Bilinç nedir, yalnızca insan beynine mahsus bir şey midir, böyle bir şey sahiden var mıdır? Hiç şüphesiz felsefe ve bilimi en çok meşgul eden sorulardan biri bilinçtir. Bazı filozoflar, örneğin Philip Goff, David Chalmers, bu problem hakkında radikal bir yaklaşıma sahip. Bu yaklaşıma göre bilinç her şeyde mevcut. Bu teori panpsişizm diye biliniyor. Türkçe meali ile “tüm ruhçuluk”. Bu teoriye …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Canlılık ve Cansızlık
Neden Roverlar Mars’taki Sıvı Suyu İncelemiyor?
NASA, bu sene yeniden Mars’ta sıvı su bulduğunu açıkladı. Zira NASA, böyle bir haberi zaten 2000’lerin başında yayınlamıştı. Daha sonra 2007’de THEMIS uzay aracı tarafından görüntülenen Warrego Valles adında 188 km’lik antik göllerin keşfi açıklandı. Fakat bildiğiniz gibi bunlar kurumuştu. 4 sene önce ise Newton Krateri‘nde mevsimsel sıcaklık değişimlerine bağlı olarak olası tuzlu sıvı suyun uydu görüntüleri elde edilmişti. Ancak bu keşfi 100% doğrulamak için …
Devamını gör »Ay’ı Dünyalaştırmak
Ay (Latince: Luna), birçok yazar tarafından ele alınıp ciddi kurgulara malzeme edildiği için bilimkurgu literatüründe çok önemli bir yer tutar. Her şeyden önce Dünya‘nın tek doğal uydusudur. Aynı zamanda Güneş Sistemi‘ndeki en büyük doğal uydulardan da biridir. Hatta yörüngesinde dolandığı gezegene nazaran en büyük ve Io‘dan sonraki en yoğun uydudur. Yapılan araştırmalara göre Ay, 4.5 milyar yıl önce Dünya ile neredeyse aynı zamanda oluştu. Oluşumu …
Devamını gör »Radyasyona En Dayanıklı Canlı: Thermococcus gammatolerans
Canlılık hangi koşullarda mümkün olabilir diye hep merak ederiz. Konakladığımız gezegeni daha çok anlayarak fark ettik ki canlılık, hemen hemen her koşulda mümkün olabilir. 11 km ile Dünya’nın en derin doğal noktası olan Challenger Deep‘ten -ki metre karenin binde altısına 7 ton basınç uygulanıyor- Everest‘in en tepesine kadar birçok yerde canlılığa rastlayabiliyoruz. Zaten canlılık ile cansızlık arasında pek de fark olmadığını belirtmeden …
Devamını gör »Canlılık ve Cansızlık Farklı Mıdır?: Prionlar
Bu farkı anlamak için 1982’de Stanley B. Prusiner’in keşfi büyük önem sağlamıştır. Latince proteinaceous ve infectious yani protein ve enfeksiyon kelimlerini birleştirip ‘’Prion’’ adındaki izole proteinleri keşfetmiştir. Ardından bu keşif ona 1997’de ona Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü kazandırmıştır. Prionlar kısaca PrP (Prion Protein) olarak kısaltılır. Virüslerin keşfinden sonra canlılık/cansızlık tartışmasının alevini tekrar körükleyecek bir buluş oldu. Çünkü bildiğimiz canlı yapılar …
Devamını gör »