Karmaşık konular ve karakterler, birçok bilimkurgu eserinde bazen görmezden gelinen bazen de şaşkınlıkla karşılanan mantık hataları ile karşımıza çıkıyor. Bu iddialı yapımların arkasındaki isimler bir şeyleri gözden kaçırıyor ya da umursamıyor olabilir, ancak sıkı bilimkurgu hayranları söz konusu boşlukları doldurmaya çalışırken çoğunlukla bitap düşüyor.
Aşağıda, bilimkurgu filmlerindeki hikâye boşluklarından ve dikkat çekici mantık hatalarından derleme bir liste göreceksiniz. Filmin akışı içinde çoğu zaman hikâye boşluklarını görmezden gelmeye ya da kendimizce bir cevap bulmaya eğilimliyiz, ama bazıları o kadar göz ardı edilemeyecek derecede sinir bozucu ki “bu kadar da olmaz” demekten kendimizi alamıyoruz.
Bizi Mahveden Nem, Uzaylılara Neler Yapmaz?
M. Night Shyamalan’ın Signs’ında uzaylılarla ilgili kökten bir zayıflık bulunuyor: Suya dirençleri yok. Evet, suya!
Bu da yetmezmiş gibi üçte ikisi sudan oluşan bir gezegeni işgal etmeye çalışıyorlar. Neresinden tutsan elinde kalan bir plan…
Görünüşe Göre Sondajcıları Eğitmek Astronotları Eğitmekten Daha Kolay!
Birine sondaj yapmayı öğretmek mi daha kısa ve masrafsızdır, yoksa astronot eğitimi vermek mi? Yönetmenliğini Michael Bay’in yaptığı Armageddon filmine göre astronotlara sondaj eğitimi vermek yerine bir grup sondaj işçisini uzaya, üstelik de bir asteroide göndermek en mantıklı çözüm!
Buradan NASA’ya sesleniyoruz: Astronot eğitimlerinize sondajcılığı da ekleyin. Ekleyin ki günün birinde dünyayı kurtarması için sondaj işçilerini uzaya göndermek zorunda kalmayalım!
T-1000 Neden Çıplak?
Terminator filmlerinde açıklandığı gibi, Kyle Reese ve T-800’ün çıplak olarak zaman yolculuğuna gönderilmesinin nedeni, zaman makinesinin sadece organik dokuyla çevrili şeyleri geri gönderebilmesidir.
Peki o zaman T-1000 gönderildiğinde neden çıplak olarak ortaya çıktı? Üstelik de tamamen sıvı metalden yapılmışken?
Marty’nin Ebeveynleri Onu Hiç Tanımıyormuş Gibi Görünüyor
Back to the Future çok seviliyor, ancak olay örgüsü kara deliklerle dolu. Örneğin zamanda yolculuk yapan Marty, anne ve babasının hayatına müdahale edip lisede tanışmalarına vesile oluyor. Bu sayede de zamanın normal akışına dönmesini sağlıyor.
İyi ama anne ve babası, aradan geçen otuz yılın ardından hayatlarındaki en önemli figürlerden birini, yani kendi oğullarını nasıl oluyor da tanımıyor? Bir noktada jetonları düşüp, “Geçmişte bizi tanıştıran kişi meğer oğlumuzmuş,” demeleri gerekmiyor mu?
Göz Küresi Söyle Bana, Ben Nasıl Girdim İçeri?
Steven Spielberg’in Minority Report filminde Anderton’ın eşi, kocasının gözünü kullanarak sisteme giriş yapıyor.
Ancak Anderton zaten içeride hapis ve teknik olarak yetkilerinin de elinden alınmış olması lazım. Bu durumda mahkûm Anderton’ın gözünü kullanarak sisteme erişim sağlama fikri kulağa bir hayli saçma geliyor.
Güneşi Balçıkla Sıvasalardı Olmaz mıydı?
The Matrix filminde insanlar, makinelerin enerjisini kesmek için gün ışığını engelliyor. Ancak Güneş aynı zamanda gezegenin de enerji kaynağı ve onu engellemek muhtemelen insanlığın sonu demek.
Savaşın erken aşamasında böylesi bir seçimin yapılması ve nihai yakıp-yıkma politikasının devreye sokulması sizce de biraz abartı değil mi?
Nero, 25 Yıl Boyunca Ne Yaptı?
2009 tarihli Star Trek filminde, Nero’nun zamanda geriye gidip USS Kelvin’i ve mürettebatını yok ettiğini görüyoruz. Üstelik ölenler arasında Kaptan Kirk’ün babası da var.
Peki Nero bundan sonra ne yaptı? Spock’ın yeniden ortaya çıkması için 25 yıl uzayda öylece bekledi! O sırada ne yediler, ne içtiler belirsiz. Dile kolay, tam 25 yıldan bahsediyoruz. Dahası, filmde bununla ilgili hiçbir açıklama yok. Hırsın bu kadarı!
Neden Hedefler Sağlam Geri Gönderiliyor?
Rian Johnson’ın Looper filminde, güç sahibi kişiler suikastlar için karmaşık bir yöntem geliştiriyor. İnfaz emri verilenler geçmişe gönderiliyor ve orada hazır bekleyen tetikçiler tarafından da öldürülüyor. Cinayet geçmişte işlendiği için de gelecekteki patronlar açısından hiçbir yasal sorun ortaya çıkmıyor. Temiz iş yani.
Ancak tetikçilere gönderilen kurbanların sadece elleri ve gözleri bağlı. Oysa kurbanları hırpalanmış ya da baygın şekilde göndermek tetikçilerin işini çok kolaylaştırırdı. Hem o zaman yaşlı Joe da kaçamamış olurdu. Görüldüğü gibi küçük bir müdahaleyle tüm sorunların önüne geçmek mümkün.