Güneş Sistemi’mizin arka bahçesinden kozmik okyanusun uzak kıyılarına kadar evren gizemlerle dolu. Her zaman da böyle olmuştu. Yüzyıllar önce, antik gökbilimciler kuyruklu yıldızların doğası karşısında şaşkına dönmüş ve yıldızların kimyasal yapısını merak etmişti. Bu eski bilmeceler artık çözüldü, ancak daha büyük teleskoplarla ve daha hassas aletlerle uzayın derinliklerine baktıkça, bunların yerini yeni bilmeceler aldı. Şimdi kara delikler, fizik yasalarının doğası …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Güneş Sistemi
Astronomi ve Mitoloji #1: Güneş
Orta ölçekli bir yıldız olan Güneş, pek çok mitolojinin merkezinde yer aldı. Bazı kültürlerde tanrıça kimliği kazanmakla birlikte, çoğu toplumda eril bir güç olarak kabul edilen Güneş, her şeyi gören gözdü ve adalet ondan sorulurdu. Güneş bizim yıldızımız. O olmasaydı ne Dünya ve diğer gezegenler var olurdu ne de biz… Bu yazıda Güneş’in kütlesinden, ısısından ve yaşından bahsetmeyeceğiz. Konumuz orta …
Devamını gör »Haumea: Uzak, Tuhaf, Biçimsiz
Neptün, Güneş Sistemi’nin en uzak gezegeni. Tıpkı bir zamanlar Dünya’nın etrafını çevrelediğine inanılan o sonsuz okyanus gibi, bu mavi devin yörüngesi de bir nevi alışık olduğumuz Güneş Sistemi’nin sınırlarını çiziyor; sonrasında ise Kuiper Kuşağı var. Bu kuşak, Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasında kalan Asteroid Kuşağı’nı andırsa da çok ama çok daha büyük. Kupier Kuşağı adı verilen bu uçsuz bucaksız asteroid …
Devamını gör »Güneş Sistemi’miz Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey
Güneş Sistemi, Güneş’in kütle çekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşan bir yapıdır. Samanyolu Galaksisi’nde bulunan sistemimizin 4.568 milyar yaşında olduğu öngörülmektedir. Güneş Sistemi, 8 gezegen ve cüce gezegenlerle beraber tespit edilmiş 700 kadar uyduya ev sahipliği yapmaktadır. Bunların yanı sıra 4.000’den fazla kuyruklu yıldız ve 1 milyondan fazla asteroitin olduğu sistemimizin %99,86’sını Güneş oluşturmaktadır. Fazla uzatmadan, sonsuz …
Devamını gör »Güneş Sistemi’mizin Gezegenleri Nasıl Keşfedildi?
Antik çağlarda gökbilimciler, birbirlerine göre sabit bir konumda duruyor gibi görünen yıldızlarla diğer gezgin yıldızlar arasında ayrım yapabiliyordu. Ayrıca bu sabit gibi duran yıldızların, yani gezegenlerin diğer yıldızlar gibi yanıp sönmediği, parlaklığının yıl boyunca değiştiği ve ekliptik denilen Güneş ve Ay’ın izlediği aynı yolda ilerledikleri de tespit edilmişti. Böylelikle söz konusu gezegenlere özel bir statü atfedildi ve eski uygarlıklar, çıplak …
Devamını gör »Uzay Hakkında Bilmeniz Gereken 9 Bilgi
Uzay, tabiri caizse hakkında çok az şey bildiğimiz bir yer. Zira boyutunu düşündüğümüzde, bizi orada nelerin beklediğini ve bildiklerimizin bütünün ne kadar küçük bir parçası olduğunu daha iyi anlıyoruz. İlk insanların yıldızları, Ay’ı ve Güneş’i görmek için başını yukarı çevirdiği andan Mars’a uzay aracı indirmeye kadar geçen süreçte nice buluş yapıldı. Mars’ta su olduğuna dair kanıtların bulunması, kara deliklerin ve …
Devamını gör »Dünya Dışı Yaşam Düşüncesinin Tarihimizdeki Yeri
Eski tarihlerden beri insanlar, sezgileri ya da kurabildikleri mantık sistemleri aracılığıyla Dünya‘nın kainattaki yerini saptamaya çalıştı. Antik çağ filozofları, Dünya’nın “her şeyin” merkezinde yer aldığını düşünüyordu. Örneğin Aristoteles, Dünya’nın pek çok küreden ibaret bir evrende (Güneş, Ay ve yıldızlar) en içteki küre olduğu fikrindeydi. Aristoteles’e göre bu göksel kürelerin tümü, dört elementi (ateş, su, toprak, hava) içeriyor ve “Dünya” çekirdeğinin …
Devamını gör »Yıldızları Taşımak: Shkadov İticisi
Shkadov İticisi, adını bu megayapı konseptini 38. Uluslararası Astronomi Federasyonu Kongresi’nde sunan Rus fizikçi Leonid Shkadov’dan alıyor. Yaklaşık bir milyar yıl içinde Güneşimiz, okyanuslarımızı kaynatacak kadar sıcak olacak, ama bu demek değil ki Dünyamız ölecek. Shkadov İticisi denen bir megayapı inşa ederek bütün Güneş Sistemimizi (Güneş ve bütün gezegenleri), kütle çekimsel etkisi altına alacak daha yakın bir yıldıza doğru kaydırabiliriz. …
Devamını gör »Güneş Sistemi’ndeki En Tehlikeli 10 Yer
Güneş Sistemi tıpkı evrenin geri kalanı gibi karanlıktadır. Mesela çok uzaklarda Neptün büyüklüğünde (Plüton’u saymazsak) dokuzuncu bir gezegen daha bulunuyor olabilir. Bu başka bir yazının konusu olsa da, böyle bir gezegenin varlığı araştırmacıların kafasını hep kurcalıyor. Güneş Sistemi’nde varlığından kesin olarak emin olduğumuz ama gidip göremediğimiz şeyler de var, mesela yer altı okyanusları. Ama Dünya okyanuslarının bile büyük bir kısmı …
Devamını gör »İlham Arayanların Yaşayan Dünyası: Plüton
New Horizons, 2015 senesinde Plüton ve uydularının yanından geçmiş, bu gök cisimlerini net bir şekilde fotoğraflamıştı. Bu fotoğraflar, Plüton’un o zamana kadar çekilmiş en detaylı görüntüleriydi. Önceleri Plüton’un çeşitlilikten yoksun ve “düz” bir yüzeye sahip olduğu düşünülüyordu. Oysa New Horizons sayesinde Plüton’un ne denli zengin bir coğrafyaya sahip olduğu ortaya çıktı. Plüton’un yüzey şekilleri oldukça ilginç hatta ilham verici. Mesela …
Devamını gör »