Pioneer ve Voyager uzay araçları, bir gün onları bulacak olanlara gönderdiğimiz mesajlarla ünlü. İki Pioneer uzay aracı birer plaka taşırken, Voyager’lar ise fonograf kaydına sahip. Bu nesneleri hazırlamak için muazzam miktarda çaba harcadık. Ancak uzaylı bir gözlemci, yıldızlara gönderdiğimiz bu mesajları gerçekten anlayabilir mi? Mesajların anlaşılıp anlaşılmayacağı konusunda hiçbir şeyi garanti olarak kabul edemesek de, uzay aracını bulabilecek varlıkların en …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Voyager
Voyager Uzay Programı Üzerine
NASA, 1977 yılının iki ayrı ayında, ikiz uzay araçları olarak bilinen Voyager 1 ve Voyager 2‘yi Florida’daki Cape Canaveral üssünden uzaya gönderdi. Voyagerlar’ın orijinal tasarım amacı Jüpiter, Satürn, Satürn’ün halkaları ve bu iki gezegenin büyük uyduları üzerinde yakın geçiş araştırmaları yapmaktı. İki ayrı gezegeni kapsayan görevlerini yerine getirmek için Voyager 1 ve Voyager 2, beşer yıl boyunca çalışacak biçimde inşa …
Devamını gör »NASA’nın Uzaylılara Göstermek İstediği 115 Fotoğraf
“Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız… Sabah şerifleriniz hayırlı olsun.” Bu Türkçe sözler, biri bizden 21.7 milyar, diğeri 18 milyar kilometre uzakta olan iki NASA uzay sondasının gövdesine eklenmiş altın birer plak üzerine kazınmış halde bulunuyor. Ola ki ileride bir gün, gramafonu icat etmiş zeki bir uzaylı türün eline geçerse, onlara çoktan eskimiş bir şekilde, ama yine de Türkçe olarak günaydın diyebileceğiz. …
Devamını gör »Enceladus’ta Yaşam Mümkün mü?
Bir buz dünyası. Ama kalın buz tabakasının altında küresel bir tuzlu su okyanusuna sahip. Çorak, soğuk ve bembeyaz bir çöl. Kutuplarından birinde buz volkanı veya gayzer benzeri doğal oluşumlar var. Bu oluşumlardan zaman zaman fışkıran sıvı, kar ve buz şeklinde tekrar yüzeye dökülüyor. Hayır, bir bilimkurgu yazarının yarattığı hayali bir dünyadan değil, Güneş Sistemindeki en ilginç gök cisimlerinden birinden söz ediyoruz: Enceladus‘tan… Satürn’ün …
Devamını gör »Bilimkurgu Ne Yapar?
Bilimkurgu etrafında 6 güneş olan bir gezegen hayal eder. Burada yaşayan “insanların” hiç gece görmedikleri için karanlıkta kalmaktan çok rahatsız olduklarını öngörür. Kozmik dansla 20.000 yılda bir gece yaratır. İlk defa gece gören insanlar deliye dönerler, en mantıklı (!) hareket olarak da her şeyi yakmaya başlarlar. Ama bu deliliklerinin sebebi karanlık değildir aslında, hepsi de arada sırada karanlıkta olmak zorunda …
Devamını gör »Borg’un Asimile Edemediği Tür: 8472
’’Zayıf yok olacak.’’ – Tür 8472 Star Trek sayesinde hayatımıza birçok tür girdi. Tür 8472 de bunlardan bir tanesi. Bu tür birçok farklı yönüyle diğerlerinden ayrılır. Neden onlara Tür 8472 diyoruz? Çünkü bu tür ile ilk temas Borg tarafından yapıldı. Borg’un her türü numaralandırma gibi bir huyu vardır. Bu tür de bu huydan nasibini almıştır. Fakat Star Trek Online isimli …
Devamını gör »Star Trek: Deep Space Nine
Animasyon seriyi saymazsak Uzay Yolu evreninin 3. dizisi olan Star Trek: Deep Space Nine, 1993 – 1999 yılları arasında yayınlanmış ve 7 sezon sürmüştür. Rick Berman ve Michael Piller‘ın yönettiği dizi, evrenin yaratıcısı Gene Roddenberry’nin ölümünden sonra, onsuz çekilmiş ilk Uzay Yolu eseridir ve alıştığımız Star Trek yapımlarından oldukça farklıdır. Roddenberry’nin yokluğu dışında oyuncu kadrosundaki değişiklikler de göze çarpar. 1993 yılına gelindiğinde orijinal Uzay Yolu serisinin kadrosu epey yaşlanmıştı ve emekli …
Devamını gör »İnsan Nesli Tükense Bizden Geriye Ne Kalırdı?
Eğer 4.5 milyar yıllık Dünya‘nın yaşını bir yıla indirgeyecek olsaydık, modern insanın ortaya çıkışı 31 Aralık saat 23:52’ye tekabül ederdi. Dünya bazlı kozmik yılın son dakikalarında ortaya çıkmamıza rağmen büyük ilerlemeler ve atılımlar gerçekleştirdiğimiz ortada. Tarımı öğrenip yerleşik hayata geçişimiz, bilimsel ve düşünsel yeteneklerimizdeki artış; ateşin, yazının, elektriğin, radyonun, televizyonun, uçakların, bilgisayarın icadı, uzaya ve Ay’a açılışımız, diğer gezegenlere araçlar …
Devamını gör »Sayın Türkçe Bilen Uzaylı Arkadaşlarımız…
1977 yılında NASA tarafından uzaya gönderilen Voyager uydularının asli iki görevi vardı: İlki başarabilirlerse haklarında çok az şey bildiğimiz Güneş Sistemimizdeki uzak gezegenlerle ilgili topladıkları verileri Dünya’ya göndermek. İkinci görevleri ise: İlk görevlerini tamamladıktan sonra Güneş Sistemi‘nin ötesi hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlamak amacıyla yıldızlararası bir yolculuğa çıkmak. İlk görevlerini başarıyla yerine getiren uydular, şu an ikinci görevleriyle meşguller. …
Devamını gör »