Bilimkurgu Sinemasının İkonik Yüzleri #1

Öyle aktörler ve aktrisler var ki, yüzleri adeta bilimkurgu sinemasıyla özdeşleşmiştir. Oynadıkları karakterleri beyaz perdeye başarıyla yansıtmalarına ek olarak, bilimkurguseverler camiasında zamanla gerçek kimlikleriyle de çok sevilen birer figür haline gelmişlerdir.

İşte bu yazı dizimizde, bilimkurgu sinemasının en ikonik 10 yüzüne yer verirken oynadıkları filmlere de değineceğiz. (Yazı dizisindeki bilgiler, sanatçıların IMDB sitesindeki sayfalarından derlenmiştir.)

Harrison Ford

1942 yılında Chicago’da doğan Harrison Ford’u bilimkurgunun en ikonik yüzlerinden biri yapan iki önemli film Yıldız Savaşları ve Blade Runner. Ford, 1977’deki Yıldız Savaşları IV: Yeni Bir Umut filmindeki Han Solo rolüyle uluslararası tanınırlığa ulaştı. Öncesinde, birkaç başarısız film denemesinin ardından marangozlukla uğraşan Harrison Ford’un, Han Solo rolünden sonra, 1981’de yer aldığı Kutsal Hazine Avcıları filmindeki Indiana Jones rolü de ününü perçinledi. Fakat bilimkurguseverlerin kalbinde en çok Ridley Scott’ın 1982’de yönettiği, Philip K. Dick’in “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” romanından uyarlanan Blade Runner filmindeki dedektif Rick Dickard rolüyle taht kurduğunu söyleyebiliriz. 2017’de yayımlanan devam filmi Blade Runner 2049’da da aynı rolü canlandıran Harrison Ford böylelikle, en iyi bilimkurgu yönetmenleriyle (George Lucas, Steven Spielberg, Ridley Scott ve Denis Villeneuve) çalışmış oldu. Bir zamanlar Hollywood’un en pahalı aktörlerinden biri olan Harrison Ford’un reddettiği roller arasında 1979’da Ridley Scott’ın çektiği Yaratık filminde sonradan Tom Skerritt’in canlandırdığı Dallas baş karakteri ve Jurassic Park filmindeki baş karakterlerden biri de bulunmakta.

Gerçek hayatında da özel pilotluk lisansına sahip olan Harrison Ford, insani amaçlarla çalışan havacılık teşkilatı “Wings of Hope” (Umut Kanatları)’un da onur üyelerinden. Ford ayrıca, Indiana Jones rolüyle arkeoloji bilimini kamuoyunda popüler kıldığı için Amerikan Arkeologlar Derneği’nin de yönetim kurulu üyeleri arasında yer almakta. Harrison Ford, bilimkurgunun ikonik yüzleri listemizin 10. sırasında yer alıyor.

Kurt Russell

1951 doğumlu Kurt Russell, bir zamanlar John Carpenter filmlerinin baş yıldızıydı (Bilimkurgu ve korkunun üstadı John Carpenter hakkında daha önce sitemizde yayımlanan ayrıntılı bir yazı mevcut). Carpenter filmlerinin vazgeçilmez anti-kahramanı olarak tanıdığımız Kurt Russell, 1981 yılındaki “New York’tan Kaçış(Escape From New York) filmindeki “Snake Plissken” karakteriyle bilimkurgu sinemasındaki ikonik kimliğini inşa etmeye başladı. Bir yıl sonra, 1982’de, Carpenter’ın en efsanevi bilimkurgu filmlerinden “The Thing”de baş rolde yer alan Kurt Russell, daha sonra New York’tan Kaçış’ın devam filmi “Los Angeles’tan Kaçış” ve fantastik bir yapım olan “Big Trouble In Little China” (Küçük Çin’de Büyük Bela) gibi başka Carpenter filmlerinde de oynadı. Kurt Russell’ı ikonik kılan başka bir rolü ise, yine bilimkurgunun en sevilen filmlerinden biri olan ve sonrasında dizisiyle de bilimkurgu evrenine Star Trek ve Star Wars’tan sonra üçüncü bir açılım getiren 1994 yapımı “Stargate” filmindeydi: Albay Jack O’Neil.

