisimleştiren ve uzaktan kontrol eden Juryoku isimli bu insanların yeteneği yüzünden yok olur ve yeni dünya tüm hızıyla şekillenir. İşte o dünyada “can faresi” olarak yaşayan Squealer, kahramanlarımızı ve arkadaşlarını, yoldaşlarını manipüle ederek büyük bir savaşın yolunu açar. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak ve azınlıklara eşit haklar tanınması sağlamak için kötüleşen ve bu uğurda yapılan her şeyi mübah gören karakterleri anımsadınız mı? İşte Yakomaru onlardan biri.
Animenin son bölümündeki konuşması ile herkesi derin düşüncelere gark eden bu karaktere yapılan işkence de, insan özünün ne kadar kötü olabileceğini bir kez daha öğütlüyor bize.
Muska ‘Romuska Polo Ur Laputa’
Tenkuu no Shiro Laputa (1986)
Bilimkurgu ve fantezinin homojen dağıldığı yapımlar damakta ayrı bir tat bırakır; Laputa da onlardan biri. Albay Muska, Ghibli filmlerinde, dizilerinde rastladığımız tipik kötülerden biri. İktidarı ele geçirmek, dünyaya hükmetmek gibi arzuları tarafından yönetilen Muska; kayıp Laputa şehrini bulup emellerini gerçekleştirene kadar önüne çıkan her engeli yok etmeye odaklanmıştır. Özellikle de ana karakterimiz Pazu’nun baş düşmanıdır ve uzaktan akrabası olan diğer ana karakterimiz Sheeta’ya ve dava arkadaşlarına karşı en ufak bir acıması da yoktur.
Hiro Shishigami
Inuyashiki (2017)
“Elfen Lied çok kanlı” diyenlere siz bir de Inuyashiki’yi önerin. Her bölümde kan gövdeyi götüren animenin, Yagami Light’ı da sanırım Hiro’dur. Yalnız bu benzetmem lütfen yanlış anlaşılmasın; ne Light gibi akıllı bir karakterdir ne de bir ideolojinin peşindedir. Sadece karıştığı kaza sonucu android güçler elde ettikten sonra her önüne gelene “bang bang” nidaları ile saldıran ve onları öldüren anime müptelası bir liselidir. Antagonist ve protagonist’in keskin çizgilerle ayrıldığı “vur patlasın” türündeki anime, ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiyi kendine has aksiyon anlayışı ile ele alır. Çünkü animenin protagonist’i; sosyopat Hiro ile aynı kazada, aynı güçleri kazanan ve kazadan önce kanser olduğunu öğrenen yaşlı Ichirou Inuyashiki’dir.
Listenin üçüncü ve son bölümünde görüşmek üzere! Kötü kalın…