Etiket Arşivleri: Frankenstein

Sinemanın Erken Döneminden 10 Bilimkurgu Filmi

7. sanat olarak görülen sinema, daha ilk döneminden itibaren seyirciyi etkilemeyi başaran büyülü bir alan. Bir asırdan uzun süredir beyaz perdeye yansıyan görüntüler milyonlarca insan tarafından kah heyecanla kah hüzünle kah korku içinde izlendi. Sinema bu süre boyunca müthiş bir yol aldı. Bir trenin istasyona yanaşması ya da bahçesini sulayan bir adamın görüntüsünden günümüzdeki dev bütçeli ve şaşalı yapımlara doğru …

Devamını gör »

40’lı Yıllardan 10 Bilimkurgu Filmi

Çılgın bilim insanları (Man-Made Monster/1941, The Mad Monster/1942, Mysterious Doctor Satan/1940), ters giden deneyler (Before I Hang/1940, Dr. Jekyll and Mr. Hyde/1941), esas kızın peşine düşen korkunç yaratıklar (The Monster and the Girl/1941, The Lady and the Monster/1944) ve de görünmez insanlar (The Invisible Man Returns/1940, The Invisible Man’s Revenge/1944) 40’ların bilimkurgu sinemasında sıklıkla işlenen konular olarak çıkıyor karşımıza. Sizler için bu …

Devamını gör »

Frankenstein’ın “Yeni” Hali: Bahçıvan

the-lawnmower-man

Brett Leonard’ın yönetmenliğini yaptığı Bahçıvan (The Lawnmower Man, 1992), teknolojinin gündelik hayatı sarıp sarmaladığı, etkisini gösteren dijital toplum ve kültürün tehlikelerine yoğunlaşmış bir film. Dr. Lawrance Angelo, çeşitli kimyasallar ve bilgisayar yoluyla hayvanlarda zeka artışına neden olan deneyler yürütmektedir. Deneyde kullanılan hayvanın aşırı şiddet davranışları göstermesiyle deney bazı çıkmazlara girer. Denek maymunun ölmesi ardından doğuştan zeka geriliği olan ve bahçıvanlık …

Devamını gör »

Frankenstein 200 Yaşında

Tam 200 yıl önce bugün (1 Ocak 1818), Mary Shelley adı “Frankenstein veya Modern Prometheus” romanının yazarı olarak tarihe kazındı. Eskimek şöyle dursun, Frankenstein’ın ünü zaman geçtikçe dünyayı daha da kuşattı. Frankenstein sözcüğü, zaman içinde sözlüklere girecek kadar yaygınlaştı, herkesin bilip kullandığı bir isim haline geldi. Aynı zamanda 50’den fazla filme esin kaynağı olarak kırılması zor bir rekora imza attı. Boris Karloff‘un …

Devamını gör »

2001: Bir Uzay Efsanesi

Bilimkurgu ve Arthur C. Clarke sözcüklerini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen eserlerden biri muhakkak ki 2001: Bir Uzay Destanı oluyor. İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisiyle bir kez daha okura sunulan bu efsaneyi daha iyi anlamak için, hangi şartlarda yazıldığına gelin bir göz atalım. Stanley Kubrick, 1964’ün bahar aylarında Arthur C. Clarke’tan “dillere destan bir bilimkurgu fikri” olup olmadığını soran bir mektup alır. O zamanlar, …

Devamını gör »

Thomas Edison’ın Sinemayla İmtihanı: Frankenstein

Frankenstein kapak

Thomas Edison’u hepimiz mucit, iş adamı olarak biliriz. En bilinen buluşu doğru akım ile çalışan elektrikli ampülü ise, buluşlarının sadece görünen yüzüdür. Edison 22 yaşında ilk patentini almış, özellikle elektrik ve motor üzerine birçok buluş gerçekleştirmiş, kayıt teknolojileri ve radyoloji cihazları üzerine araştırmaları ve buluşları olmuştur. Bunlarla yetinmeyen Edison, film kamerasının icadıyla yeni ortaya çıkmaya başlayan film sektörüne de el …

Devamını gör »

Çağdaş Kurgunun Annesi: Mary Shelley

Mary Shelley adıyla bilinen yazar aslen 30 Ağustos 1797’de Mary Wollstonecraft Godwin ismiyle doğdu. Kültürlü bir aileden geliyordu; babası politika yazarı ve filozof William Godwin‘di, annesi ise The Vindications of the Rights of Woman (1792) kitabının yazarı ünlü feminist Mary Wollstonecraft idi. Üzücüdür ki, Shelley onu hiç tanıyamadı, çünkü doğum yaptıktan kısa bir süre sonra öldü. Babası William Godwin iki …

Devamını gör »

Japon Sinemasının Gururu: Godzilla

godzilla-kapak

İlk kez 1954 yılında Ishiro Honda yönetiminde görücüye çıkan orijinal Godzilla, yalnızca kendi ülkesi Japonya’da değil tüm dünyada dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Kısaca, büyük şehre saldıran canavar filmi olarak görülebilecek söz konusu yapım, bu kadar basit bir tanımlamayı da hak etmiyor. Orijinal ismi Gojira olan yaratığın Godzilla olarak değişmesi bir çeviri hatasından kaynaklanmıştı. Godzilla, doğa anayı temsil eden bir semboldür. …

Devamını gör »

Bilimkurgu Klişeleri

klise

Bilimkurgu klişelerinin birçok fonksiyonu vardır. Bunlardan en başta geleni, öykünün gerçek bilimkurgu olarak tanınmasını kolaylaştırmaktır. Okuyucu uzay-zaman bükülmesi gibi bir ifadeyle karşılaştığı anda okuduğu şeyin bilimkurgu türünde olduğunu anlar. Ancak, klişelerin var olmasının pek soylu olmayan nedenleri de vardır. Mesela tembellik ya da konu bulma sıkıntıları. Bilimkurguda (aşk romanları, polisiye ya da westernlerde olduğu gibi) birtakım temalar ve klişeler sürekli dolaşımdadırlar. …

Devamını gör »

Voltaire’den Vonnegut’a Bilimkurgu

Voltaire'den Vonnegut'a Bilimkurgu

“Bu deli zırvalarını gerçekten okuyor musun?” Çok değil, 15-20 yıl önce elinde bilimkurgu kitabıyla yakalanan birine ilk sorulan bu olurdu. Ya da kaşlar kalkar, hafif alaycı bir sesle “ilginç!” denilirdi ve saygınlığınızın o anda dibe vurduğunu hissederdiniz. Çoğu kimse için bilimkurgu, entellektüel bir ayıptı. Kimileri için hala öyle. Tıpkı aynı insanlar için, erotizmin ahlakî bir ayıp olması gibi. Bu bir rastlantı mı? Bence …

Devamını gör »