Ken Macleod, 1954’te İskoçya’da, Lewis Adası’nda doğdu. Günümüzde ise Clyde Körfezi’ndeki Gourock’ta yaşıyor. Biyolojide lisans ve yüksek lisansını yaptıktan sonra Bilişim Teknolojileri alanında çalıştı. Evli ve iki çocuk babası. 1997’den itibaren tam zamanlı yazarlığa yöneldi. Çeşitli dönemlerde Edinburgh Üniversitesi ve Edinburgh Napier Üniversitesi’nde misafir yazarlık yaptı. Kaleme aldığı birçok makale ve öykünün yanı sıra yirmiye yakın romana imza attı. Eserleriyle …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Biyografi
O Bir RoboCop: Peter Weller
Sinema tarihine geçmiş bir dolu oyuncu çok yönlü kariyeriyle dikkat çeker. Oyunculuğun yanında yönetmen ve müzisyen de olan Kevin Costner, siyasete de atılan Arnold Schwarzenegger ve Clint Eastwood ya da kunduracılık da yapan Daniel Day-Lewis gibi. Yazımızın konusu olan Peter Weller da çok yönlü bir kariyere sahip olan aktörler arasında. 24 Haziran 1947 tarihinde Wisconsin, Stevens Point’te doğan Weller’in babası …
Devamını gör »Sınıflandırmaya Meydan Okuyan Yazar: John Shirley
Houston, Teksas’ta doğan John Shirley‘nin sanatsal serüveni edebiyat, müzik ve filmden öte yaratıcılık gösterir. Shirley’nin ilk yılları 1970’lerin ortalarında Portland, Oregon’daki punk rock sahnelerinde geçti. Shirley burada hem gerçek hem de mecazi anlamda sesini buldu ve yeteneklerini 1978’deki ufuk açıcı punk grubu Sado-Nation da dâhil olmak üzere çeşitli gruplarda sergiledi. 1980’lere geçerken Shirley’nin sanatsal ufku, New York ve Paris gibi …
Devamını gör »Büyük Projelerin Oyuncusu: Hugo Weaving
Hugo Weaving, 4 Nisan 1960 tarihinde Nijerya’da dünyaya geldi. Annesi İngilizce öğretmeni, babası ise sismologdu. Avustralya kökenli Weaving, babasının işi dolayısıyla sıklıkla ülke değiştirdi. Güney Afrika Cumhuriyeti ve İngiltere’de geçen çocukluğunun ardından ailesiyle birlikte Avustralya’ya döndü. İngiltere’deyken geçirdiği birkaç krizi takiben kendisine epilepsi tanısı kondu ve sık seyahat etmemesi konusunda uyarıldı. Bunun üzerine babası, maaşı daha düşük olmasına rağmen masa …
Devamını gör »Polisiyenin Kraliçesi: P. D. James
Polisiye roman yazarı ve kamu görevlisi olan Phyllis Dorothy James, 3 Ağustos 1920’de Oxford’da gelir memuru Sidney Victor James (1895-1979) ile eşi Dorothy May’in (1893-1966) üç çocuğundan en büyüğü olarak dünyaya geldi. Dorothy’e göre anne babasının evliliği kötü gidiyordu. Babası son derece soğuk ve otoriterdi. Annesi ise rahatsızlık geçirdi ve Viktorya dönemine özgü kasvetli bir akıl hastanesine yatırıldı. Phyllis, on …
Devamını gör »Bilimkurgunun Bıçkın Delikanlısı: Karl Urban
Karl-Heinz Urban, 7 Haziran 1972’de Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington’da doğdu. İki ebeveyni de çok zengin insanlardı. Babası Jürgen Urban deri fabrikası sahibiydi. Annesi Kari Urban ise çiftlik ve mandıra sahibi bir ailenin kızıydı ve sinema sektöründe çalışıyordu. Babası, Genç Karl Urban’ın kendi izinden gitmesini ve vakti geldiğinde işlerin başına geçmesini umuyordu. Ancak Karl annesinin izinden gitti ve küçük yaşlarda tiyatroya …
Devamını gör »Olağanı Aşan Bir Yazar: Theodore Sturgeon
Bilimkurgu yazarı Theodore Sturgeon, birçok kişi tarafından Microcosmic God adlı eserin yazarı olarak bilinir. Bu kısa öyküde bir biyokimyager ve yapay kalkanın içinde hızlandırılmış şekilde yaşayan minik varlıklar bulunur. Sturgeon, aynı zamanda Slow Sculpture (1970, Nebula ve Hugo Ödüllerini kazandı), The World Well Lost (1953, homoseksüelliği konu edinen ilk bilimkurgu hikâyelerindendi), Some of Your Blood (1961, doğaüstü öğeler içermeyen bir …
Devamını gör »Bol Ödüllü Üretken Bir Yazar: Terry Bisson
Terry Ballantine Bisson, 1942’de Madisonville, Kentucky’de doğdu ve çocukluğunu Owensboro’da geçirdi. Grinnell College, Iowa ve Louisville Üniversitesi’nde eğitim aldı. Louisville’deki kısa dönemin ardından, 1969-1975 yılları arasında Güneybatı ve Güney’deki hippi komünlerini ziyaret etti, otuz yıl boyunca New York’ta yaşadı. Bu süre boyunca oto tamircisi olarak çalıştı, dergi ve kitap dünyasında editörlük yaptı. İlk romanını 1981’de yayımladı ve o tarihten itibaren …
Devamını gör »Amerikan Toplumunun Kara Aynası: Sinclair Lewis
Babbitt‘i okurken, Sinclair Lewis‘in Amerika’nın sıradanlığına duyduğu öfkeyi sürekli olarak hissedersiniz. Lewis, birçok Amerikalının genellikle beklenen normlara göre konuştuğunu, kendilerinden beklenen şekilde davrandıklarını ve bireysellikle özgünlük konusunda geleneksel olduklarını düşünür. Anlattığı karakterler, âdeta renkli bir kurabiye kalıbında sıkışıp kalmış gibi 1920’lerin klişe dolu günlerinde yaşayıp gider. İronik bir şekilde, Lewis’in kendi çocukluğu da bu klişelere uyar. Lewis’in hayatının, yaratıcı bir …
Devamını gör »Feminist Bilimkurgunun Ölümsüz Yazarı: Vonda N. McIntyre
70 yaşında hayatını kaybeden Vonda N. McIntyre, 1970’lerin başında Ursula K. Le Guin, Joanna Russ ve Samuel Delany gibi hümanist yazarlardan ilham alan isimlerin başında geliyordu. Düşyılanı (Dreamsnake, 1978) ile Nebula ödülünü kazanan ikinci, en iyi roman dalında Hugo ödülünü kazanan üçüncü kadın oldu. Düşyılanı, iyileştirici zehir verme yeteneğine sahip genç bir şifacı olan Snake’in hikâyesini anlatıyordu. Snake, genetik olarak …
Devamını gör »