Günümüzde, ütopik düşünme ile itham edilmek bir nevi hakarettir. Ayakları yere basan, gerçekçi ve aklı başında insanlar olmakla gurur duyuyoruz. Geleceği hayal etmeye kalkıştığımızda, bunu tuhaf bir tik ile yapıyoruz; kendimize şu anki trendler temelinde geleceğin nasıl olacağını soruyoruz. Neredeyse hiçbir zaman şu felsefi soruya yeltenmiyoruz: Gelecek nasıl olmalı? Geleceği hayal edilebilecek bir şey olarak gören cesur ve yönlendirici filozoflar …
Devamını gör »