Kurt Russell da Harrison Ford gibi özel pilotluk lisansına sahip ve “Wings of Hope” havacılık teşkilatının onur üyelerinden. Kurt Russell, bilimkurgunun ikonik yüzleri listemizin 9. sırasında yer alıyor.

Linda Hamilton

1956 doğumlu Linda Hamilton’un canlandırdığı Sarah Connor, hiç şüphesiz bilimkurgu sinemasının en ikonik kadın karakterlerinden. Sarah Connor, 1984 yılında James Cameron’ın yönettiği Terminator filminde, ileride makinelerle insanlar arasında gerçekleşecek savaşta insanlığın komutanlığını üstlenecek kişiyi (John Connor) doğuracağı için gelecekten gelen “yok edici” robotun (Arnold Schwarzenegger) hedefindeydi. Hikaye, Hristiyanlıktaki İsa Mesih hikayesinin muhteşem bir yenilenmiş tekno-yorumuydu ve bu da Sarah Connor’ı modern zamanların “Meryem Ana”sı yapmaktaydı. Filmde, insanlığın kurtarıcısının babasının bu zaman diliminden olmaması, İsa Mesih’e yapılan göndermeyi güçlendiriyordu. Terminator’ün 1991’deki devam filmi “Terminator II: Mahşer Günü”nde de rol alan Linda Hamilton, yıllar sonra 2019’da çekilen Terminator: Dark Fate ile yeniden Sarah Connor’ı canlandırmayı kabul etti.

İlk iki Terminator filminin yönetmeni James Cameron ile 1997-1999 arasında evli kalan Linda Hamilton, Cameron’ın Titanic filminin çekimleri sırasında oyunculardan Suzy Amis ile yakınlaşıp kendisini aldatması sonucu ondan boşanarak Hollywood tarihinin en pahalı tazminatlarından birini (Cameron’un o zamanki servetinin yaklaşık yarısı olan 50 milyon dolar) kazanmıştı. (Merak edenler için, 2000 yılında evlenen James Cameron ve Suzy Amis halen beraberler.) Linda Hamilton, gerçek hayatta Demokrat Partili olmasına rağmen, Cumhuriyetçi Parti’den vali adayı olan ve Terminator’deki rol arkadaşı Arnold Schwarzenegger’i desteklediğini açıklamıştı. Linda Hamilton, bilimkurgunun ikonik yüzleri listemizin 8. sırasında yer alıyor.

 Will Smith

1968 doğumlu Will Smith, ABD’nin en çok kazanan siyahi oyuncularından. Sanat kariyerinde aktörlüğün yanı sıra rap müzik ile de bilinen Smith, bazı bilimkurgu filmlerinde aldığı rollerle ikonik bir yüze sahip. 1996 yılında Roland Emmerich’in yönettiği ve günümüzde geçen bir uzaylı istilasını konu edinen “Independence Day”de canlandırdığı asker rolüyle bilimkurgu janrına sükseli bir giriş yapmıştı. Daha sonra 1997’de Men In Black’teki rolüyle de hafızalarda yer etti. 1998’de oynadığı “Enemy Of The State” filmi de Will Smith’in ününe ün kattı. Art arda en çok kazandıran filmlerde rol alan Will Smith, belki de kariyerinin en büyük hatasını 1999 yılında Matrix filmi için kendisine teklif edilen “Neo” rolünü geri çevirerek yaptı. O esnada Wil Wild West adlı, vahşi batıda geçen bir steampunk komedi filminde oynadığı için Neo rolünü reddetmişti fakat daha sonra yaptığı bir açıklamada bundan hiç pişmanlık duymadığını, çünkü Neo’yu onun yerine canlandıran Keanu Reeves’in performansının kendisinden daha iyi olduğunu söylemişti. Will Smith’in 2007’de rol aldığı, bir zombi apokalipsinin ardından dünyada kalan tek adamı canlandırdığı “I am Legend” filmindeki performansı eleştirmenler tarafından büyük alkış aldı. 2019 yılında, Ang Lee’nin yönettiği “Gemini Man” filminde, kendisinden daha genç yaştaki klonu ile karşı karşıya gelen bir suikastçıyı canlandırdı.

