Fiziğin tuhaf görüşlerinden biri de entropi kavramıdır. Kısaca entropi, evrendeki düzensizliğin bir ölçüsü olarak düşünülebilir. Aslında çok basit bir temele dayanan bu düşünce, ilkin Ludwig Boltzmann adlı bilim insanının aklına gelmiş ve tüm devrimci düşünceler gibi, bu fikir de birçok tartışma yaratmış, zamanın bilim çevresi tarafından kabul edilmemiştir. Dahası Boltzmann, atom kuramının en büyük savunucusuydu. Yaşadığı çağda atom düşüncesi kanıtlanmamış …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Büyük Patlama
Büyük Patlama’dan Hemen Sonra Evren Işık Hızından Hızlı mı Genişledi?
Popüler bilimdeki bazı yayın kaynakları, Evren ve Büyük Patlama ile ilgili olarak belki bilerek, belki habersiz olarak birçok hatalı bilgi yaymaktadır. Bunlardan en büyüğü, evrenin bu erken genişleme döneminde ışık hızından daha hızlı genişlediği yönündeki iddiadır. Bu, birçok uzmanın dahi hataya düştüğü bir nokta. Üstelik öylesine yaygın bir yanlış anlama ki, sadece bu yanlış anlamayı hedef alan bir Arxiv makalesi …
Devamını gör »İzlenmesi Gereken Bilim Belgeselleri #3
İzlenmesi Gereken Bilim Belgeselleri serimizin üçüncü bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde de on adet başarılı ve ilgi çekici belgeseli ele alacak ve detaylı bir şekilde tanıtacağız. O halde fazla oyalanmadan belgesellere geçelim. Cosmos (1980) Cosmos, Carl Sagan’ın eşi Ann Druyan ile birlikte kaleme aldığı aynı başlıklı kitabının altında yatan bilimi zekice resmederek insan türünü, sonsuzluğu şaşırtıcı derecede net bir görünüme getiren …
Devamını gör »Olbers Paradoksu: Trilyonlarca Yıldız Barındırmasına Rağmen Uzay Neden Karanlık?
Ortalama bir tahminle, sadece Gözlenebilir Evren içerisinde 225 milyar büyük galaksi, 7 trilyon cüce galaksi ve 30 milyar kere trilyon adet yıldız olduğu düşünülüyor. Sadece bizim yıldızımız bile gezegenimizi gün boyu göz kamaştıracak düzeyde parlak yapabilirken; nasıl oluyor da Evren bu kadar karanlık? Daha önemlisi ise şu: Evren, neden bize simsiyah gözüküyor? Evren’in bir rengi var mı? Bu sorular, gerçekten …
Devamını gör »Diyalektik Düşüncenin Dansı
Doğayı, toplumu ve insanı açıklayan ortak bir bilgi çerçevesi var mıdır? Fizik, kimya, biyoloji, sosyoloji, ekonomi, psikoloji gibi bilim dallarını birleştirebilen bir bilgi modeline ulaşabilir miyiz? Çok geniş bir alanda uygulayabileceğimiz, az sayıda kelime ile ifade edilebilen böylesi bir bilgi modeline sahip olsaydık dünyayı anlamamız çok daha kolay olurdu. Böylesi bir bilgiye sahip olsaydık evrenin sırlarını çözmeye bir adım daha …
Devamını gör »Evrenin Sonu Var mı?
Bilim insanları, evrenin sürekli artan bir hızda genişlediğini biliyor. Peki eğer böyle hiç durmadan büyüyorsa nereye kadar genişleyebilir? Başka bir deyişle evrenin ötesinde ne var? Eğer bir “öteden” bahsediyorsak, bu evrenin bir sonu olduğu anlamına gelir. İşte böylece konu karmaşıklaşıyor. Çünkü bilim insanları henüz böylesi bir çıkarım yapıp yapamayacağımızdan emin değil. Cevap soruya nasıl baktığımızda gizli biraz da. “Evrenin dışını …
Devamını gör »Uzayda Yaşam Büyük Patlama’dan Hemen Sonra mı Başladı?
Dünyalılar yaşamla dolu bir evrene çok sonradan dahil olmuş canlılar olabilir. Yeni bir araştırmaya göre dış gezegenlerde Büyük Patlama‘dan sadece 15 milyon yıl sonra uzaylı mikrobik yaşam kaynamaya başlamış olabilir. Geleneksel olarak astrobiyologlar yaşamın evrendeki başlangıcının gizemini yıldızların yaşanabilir bölgelerindeki gezegenlere bakarak çözmeye çalışmaktadırlar. Aynı zamanda “Goldilocks Bölgeleri” olarak da bilinen bu bölgeler, bildiğimiz anlamıyla yaşam için bir ön gereksinim …
Devamını gör »Kurguyu Çoklu Evrene Işınlarken
Bir edebi eser kurgu, olaylar, kişiler, mekânlar yani her şeyi yazı üzerinde meydana getirse de bu eylemin düşünce biçimleri ve yeni dünyalar yaratma üzerinde etkisi büyüktür. Sayfadaki işaretler bazen deneysel çalışmaların önünü açar, bunun sonucu olarak yazarlar tarafından edebiyatın farklı katmanlarında dili zorlayıcı denemeler gerçekleştirilebilir. James Joyce‘un Finnegans Wake isimli eseri şu an bu yönde aklıma gelen en bariz örnektir. …
Devamını gör »Her Galaksinin Kalbinde Yatan Sır: Kara Delikler
Garip ve ıssız, felaketi çağrıştıran derin sessizliğin hüküm sürdüğü uzayda, şairlere ilham veren muhteşem güzelliğe sahip bir esin perisi vardır; bu peri, çılgın bir ressamın tuvalindeki karmaşayı yansıtan, zümrüt yeşilinin, yakut kırmızısının ve kobalt mavisinin iç içe geçerek oluşturduğu renk cümbüşüne sahip galaksilerdir. Galaksiler; uzayın kozmik okyanusunda dalgalar misali sürüklenen milyarlarca yıldız topluluğundan oluşan “gök” adacıklarıdır. Uzaydaki serbest haldeki gazdan, …
Devamını gör »Bir Hayaletin Peşinde: Stephen Hawking
Yıldızlar ilginç nesneler. Bulutsuz her gece ortaya çıkarlar. Bulutsuz her gece kör olmayan herkes onları görebilir. Ilık yaz geceleri çiftlerin romantik fonu olurlar. Belki bin yıllar boyunca çöllerde, denizlerde geceleri insanların yönle ilgili tek referansını oluşturdular. Ama kaç kişi o parıldayan şeylerin ne olduğunu merak eder? Kaç kişi onların ne olduğuyla ilgili ortalama doğru bir fikre sahiptir? Güneş’in ancak ortalama …
Devamını gör »