Bilimkurgu edebiyatı sanılandan çok daha eskidir. Günümüz tanımı ve kıstasları içerisinde bilimkurgu kabul edilen ilk eser, Mary Shelley‘in 1818 tarihli Frankenstein‘ıdır. Ancak 2000 yıl önce bugünkü Adıyaman’da bulunan Komagene Krallığı vatandaşı yazar Lucian’ın kaleme aldığı Ay’a yolculuk ve uzaydan gelen dev örümceklerle savaş konularını içeren “Olmuş Bir Öykü” adlı eseri ilk bilimkurgu yapıtı sayılabilir. Hint destanı Mahabharata‘da da bilimkurgu izlerini …
Devamını gör »Etiket Arşivleri: Anthony Burgess
Distopik Kurguda Cinsellik, Üreme ve Nüfus Kontrolü
Distopik kurgular, geleceğe yönelik sosyal kaygılarla şekillenirler ve toplumda hâlihazırda var olan kimi eğilimlerin olası sonuçlarına karşı sert bir uyarı niteliği taşırlar. İnsan üretimi teknolojinin kötüye kullanımı ve aşırı nüfus artışı da bu kaygılar arasında önemli bir yere sahiptir ve bu iki mesele daima bu tarz fütüristik kurguların odağında olmuştur. Distopya denildiğinde akla gelen ilk eserler olan Cesur Yeni Dünya …
Devamını gör »Moderniteye Teknolojik Bakış: Vulcan’ın Çekici
“Devrimci hareketler oportünistleri her zaman çekmiştir.” Philip K. Dick, özellikle 1959 yılında yayımladığı Time Out of Joint adlı romanıyla kariyerinin dönüm noktasını yaşar. Altıkırkbeş Yayınları tarafından Türkçeye Çığrından Çıkan Zaman olarak çevrilen roman, yazarın kendine has tarzının şekillenmeye başladığı ilk eserdir. Bu eser bir bakıma üçleme olarak ele alınabilecek önemli eserlerinin de ilk halkası kabul edilebilir. İkinci kitap ise yazımızda …
Devamını gör »Otomatik Portakal’da Kara Mizah ve Şiddet
Otomatik Portakal filmi (A Clockwork Orange) 1962 yılında aynı isimle Anthony Burgess tarafından yazılan romanın ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından beyaz perdeye uyarlanmasıyla dünya çapında büyük bir üne kavuşur. Çoğu kez şoke edici ve rahatsızlık verici bir yapıt olarak tanınan Otomatik Portakal, distopya türünde bir klasik olmayı başarmıştır. Eser, şiddetten özgür iradeye, insan doğasından ahlak ve otoriter devlet yapısına kadar pek …
Devamını gör »Voltaire’den Vonnegut’a Bilimkurgu
“Bu deli zırvalarını gerçekten okuyor musun?” Çok değil, 15-20 yıl önce elinde bilimkurgu kitabıyla yakalanan birine ilk sorulan bu olurdu. Ya da kaşlar kalkar, hafif alaycı bir sesle “ilginç!” denilirdi ve saygınlığınızın o anda dibe vurduğunu hissederdiniz. Çoğu kimse için bilimkurgu, entellektüel bir ayıptı. Kimileri için hala öyle. Tıpkı aynı insanlar için, erotizmin ahlakî bir ayıp olması gibi. Bu bir rastlantı mı? Bence …
Devamını gör »Bilimkurguda Yeni Dalga Akımı
Yeni Dalga (New Wave), 1960 ve 1970’lerde bilimkurguya yeni bakış açılarının getirildiği, deneysel metinlerin öne çıktığı bir akımdır. İçinde birçok tema ve türden eser bulundurur ancak bunlar genelde hard sci-fi çerçevesinde olmaz. Yeni dalgacılar teknolojik gelişmelerin değil; politika, psikoloji, toplum bilim gibi sosyal bilimlerin ya da felsefenin öne çıktığı ve genelde alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı kurgulara önem verirler. Bu teknoloji karşıtlığında, …
Devamını gör »Dikey Sınıf Savaşı ve Modernizmin Şiddeti: Gökdelen
“Şiddetin, sosyal bağların kurulmasında önemli rol oynayacağı belliydi.” James Graham Ballard, 1930 Şanghay doğumlu İngiliz bilimkurgu ve transgressif kurgu yazarıdır. Pearl Harbor baskınıyla beraber 1942 yazından savaş bitimine kadar tutsak kalmış; savaş, tutsaklar kampı ve atom bombası gibi şeyleri ilk elden gözlemlemiştir. 1946’da İngiltere’ye yerleşmiş ve Cambridge Üniversitesi’nde psikiyatri eğitimi görmüştür. Kısa süre Kanada’da Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde (RAF) de bulunmuştur. Yazarlık …
Devamını gör »Düşsel Bir Sorgulayış: Sınırsız Rüyalar Diyarı
“Bir takım nedenlerden ötürü, kendi içimde, başka birine verilmiş olması gereken bir rolü oynadığımı düşünüyordum.” -Blake. Ülkemizde ilk olarak 1995 yılında İrem Sağlamer çevirisiyle, “Sınırsız Rüyalar Diyarı” adıyla Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan kitabın orijinal adı The Unlimited Dream Company. Bu ismin yanlış bir çeviri olduğunu söylemek mümkün. Fakat yayınevinin kitabın içerisinde bulunan yazarın kısa özgeçmişinde kitap ismini doğru bir şekilde, …
Devamını gör »Siberpunk Hareketinin Tarihi
Bilimkurgu edebiyatı, kökleri milattan öncelere giderken, akacağı asıl yatağı nasıl 20. yüzyıl içinde bulduysa, siberpunk bilimkurguları da kendini 1980’li yılların ruhunda bulur. Kişisel bilgisayarlar ve internetin gündelik yaşama girişiyle yaygınlık kazanan dijital dünya algısı, popüler kültürün ileri teknoloji ürünleriyle kaynaşması, küreselleşme, çok uluslu kapitalizmin yükselişi, her alan ve anlamda sınırların birbirine karışıp, ortadan kalkmaya başlaması, seksenlerin fütüristik ve metaforik bir …
Devamını gör »