Will Smith, sinema haricinde politik arenadaki faaliyetleriyle de bilinmekte. ABD eski başkanı Barack Obama’nın kampanyasını maddi olarak da destekleyenler arasında yer alan Smith, Obama’nın 2009’da kazandığı Nobel Barış Ödülü’nün sunumunda eşiyle beraber Norveç’te ev sahipliği yapmıştı. İsmi, Hollywood ünlülerinin tarikatı “Scientology” ile zaman zaman anılan Smith, arasında camilerin de yer aldığı farklı dinlerdeki yapılara maddi bağışta bulunmakta. Will Smith, bilimkurgunun ikonik yüzleri listemizin 7. sırasında.

Keanu Reeves

1964 yılında Lübnan, Beyrut’ta doğan Keanu Reeves, aile kökleri itibariyle Çin, İrlanda, Portekiz ve Havai Adaları karışımı. İlk ismi “Keanu”nin Havai dilinde “dağların ardından esen meltem serinliği” anlamına geldiği Reeves’in çekici yakışıklılığının sırrı belki de bu uluslararası genetik karışım. Sonradan üvey babası aracılığıyla aldığı “Green Card” ile ABD’ye yerleşen Keanu Reeves’i seyircilerin gözünde büyük üne kavuşturan film hiç şüphesiz ki Sandra Bullock ile beraber oynadığı 1994’teki “Speed” (Hız Tuzağı). (Bu filmde oynarken ikisi de bilmeden birbirlerinden hoşlandıklarını daha sonrasında ABD’nin ünlü talk show ustası Ellen’in şovunda itiraf etmişlerdi)

Keanu Reeves’i bilimkurguseverlerin gözündeki ikonik seviyeye taşıyan ise elbette 1999’da Matrix filminde canlandırdığı Neo karakteriydi. (Bunun öncesinde 1997’de Al Pacino ve Charlize Theron ile beraber oynadığı “Şeytanın Avukatı” da Reeves’in kariyerindeki önemli filmler arasında.) 2006’da, Philip K. Dick’in aynı adlı romanından uyarlanan “Karanlığı Taramak” adlı yarı-animasyon bilimkurgu filmdeki rolü de, Reeves’in kendi babası da uyuşturucu satıcılığı dolayısıyla hapis yattığı için önemliydi. Keanu Reeves, daha sonrasında 2008’de “Dünyanın Durduğu Gün” adlı klasik bilimkurgunun yeniden çevriminde uzaylı karakteri başarıyla canlandırmıştı. (İki filmin karşılaştırıldığı bir yazı daha evvel sitemizde yayımlanmıştı) Keanu Reeves, 2005’te oynadığı Constantine ve 2014’te yer aldığı John Wick ile de bilimkurgu olmasa da yine ikonik karakterleri canlandırmıştı.

Gerçek hayatında mütevazi kişiliğiyle bilinen (toplu taşıma kullanması ve halen apartman dairesinde yaşaması) Keanu Reeves, bilimkurgunun ikonik yüzleri listemizin 6. sırasında yer alıyor.

Bir sonraki yazımızda, bilimkurgu sinemasının en ikonik yüzlerine beş isim ile devam edeceğiz. Sizler de bu isimlerin kimler olması gerektiğine dair önerilerinizi, bu yazının yorum kısmına yazabilirsiniz…

Sonraki

Yazar: İsmail Yiğit

1982 Ankara doğumlu. Türkiye Bilişim Derneği’nin 2016 yılında düzenlediği bilimkurgu öykü yarışmasında “İhlal” adlı öyküsü üçüncülüğe seçildi. Fabisad'ın düzenlediği 2017 GİO yarışmasında “Satır Arasındaki Hayalet” adlı öyküsüyle öykü dalında başarı ödülü kazandı. İlgilendiği ana konular: Teknolojinin toplumsal inşası, sosyoteknik tasavvurlar, siber savaşlar, otonom silahlar, transhümanizm, post-hümanizm, asteroid madenciliği, dünyalaştırma... Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Michael Crichton ve Kim Stanley Robinson, kalemlerini örnek aldığı yazarlar arasında. Parolası: “Daha iyi bir dünya pekâlâ mümkün!”

İlginizi Çekebilir

yesilcam bilimkurgu komedi

Türk Bilimkurgu Sinemasının Absürtleşme Yanlışı

Tüm diğer sanat dallarında olduğu gibi, sinema da kültürel ve tarihsel bir birikimin sonucunda ortaya …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin