Bilimkurgu sinemasında beden işgallerini konu alan filmler oldukça eskiye dayanır. Özellikle 1940’ların sonu ile 1950’lerde ABD’de başlayan ve “komünist avı” olarak ifade edilen MacCarty’cilik ve Sovyetler’e dönük işgal korkusu bu türün yükselişe geçmesine neden olmuştur. Susan Sontag’ın vurguladığı gibi bilimkurgu sinemasındaki karakterler sürekli “götürülmeye” karşı mücadele edip insan olma ayrıcalıklarını ve hallerini korumak isterler. Beden öznenin kendini yapılandırdığı uzamdır. Bu …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: göçebe
Organlar Asalaktır, Bedense Bir Zindan
“Vahşet tiyatrosu, gözkapaklarını karşılıklı olarak dirseklerle, dizkapaklarıyla, uyluklarla ve ayakparmaklarıyla birlikte ve görülen her şeyle birlikte dans ettirmeyi amaçlar.” –Antonin Artaud Organik varlık, dehşet tiyatrosunu yaşamaya mecburdur. Onu belirsiz bir merkezden seyreder. Nihayet tüm temkini elden bırakmadan onun bir parçası haline gelir. Oysa varlık zaten oyunun içindedir hep. Sadece oyunun bilincine varmıştır. Kendi kendini sökmeye başlar. Söker, parçalar, sindirir, tükürür …
Devamını gör »