Etiket Arşivleri: Müzik

Evde Müzik Dinlemenin Teknolojik Standartları

Hi-Fi

Daha önce “Evde Film İzlemenin Teknolojik Standartları“nda ve ev sinema sistemlerinden bahsetmiştik. İlgili yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz. “Ev sinema sistemleri”, haliyle oturma odalarımızı birer sinema soluna çevirebilen bileşenlerdir; fakat iş müziğe gelince en yanlış anlaşılan sistemlerin de başında gelmektedirler. Sinema sistemlerinin yönetim merkezindeki A/V Receiver cihazları, kaynaktan gelen sesi ve görüntüyü alıp, “işlemek” suretiyle TV’ye ve hoparlörlere aktarır. Dolayısıyla filmlerdeki …

Devamını gör »

Le Guin’den Müzik Albümü: Music and Poetry of The Kesh

“Kaya daha yumuşaktı yağmurdan, ağaç daha zayıftı kurtçuktan. Yolu yok. Öyleyse ruhum, sen de zayıf ol, ıskala, sürüklen ve savrul rüzgarla birlikte, deliklerin ve Iabirentlerin içinden ve öt yaban doğa içinde yalnız bir kere, tek bir ses.” Ursula Kroeber Le Guin, 1929’da antropolog çift Alfred ve Theodora Kroeber’in çocuğu olarak dünyaya geldi. Üniversitede İtalyan ve Fransız edebiyatı okudu, Columbia Üniversitesi’nde …

Devamını gör »

Çarkların ve Vidaların Arsız Müziği: Clockpunk

I bled on a pivotal stretch Like a clockwork Christ Bears sore stigmata, bored Cradle of Filth’in Babalon A.D. şarkısı hastalıklı bir gerilim ile başlıyor. Daha sonra Dani Filth iblise benzer o meşhur sesiyle yukarıdaki nefret manifestosunu tıslıyor. Dani Filth’in sesi kadar kalemi de güçlüdür. Nitekim sırf bu satırlar bile inanılmaz bir imge taşıyor. Extreme metal müziğinin dehlizlerinden kopan bu …

Devamını gör »

“Youtube Killed The Television Star” ve Tüketim Alışkanlıklarının Değişimi

Teknoloji duraklamaz, aksine en kötü zamanlarda bile logaritmik artışla tek yönlü olarak gelişimini sürdürür. Toplumlar ise bu hıza uyum sağlayabildiği ölçüde gelişir. Asimov‘un da dediği gibi “Hayatın en üzücü yanı, bilimin bilgi toplama hızının toplumun bilgelik edinme hızından daha yüksek olmasıdır.” İnternetin hayatımıza girmesiyle beraber bilgi toplama hızının yanında bunu paylaşma hızı da değişti, bilginin alışverişi kolaylaştı ve toplumların alışkanlıklarının …

Devamını gör »

Pisagor Bir Katil miydi?

pisagor

Pisagor, adıyla anılan teoremden dolayı adı en çok bilinen matematikçidir hiç kuşku yok. Ancak, onunla ilgili bilgimiz bunun ötesine pek de geçmiyor. Esasında Pisagor sadece bir matematikçi değildi. Onun sıfatlarından bazılarını sayarsak, ne demek istediğimiz anlaşılır: Pisagor, matematiksel düşüncenin temellerini atan adam, sayıların babası, kendine filozof diyen ilk insan, Thales’in öğrencisi, kült lideri, politikacı, parti kurucusu, etyemez, entrikacı, müzisyen, müzik …

Devamını gör »

Kozmik Gezgin Sun Ra ve Afrofütürizm

Herman Poole Blount, bizim bildiğimiz adıyla Sun Ra, 1914’de ABD’nin Alabama eyaletinde dünyaya geldi. Bestekar, piyanist, şair ve filozof sıfatlarıyla, yaptığı deneysel müziklerle ve felsefesiyle 20.yüzyılın dikkat çekici kişiliklerinden biri oldu. Çocukluk lakabı “Sonny” olan Sun Ra, henüz çocukken bile yetenekli bir piyanistti. Parker Lisesi’nde okurken profesyonel müzisyenlerin yetiştirildiği bir sınıfta okudu. Alabama, Birmingham‘da yapılan turneler sayesinde Fletcher Henderson, Duke …

Devamını gör »

David Bowie’den Ziggy Stardust

David-Bowie-The-Rise-And-Fall-Of-Ziggy-Stardust

Popüler kültürü David Bowie’nin çılgın uzaylıları olmadan hayal etmek imkansız. Buna rağmen Bowie’nin çığır açan pek çok albümü ve bu albümlerin etkileri, müzik dünyası tarafından genelde görmezden gelinir. Tıpkı Marilyn Manson (henüz Bowie gibi vurucu bir şarkısı yok) gibi, onun da pop müziğe olan katkıları göz farlarının gölgesinde kalmıştır. David Bowie’nin popüler müziğe damga vurmuş albümlerinden biri de hiç kuşkusuz Ziggy Stardust ya da …

Devamını gör »

Bilimkurgu Eserlerinin Etkisiyle Bestelenmiş Parçalar #3

Bilimkurgunun müzik dünyası kapsamındaki etkisini eserler üzerinden incelediğimiz yazı dizimize üçüncü bölümüyle devam ediyoruz. Önceki bölümde Dünyanın Merkezine Yolculuk, Dünyaların Savaşı, Uzak Dünyanın Şarkıları, Dune ve 1984 romanlarından etkilenerek bestelenmiş on müzik parçasından bahsetmiştik. Önceki yazımıza ve yayımlandıktan sonra devam yazılarına en alttaki ok tuşları ile ulaşabilirsiniz. Bu bölümde Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya, Ray Bradbury’nin Resimli Adam, John Wyndham’ın …

Devamını gör »

Haggard’dan Aklın Uyanışına Övgü: Eppur si Muove

Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü gösterdiği, gezegenin “kıymetini azalttığı” ve kilisenin öğretilerinden saptığı için Engizisyon Mahkemesi tarafından ömür boyu ev hapsine mahkum edilen, iddialarını geri alıp af dilemeye zorlanan ve kitapları yasaklanan Galileo, Giuseppe Baretti’nin 1757 tarihli bir eserinde şöyle anlatılmaktadır: “Mahkemeden çıktığı anda önce gökyüzüne, sonra yere baktı; ayağını yere vurdu ve Dünya’yı kastederek, ‘Eppur si muove’ (Yine de dönüyor) …

Devamını gör »

Kıyamete Ağıt: Melancholia

Amerikan film eleştirmenlerinin 2011’in en iyi filmi ilan ettikleri Melancholia, Lars von Trier’ın girdiği depresyonun ikinci ürünüydü. Bir anlamda Antichirst’in devamı niteliğindeydi. Antichrist’in adındaki kıyamet iması, filme bütünüyle yansımamasına karşın, kötücüllüğü ve depresifliğiyle gerçek manasıyla bir kıyamet filmi olan Melancholia’ya geçiş anlamına da geliyordu. Antichrist’teki dinsel motiften (Deccal’ın yeryüzüne inişi) Melancholia’da bilimi referans aldığı bir kıyamete (Melancholia adlı bir gezegenin …

Devamını gör »