Bilimkurgu, film ve televizyon dünyasındaki en akıl almaz türlerden biri olmasının yanı sıra içinde yaşadığımız toplumun karanlık tarafını sergilemekten de geri durmaz. Bilimkurgunun tanımlayıcı bir bileşeni de her zaman kötücül şirketlerin açgözlülüğü ve de gücü elinde bulunduranların bitmez tükenmez ilerleme arayışıdır.
Her şeyi tüketen mega-şirketlerden vicdansız teknoloji devlerine kadar, bilimkurgu dünyası sadece kendi kârlarını düşünen şirketlerle doludur. Servetlerini ister insan deneylerinden, ister biyolojik silahlardan, ister savaş vurgunculuğundan, isterse sadece pazara hâkim bir holding hâline gelerek kazansınlar, bilimkurguda kötü yöntemleri ortaya çıkarılan kurgusal şirketlerin sayısı hiç de az değildir. İşte karşınızda bilimkurgu tarihinin en şeytani 10 şirketi…
The Soylent Corporation – Soylent Green
Soylent Green, aşırı nüfus nedeniyle dünya kaynaklarının tükendiği, açlığın ve yoksulluğun kol gezdiği bir distopik gelecekte geçiyor. The Soylent Corporation ise insanlığın son umut ışığı olarak görülüyor. Üstelik ürettiği Soylent Green (planktondan üretilmiştir) adlı besin ile piyasanın en güçlü aktörü konumunda.
Ne var ki, Charlton Heston’ın akıllara kazınan o meşhur repliği eşliğinde ağlamasıyla gerçekler de ortaya çıkıyor. Şirket, yiyeceğin kaynağı konusunda dürüst davranmamıştır. Gerçeği örtbas ederek iğrenç bir iş yaptığı kesindir, ancak açlıktan ölmekte olan kitleleri başarıyla besledikleri göz önüne alındığında, mevzuyu “gerekli kötülük” olarak değerlendirmek muhtemelen adil bir bakış açısı olacaktır.
The Tyrell Corporation – Blade Runner
Bilimkurgu dünyasında ahlaki açıdan sorgulanabilecek şirketlerden olan Blade Runner’daki Tyrell Corporation, büyük olasılıkla bu türün en cazip ve ikonik şirketlerinden biri. Şirket, uzay kolonilerinde çalışmak için replikant olarak bilinen biyomühendislik ürünü sentetik androidlerin yaratılmasından sorumlu.
Başta hiçbir şey ahlaki açıdan kötücül görünmemekteyken, şirketin CEO’su (Tanrı kompleksi olan bir egomanyak) androidlere yanlış anılar verecek kadar ileri gidiyor. Aslında ilk yarattığı şey akılsız kölelerden oluşan bir lejyondur, sonra onlara akıl verir ve bu da kopyaların özgürlük istemesine ve onları avlamak için Blade Runner ekiplerinin oluşturulmasına neden olur.
Blue Sun – Firefly ve Serenity
Muammalardan bahsederken kült bilimkurgu dizisi Firefly’ın takipçilerinin emin oldukları bir şey var ki, o da Blue Sun adının kötü haber getirdiğidir. Günlük ihtiyaçlar için gidilebilecek bir şirketler grubu gibi görünse de River’ın (Summer Glau) şirketin logosunu görünce verdiği tepki, bize her yerde adı görünen bu şirketin derinliklerinde bir karanlık olduğuna dair ipucu veriyor.
Şirketin kapalı kapılar arkasında gerçekte neler yaptığına ilişkin hayran teorileri oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Fakat inkâr edilemeyecek bir şey var: Şirket, River’ın tabi tutulduğu insan deney programıyla doğrudan ilintili. Ayrıca Blue Sun, Alliance’la ve Firefly evrenindeki diğer güçlü politik fraksiyonlarla da bağlantılı görünüyor.
E Corp – Mr. Robot
Tamamen yozlaşmış olmasının yanı sıra açgözlü ve ihmalkâr bir şirket olan E Corp (ya da Elliot’ın tabiriyle “Evil Corp”), ciddi anlamda kötü bir şirket. Her tüketici pazarında yer alan ve piyasaya hâkim olan bu mega oluşumun gerçek boyuttaki kötülüğünü en iyi tanımlayan şey yaptıkları gizli anlaşmalar.
Zaten Mr. Robot dizisinin merkezinde de Elliot’ın ölümcül zehirli kimyasal sızıntıya karşı verdiği mücadele ve şirketin bu süreçte olayı örtbas etme çabası var. Şirket ayrıca E Coin’i duyurmuş ve kendi dijital para birimini piyasaya sürmesiyle küresel hâkimiyet amacını neredeyse gerçekleştirmiştir.
Buy n Large Corporation – WALL-E
Bir her şeyi tüketen şirket de Pixar evrenindeki WALL-E’den çıkmıştır. Buy n Large şirketinin doymak bilmez açgözlülüğü, havacılıktan gıda hizmetlerine ve hatta uluslararası politikaya kadar her alanda nüfuz kazanmasına neden olur. Çeşitliliği ne kadar etkileyici olsa da, WALL-E’de bu imparatorluğun sonuçlarını tüm çıplaklığıyla görürüz.
İnsanlık, gezegeni çevresel ihmal ve aşırı atık sorunuyla baş başa bırakıp terk ettiğinde Dünya’yı temizlemek için geride robot filoları bırakır. İşin ilginç yanı, bu temizlik robotları da Buy n Large’ın bir üretimidir. Şirket o kadar yaygındır ki her yerde bulunur, hatta o zamandan beri yayımlanan birçok Pixar filminin arka planında bile görülebilir.
Omni Consumer Products – RoboCop
Fırsatçı Omni Consumer Products (ya da OCP), distopik Detroit’in gündelik yaşamında ihtiyaç duyulan her ürünü tüketicilere sağlayan bir şirkettir. Ama bu, teknolojik bir mega şirket için yeterli değildir ve şehir finansal ve toplumsal çöküşün eşiğindeyken, polis gücününün kontrolünü de üstlenme fırsatı yakalar.
Polis gücünü özelleştirmek bir felaketin başlangıcı olur. OCP’nin RoboCop’lardan oluşan siborg polis gücünü hayata geçirmek istemesi, şehrin dört bir yanında isyanların artmasına neden olur, bu da polis grevine yol açar. O zaman bile şirket sadece kendi kazancıyla ilgilenir ve Memur Alex Murphy/RoboCop (Peter Weller), yozlaşmış CEO’yu öldürene kadar düzen yeniden sağlanamaz.
Cyberdyne Systems – The Terminator
Bilimkurgu tarihinin en ölümcül aksiliklerinden biri olan Skynet‘in yaratıcısı Cyberdyne Systems, iyi niyetiyle bile kendini affettiremiyor. The Terminator evrenindeki şirket, küçük bilgisayar parçaları üreterek başladığı işte kısa zaman sonra alanındaki en büyük aktörlerden biri hâline geldi, yapay zekâ ve gelişmiş bilgi işlem sistemlerine odaklanarak askeri teknoloji çalışmalarına geçiş yaptı ve bunlar da Skynet’in hayata geçmesine neden oldu.
Teklif edilen paranın gözünü kör ettiği Cyberdyne, yeterli güvenlik önlemlerini almakta başarısız kaldı ve bunun sonucunda Amerikan askeri gücünün tamamı kendi bilincine varan bir yapay zekânın kontrolüne geçti. Skynet, nükleer bir savaş başlattı ve hayatta kalanları öldürmek için mekanize ölüm makinelerinden oluşan lejyonlar konuşlandırdı. İnsanlığı tek başına yok olmanın eşiğine getiren Cyberdyne Systems, bilimkurgunun gelmiş geçmiş en kötü şirketleri arasında zirveyi zorluyor.
Biosyn – Jurassic World
On yıllar boyunca InGen, Jurassic Park serisinin en kötü şirketiydi, ancak 2022’nin Jurassic World: Dominion‘ı resmen daha açgözlü ve ahlaki açıdan daha yozlaşmış yeni bir kötülüğü tanıttı. Bir genetik araştırma şirketi olan Biosyn, diğer bilim kurumlarından rutin olarak fikir çalıp finansal ödülleri toplarken, gerçek bilim insanlarından ziyade daha çok avukat ve casus işe alarak özündeki kötülüğü de yansıtıyor.
Şirketin kötülüğü bu kadarla da sınırlı kalmıyor. Dev bir çekirge sürüsü yaratarak ABD’nin her yerindeki ekinlerin telef olmasına ve insanların kendi ekinlerine muhtaç kalmasına yol açacak kadar gözünü para hırsı bürümüş yoz bir kurum.
Umbrella Corporations – Resident Evil
Eğer bir zombi virüsünü ortaya çıkarıp kıyameti başlattıysanız bilin ki kötüsünüzdür! Üstelik Umbrella Corporations’ın, kendisini durdurmaya çalışanları püskürtmek için daima hazırda bekleyen ajan ve askerleri de var.
Resident Evil serisinin ana antagonisti Umbrella, biyo-üretim ve biyo-silah alanında en güçlü marka olma hedefiyle acımasız olduğu kadar güce de açtır. İnsan deneylerinden kendi çalışanlarını öldürmeye kadar (milyarlarca masum insan) Umbrella Corporations’ın yapamayacağı hiçbir kötülük yoktur.
Weyland-Yutani Corporation – Alien
Alien serisinin fütüristik evreninde sürekli karşımıza çıkan Weyland-Yutani, sentetik androidler, süper bilgisayarlar ve dünya dışı kolonizasyon gibi ileri teknolojiyle ilgili her şeyin son noktasındadır. Yine de hırsları boylarını aşar ve Xenomorph türünün keşfiyle birlikte daha tehlikeli bir arayışa girerler.
Gelişmiş bir ölüm makinesi, seçkin bir avcı olan Xenomorph’u ele geçirmek ve biyolojik silah potansiyelinden faydalanmak şirketin birincil önceliğidir. Kendi çalışanları da dâhil olmak üzere kaç masum insanın bu süreçte öldüğü bilinmiyor, ancak acımasızca bile olsa şirketin hedefini gerçekleştirmek için bıkıp usanmadan çabaladığı görülüyor.