Doctor Who‘nun son sezonunda On Beşinci Doktorumuz Ncuti Gatwa, savaşlarla yerle bir olmuş bir gezegene, Naiplik döneminde bir baloya, Beatles’ın kayıt stüdyosuna ve sosyal medya tarafından yönetilen bir uzay kolonisine gitmişti. Dolu dolu geçen bir sezonun ardından dizinin hayranları, uzay ve zamanda tekrar seyahat edebilmek için Noel tatiline kadar beklemek zorunda. TARDIS tekrar cisimlenene dek mizah soslu İngiliz bilimkurgusu ihtiyacınızı …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: İngiltere
Kaynayan Dünya: The Day the Earth Caught Fire
1961’de vizyona giren kült İngiliz bilimkurgu filmi The Day the Earth Caught Fire, bugün giderek ısınmakta olan gezegenimizde yankısı hâlâ süren çarpıcı bir uyarı mahiyetinde. Son birkaç haftadır rekor düzeydeki sıcak hava dalgaları dünyayı o kadar kavurdu ki, Temmuz ayınım başında bugüne dek kaydedilmiş en sıcak haftayı yaşadık. Ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için verdiği taahhütlere rağmen küresel sıcaklıklar yükselmeye devam …
Devamını gör »Yalnızlık Distopyası
Birkaç yıl önce evinde yalnız başına ölen, aylar sonra yatağında iskelet halinde bulunan biri hakkında bir haber vardı. Annem, “Ne yazık, yalnız başına ölmüş,” diye tepki verdi. İlk başta bu tepkiye eşlik ettim, onayladım ama sonra, “Bunun nesi kötü ki, adamcağız huzur içinde, sessiz sedasız ölüme kaymış,” diye düşündüm. Üstelik ortada ayağı kırılıp da bir çukurda günlerce can çekişme veya …
Devamını gör »Hayal Gücünün Uzay Gemisi: Patates
Patates gıda sisteminin ana kahramanıdır. Haşla, kızart, fırınla, sulu yemeğe koy, püresini yap, cips paketinde al, kumpirini ye… Şahsen sabah kahvaltımda mutlaka patates kızartması olur. Geceleri de haşlarım, fırınlarım, kızartırım, cipsini yerim. Konu bilimkurguya nasıl gelecek?… Andy Weir’in The Martian (Marslı) kitabını ve filmini hatırlıyor musunuz? Mars’ta kalan kahramanımız nasıl yaşamayı başarıyordu? Patates yiyerek! Andy Weir kitabını olabildiğince gerçek koşullara …
Devamını gör »İlk Lezbiyen Bilimkurgu Romanı: Anglo-Amerikan İttifakı
Popüler edebiyatın diğer dallarında olduğu gibi, bilimkurgu türünde verilen eserlerde de lezbiyenlerin olumlu bir karakter olarak sunulmaları zaman aldı. 19.yy’ın sonlarında ve 20.yy’ın başlarında bilimkurguda lezbiyenlerin adı da kendileri de yoktu. Eşcinsellik temasının yer aldığı eserler bile lezbiyen kadınlardan bahsetmiyor, konuyu sadece “yozlaşmış” erkeklerin “düşük” bir fiili olarak işliyordu. Bu sebeple, Gregory Casparian’ın 1906’da basılan ve merkezinde lezbiyen bir aşkı …
Devamını gör »