Türkiye’de bilimkurgunun ihmal edilen, görmezden gelinen ve yeterince değer verilmeyen bir edebiyat dalı olduğu aşikar. 1950’li yıllarda çevirilerle başlayan bilimkurgu yayıncılığı, aradan geçen yaklaşık yetmiş senelik zamanda işte tam bu nedenlerden ötürü yeterli gelişimi sağlayamadı. Yine de ferdi çaba ve girişimlerin rolünü yadsımamak gerek. Çağlayan, Okat, Baskan, Metis ve halen devam eden İthaki ile Ayrıntı bilimkurgu serileri dilimize çeviri eserleri …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Emre Bozkuş
Riya Tohumu | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)
“Abi yürüyüşe çıkalım mı?” “Olur.” Kardeşim aldığı ani kararlar ve fevri karakteriyle bilinir; bense sakinliğimle tanınırım. O gün de aynısı oldu. Bir anda nereden icap ettiyse yürüyüş isteğiyle geldi yanıma ki, normalde günün o saatinde uyurdu. Şaşırsam da fırsattan istifade açılmış olurum diyerek kabul ettim. Giyindik ve çıktık. Her zaman gittiğimiz orman yolu yerine caddeye inince, “Nereye gidiyoruz, ormanda yürümeyecek …
Devamını gör »Entelektüel Algoritma | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)
İş yerinde oyalanmak için uygulama mağazasında geziniyordu. Klasik mesai saati yılgınlığıyla, kurumların samimiyetsiz ilişkileri yeterince boğuyordu zaten. Bir de üstüne üstlük kültürel erozyona maruz kalınca, herkesten kaçarak kendi içine kapanmak istiyordu. Gezintisi sırasında karşısına çıkan popüler uygulamalardan biri ilgisini çekti: Entelektüel Algoritma. Tanıtım videosunu açtı ve düzgün giyimli bir adamı dinlemeye başladı. “Hayatınız, belli kalıplarda yaşayan insanlara uyum sağlamaya çalışmakla …
Devamını gör »Deneme 1… 2… 3… Ya da Hiç! | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)
Mikail Alagöz’e “İnsanı, insana insanca anlatmaktır” diyordu edebiyatın tanımında. Bu bariz bir türcülük örneği, dedi içinden. Başını kaldırarak kütüphaneyi gözden geçirdi, duvarlar boydan boya insan üretimi kitaplarla kaplıydı. Oysa artık kendileri de yazabiliyorlardı; gerçi bazı kesimlere göre insanın ürettiği meta olarak kalacak adımız. Bu sebepten ötürü yaratıcı faaliyetlerimiz de gözardı ediliyordu rahatlıkla. Zira, bizlerin ismi onların dehasının birer işaretiydi. Ne …
Devamını gör »Ya Olmasaydı | Emre Bozkuş (Kısa Öykü)
Evin salonu adeta enkaz halindeydi. Her yanda boş içki şişeleri, sigara izmaritleri ve yoğun bir ter kokusu vardı. Göründüğü üzere parti çok hareketli geçmişti, klasik çatı katı partilerinde yapılacak her şey yapılmıştı. Ne yazık ki o ise gecenin sonunda bağlamdan kopuk halde, elinde yarısı boşalmış bir viski şişesiyle şehrin kalabalığını izlemekteydi. Sürekli bir yerden bir yere giden insanlar, arabalar ve …
Devamını gör »