1955’teki ölümünün üzerinden geçen onca zamana rağmen, Einstein’ın çığır açıcı buluş ve düşünceleri insanlığı etkilemeyi sürdürüyor. Times dergisi, 1999 yılında Einstein’ı “Tüm zamanların en büyük bilim insanı” ilan etti. Peki, bu payeyi hak etmek için ne yapmıştı? Esasında Einstein’ın fikirleri 20. yüzyıl bilimiyle öylesine iç içe geçmiştir ki, onun adını anmadan hiçbir önemli bilimsel kavramdan bahsetmek mümkün değildir. Genelde E=mc² …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Genel Görelilik Teorisi
Büküm Sürüşünün Ardındaki Bilime Bir Bakış
Güneş’e en yakın yıldız Proxima Centauri. Yaklaşık 4.25 ışık yılı (veya 40 trilyon km) uzaklıkta. Bugüne kadar ürettiğimiz en hızlı uzay aracı olan Parker Güneş Sondası’nın yaklaşık 724.000 km / saat maksimum hıza ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu hızla İstanbul’dan Ankara`ya gitmek sadece 2,24 saniye sürerdi. Ancak bu baş döndürücü hız bile uzayın enginliği karşısında anlamsız kalmaktan kurtulamıyor. Zira sondanın bu …
Devamını gör »Büyük Patlama’dan Hemen Sonra Evren Işık Hızından Hızlı mı Genişledi?
Popüler bilimdeki bazı yayın kaynakları, Evren ve Büyük Patlama ile ilgili olarak belki bilerek, belki habersiz olarak birçok hatalı bilgi yaymaktadır. Bunlardan en büyüğü, evrenin bu erken genişleme döneminde ışık hızından daha hızlı genişlediği yönündeki iddiadır. Bu, birçok uzmanın dahi hataya düştüğü bir nokta. Üstelik öylesine yaygın bir yanlış anlama ki, sadece bu yanlış anlamayı hedef alan bir Arxiv makalesi …
Devamını gör »İzlenmesi Gereken Bilim Belgeselleri #3
İzlenmesi Gereken Bilim Belgeselleri serimizin üçüncü bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde de on adet başarılı ve ilgi çekici belgeseli ele alacak ve detaylı bir şekilde tanıtacağız. O halde fazla oyalanmadan belgesellere geçelim. Cosmos (1980) Cosmos, Carl Sagan’ın eşi Ann Druyan ile birlikte kaleme aldığı aynı başlıklı kitabının altında yatan bilimi zekice resmederek insan türünü, sonsuzluğu şaşırtıcı derecede net bir görünüme getiren …
Devamını gör »Evrenin İşleyişine Dair Temel Bir Özellik: Kütle
Kütle, bir objenin içerdiği madde miktarının ölçüsüdür ve objelerin hızlarında meydana gelen değişimlere karşı koymasını sağlayan bir özelliktir. Ağırlıkla aynı şey değildir. Zira madde ile enerjinin birbirinin yerine konulabileceğini gösteren Albert Einstein’a göre kütle saf enerjiye dönüştürülebilir. Sonuçta kütle de enerjidir. Einstein’ın kütle çekimi teorisine genel görelilik teorisi denir. Atom altı parçacıklar söz konusu olduğunda kütle çekimi son derece zayıftır …
Devamını gör »Bilimkurguda Anti-Çekim Fikri
Yerçekimini yenme düşü her zaman bilimkurgunun gözde temalarından olmuştur. Bir yerçekimi kuyusunun dibinde yaşıyoruz ve uzaya çıkmamızın önündeki en büyük engel, hala bu kuyudan çıkmak için gereken enerjinin büyüklüğü olmaya devam ediyor. Büyük kütleli bütün gökcisimleri (örneğin Mars) bize aynı sorunu çıkarmakta. Tıpkı ayak bileğinden prangayla gezegene bağlanmış mahkûmlar gibiyiz. Yerçekimini yenme düşüncesi ilk başlardan itibaren bilimkurguda işlenmişti. Joseph Atterley’in “Ay’a …
Devamını gör »