Cem Yılmaz’ın Bilimkurgu Evreni

Evren Oluşturmak deyimi her ne kadar Marvel ve DC filmlerinin ana akım sinemada güçlenmesiyle ortaya çıkmış olsa da, geçmişte evren oluşturmuş sayısız eser vardır. Örneğin Star Wars, Star Trek, Stargate ve The Conjuring serisi film, dizi, animasyon ve çizgi romanlarıyla kendi evrenlerini oluşturmuş yapımlardır. Ülkemizden bu sınıfa, çekilmiş üç ayrı dizisi ve dört sinema filmiyle Kurtlar Vadisi rahatlıkla dâhil edilebilir. Bunun dışında iki dizisi, iki sinema filmi ve bazı karakterlerin geçmişlerini anlatmak için çekileceği iddia edilen yapımlarla Behzat Ç. de evren olmaya doğru ilerlemektedir. Elbette bunların dışında T-World gibi yerli projeler de evren oluşturma yolundadır.

Ancak bilimkurgu alanındaki ilk Türk sinematik evreninin Cem Yılmaz tarafından çoktan oluşturulduğu gönül rahatlığıyla söylenebilir. 23 Nisan 1973 İstanbul doğumlu komedyen, yazar ve aktör, 90’lı yılların başında Leman dergisinde karikatürist olarak başladığı sanat hayatına dergi binasının altında açılan Leman Kültür Merkezi’ndeki stand-up gösterileri ile devam etti. 1995’te Özlem Tekin’in Yar Bana Varmadı klibinde oynadıktan sonra Beşiktaş Kültür Merkezi’nde sahne aldı ve stand-up gösterilerine burada devam etti. Bu gösterileriyle ülke çapında ünlü oldu.

1998 yılında senaryo yazarlarından biri olduğu ve Ömer Vargı tarafından yönetilen Her Şey Çok Güzel Olacak filmiyle oyuncu olarak sinemaya adım attı. 2000 yılında da Yılmaz Erdoğan tarafından yazılan ve Yılmaz Erdoğan, Ömer Faruk Sorak ortak yönetmenliğinde çekilen Vizontele filminde oynadı. Hem sinemada deneyimi arttı hem de bir sonraki filmini çekecek olan Ömer Faruk Sorak ile tanıştı.

2004 yılına gelindiğinde, Cem Yılmaz bu kez bir bilimkurgu/komedi filmiyle beyazperdeye geri döndü. Senaryosunu kendisinin yazdığı, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak’ın yaptığı G.O.R.A. filmi büyük beğeni topladı. Star Wars, The Matrix, The Fifth Element gibi bilimkurgu klasiklerini de tiye alan filmde, Antalya’da turistik bir halı dükkânı işleten Arif’in uzaylılarca G.O.R.A. gezegenine kaçırılması ve oradan kurtulmaya çalışması sırasında başına gelen komik ve eğlenceli maceraları izledik. Filmde dört ayrı karakteri canlandıran Cem Yılmaz da artık sinemada iyice pişmişti.

2005’de Organize İşler ve 2006’da Hokkabaz filmlerinde de oynayan Cem Yılmaz, 2008 yılında G.O.R.A. filminin devamı niteliğindeki A.R.O.G ile karşımıza çıktı. G.O.R.A. filminde yine Cem Yılmaz’ın canlandırdığı baş kötü Komutan Logar, A.R.O.G filminde intikam almak için Arif’i zamanda bir milyon yıl geriye gönderiyor ve Arif kendini taş devrinde buluyordu. Zaman makinesi icat edip kendi zamanına dönmek isteyen Arif, taş devri insanlarına hızlandırılmış evrim ve teknolojik gelişim kursu veriyordu. Uçuk komedi türündeki ilk filmin aksine, bu filmde toplumsal mesaj kaygısı da göze çarpıyordu.

Sanatçı, uzun bir aranın ardından serinin üçüncü filmi olan Arif V 216 filmi için kolları sıvadığında tarihler 2018’i gösteriyordu. 2016’da hazırlık aşaması başlayan film, ilk iki filmin aksine türlü zorluklarla çekildi. Oyuncuların yoğun dizi programları, yapımcı ve yayıncı şirketle yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden film ancak 2018’in ilk günlerinde vizyona verildi.

Arif V 216, ilk iki filmin birleştirilmiş hâli gibiydi. Bu kez Arif G.O.R.A. gezegenine gitmiyor, orada tanıştığı 216 adlı uzaylı robot dünyaya geliyordu. Ancak uzaylı bir robot istemeyen mahalle halkı buna tepki göstermekte gecikmiyordu. Arif ve 216’yı bir kaza sonucu zaman makinesiyle 1969 yılına giderken izliyorduk. Burada ikili,  G.O.R.A. filminde yine Cem Yılmaz tarafından canlandırılan film yapımcısı Erşan Kuneri ile karşılaşıyordu. Aynı zamanda Yeşilçam’a bir saygı duruşu olan yapım, serinin ilk iki filmi kadar sevildi. Ayrıca Aram Gülyüz’ün 2014 çıkışlı Zaman Makinesi 1973 filminden de esintiler taşıyordu.

Serinin dördüncü yapımı bu kez bir sinema filmi değil, bir dizi olarak geldi. Serinin birinci ve üçüncü filmlerinde gördüğümüz Erşan Kuneri‘nin maceralarını izledik. G.O.R.A. filmindeki ilgili sahnede Erşam Kuneri’yi, 12 Eylül 1980 tarihinde Bob Marley Faruk ile Ay’da Sevişenler adlı bir bilimkurgu filmi üzerine fikir yürütürken görmüştük. Ancak tam toplantı bittiği sırada polisler tarafından tebrik değil tevkif ediliyor ve hapse giriyordu. Hapisten çıktıktan sonra Kuneri’nin sinemaya dönüşünü anlatan dizi, G.O.R.A. evreninin şimdilik son yapımıydı.

G.O.R.A. filminde, Komutan Logar tarafından kaçırılan Arif’in onu alt edip gezegenden kurtuluşunu izledik. A.R.O.G. filminde, öç almak için dönen Logar’ın Arif’i zamanda geri yollamasına şahit olduk. Ariv V 216’da, dünyaya gelen 216 ile Arif’in zamanda geri gitmelerini gördük. Arif ve 216’nın geçmişte karşılaştığı Erşan Kuneri’yi ise adını taşıyan dizisiyle daha yakından tanıma fırsatı bulduk.

Görüldüğü gibi birbirini tamamlayan anlatıları, ayrıntılı ve ince işlenmiş karakterleri ve artık bu karakterlerin solo öykülerine geçiş yapılması ile sinematik evren sürekli genişledi. 2004 yılında G.O.R.A. ile hayatımıza giren seri, günümüzde bir sinematik evrene dönüştü.