Etiket Arşivleri: Solaris

Bir Tarkovsky Şaheseri: Solaris

“Uzayı fethetmek falan istemiyoruz aslında. Dünyayı durmadan genişletmek istiyoruz. Diğer dünyaları istemiyoruz, bir ayna istiyoruz sadece.” Hayal kırıklığına uğramış ve paranoyak Dr. Snaut (Yuri Yarvet) tarafından dile getirilen bu sözler, Andrei Tarkovsky’nin 1972 tarihli başyapıtı Solaris’in varoluşsal krizini ve korkutucu hakikatini basit ama etkili bir şekilde özetliyor. Yalnız, yarı yarıya terk edilmiş bir uzay istasyonunda ve en az onun kadar …

Devamını gör »

Kişisel Sinema

Yönetmenlik sanatı, teknik bilginin yanı sıra, belli bir entelektüel seviye gerektiren bir meslektir. Mesleki gelişimin en büyük gerekliliklerinden biri üretmektir. “Halk için sanat” anlayışı ile yola çıkmak, belli bir zaman sonra tekrara ve yaratıcı anlamda tıkanıklığa sebebiyet verecektir. “Sanat için sanat” bakış açısı ile ortaya konulan farklı işler ise zamanla anlaşılıp kabul görecektir. Stanley Kubrick yönetimindeki 2001: A Space Odyssey, …

Devamını gör »

Bilimkurgunun Yaşayan Gezegenleri

gaia

Özellikle keşif odaklı hikayeleri işleyen bilimkurgu eserlerinde karşılaştığımız yaşayan gezegenler, aşina olmadığımız bir unsur olarak hikayeye girip ilgimizi canlı tutar. Avatar’ın Pandora’sını, Vakıf’ın Gaia’sını ya da Solaris’i göz önüne alacak olursak, bu gezegenlerin dahil oldukları eserlere cazibe kattığını görürüz. Bilimkurgunun alametifarikalarından olan yadırgatıcılık, yaşayan gezegen betimlemeleriyle zirve noktasına ulaşır. Doğa anayı keşfettikçe duyduğumuz hayranlığın bir benzerini , bilimkurgunun bu yaşayan …

Devamını gör »

Hiciv ve Mizah Dozu Yüksek Yolculuklar: Yıldız Güncesi

Yildiz Guncesi

“Bizler evrensel kardeşliğe inanırız. Barışın ve uzlaşmanın nefrete ve savaşa galip geleceğine inanırız, insanın her şeyin ölçüsü olması gerektiğini düşünürüz. İlerlemeye, daha iyi yarınlara ve bilimin gücüne inanırız.” Günümüzde Ukrayna sınırları içindeki Lwöw’de doğan Lem, 2 Dünya Savaşı’na birinci gözden şahit olan yazarlardan biridir. Savaş nedeniyle eğitim, iş ve aile hayatı birçok açıdan köklü değişiklilere uğramış, savaş yıllarında toplama kamplarında …

Devamını gör »

Medeniyet Sınıfları

İnsanlık, konakladığı gezegen üzerinde geri dönülmez etkilere sebep oldu. Bu da yepyeni bir jeolojik çağın şafağına işaret etti; aslında medeniyetlerin evrimi için önemli bir adım atılabilecek kapsamlı bir değişiklikti. Anthropocene olarak adlandırılan bir çağdayız. Yani insan türünün gezegende egemenliğini ilan ettiği dönem. Artık av değil, apeks bir avcı tür olabilmeyi başardığı dönemdir. Gezegenin her yerine yayılmış, kendi içerisinde tek tür …

Devamını gör »

Bir Stanislaw Lem Başyapıtı: Yenilmez

yenilmez

“Hiçbir anlamı yok ki, diye düşündü. Onlar yok etmek istiyor, biz de, hepimiz bir şeyi yok etmek istiyoruz, ama bu şekilde hiç kimseyi kurtarmıyoruz. Regis yerleşilmemiş bir yer, insanın burada hiçbir işi yok. O halde bu kemikleşmiş inat niye?” 1921’de Krakow’da doğan Stanislaw Lem, tıp öğrenimini sürdürürken 2. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Bunun sonucunda eğitimi yarıda kalan Lem, savaş yıllarını …

Devamını gör »

Bilimkurgu Sinemasında Özgünlük

Bilimkurgu özgünlük

Bilimkurgu sineması, Georges Meiles (Le Voyage Dans La Lune – 1902) ve Fristz Lang (Metropolis – 1927) gibi ustalarından sonra günümüze kadar hayli gelişti. Bilimkurgu sineması için gelişim yalnızca teknik anlamda değil, 2001: A Space Odyssey (1968), Solaris (1972) ve yakın zamanda izlediğimiz Arrival (2016) ile sanatsal ve felsefi anlamda da olmuştur. Bilimkurgu halen burun kıvrılan bir tür. Aksiyon sineması ile aynı kefede …

Devamını gör »

Solaris ve Episteme Değişikliği

solaris

Solaris, hem bilimkurgu sineması hem de edebiyatı için bir klasik. Son on yılda bu tür edebiyat ve sinema ürünleri, çağımızın sosyal ve örgütsel ortamını analiz etmede ve anlamlandırmada güçlü bir ilham kaynağı haline geldi. Birçok feminist yazar (Haraway, 1991; Figueroa, 1995; Sandoval, 1995; Balsamo, 1996), diğer feminist seçeneklerden ayrı olan argüman satırlarını sunmak için bilimkurguyu eşelemekten geri durmadı. Bilimkurgu, onlara …

Devamını gör »

“İnsan”ın İç Yolculuğu: Mars Yıllıkları

“Kendini gerçekten akıllı hissetmediğin ve akıllı olmayı istemediğin zamanlarda, akıllı olmaktan nefret ediyorum, diye düşündü kaptan. Ben daha kendimin kim olduğundan emin değilken bu doğruyu yaptığım düşüncesinden iğreniyorum. Kimiz biz aslında? Çoğunluk mu? Yanıt bu mu? Çoğunluk daima kutsaldır, değil mi? Daima, daima; kısacık, önemsiz bir an için bile haksız değildir, öyle mi? Düşündü: Nedir bu çoğunluk ve kimlerden oluşur? …

Devamını gör »

İzlenmesi Gereken 7 Sovyet Bilimkurgu Filmi

sovyet-bilimkurgusu

Kuşkusuz Rus bilimkurgu sineması, Sovyetler döneminde en ihtişamlı günlerini yaşadı. Elbette bu gelişiminin ardındaki en büyük etken, ABD ile girişilen rekabetti. Tahmin edilebileceği gibi, bu rekabet sinema alanında da kendini gösterdi. Bir zamanların iki kutuplu dünyası, bilimkurgu sinemasında da iki kutuplu bir anlatım ortaya çıkardı. Zaten Sovyet bilimkurgu sinemasına kendi karakteristiğini veren de bu karşıtlıktı. Çoğu zaman “klişeyle yaratıcılığın harmanlanması” olarak tanımlanan Sovyet …

Devamını gör »