Metropolis, Fritz Lang‘ın 1927 yılında çektiği sessiz bir bilimkurgu filmidir. Dönemin en pahalı sessiz filmi olarak dikkat çekmektedir: Yaklaşık 7 milyon Reichsmark (bugünkü değeriyle 200 milyon dolar) bütçeyle çekilmiştir. Film, 1927’nin Ekim ayında İstanbul‘da da gösterime girmek üzereyken “ateizm ve komünizm propagandası” yaptığı gerekçeleriyle yasaklanmıştır. Fütüristik bir distopya ortamında geçen film; kapitalist bir düzende işçiler ile işverenler arasında yaşanan sosyal krizi anlatmaktadır.
Başlıkta da belirtildiği gibi işçilerin kentleri yerin derinliklerindedir. Emekleriyle dünyaya biçim veren işçiler, yeryüzüne hasret bir yaşam sürerler. Oysa yukarıda; derslikleri, kütüphaneleri, amfileri ve stadyumları ile ”Evlatlar Kulübü” yükselir. İşçiler yukarıdaki bu olanaklardan asla yararlanamazlar. Film pek çok sahnesiyle, kapitalizmin işçileri nasıl birer meta haline dönüştürdüğünü tasvir eder niteliktedir. Kısacası, vahşice sömürünün üstünde yükselen bir hayattır Metropolis’in bize anlattığı…
Ancak film, kapitalizm eleştirisini doğrudan değil de bir aşk üzerinden yapıyor. Klasik bir şekilde üst sınıftan bir adam, alt sınıftan bir kadına aşık oluyor ve bu adam, derinlere indikçe “beyin” ve “kol” arasına bir “kalp” yerleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Makineleşmenin ve iki sınıf arasındaki bu uçurumun bilimkurguyla birleştirilmesi ise Metropolis’in “patronunun” işlerini kusursuz yapabilecek robotlar istemesiyle başlıyor. Rotwang isimli mucit, patronu için bir robot işçi geliştiriyor. Bu robot bize şimdiki halimizi çağrıştırıyor aslında ve benliğimizden kopuk, robot gibi çalışmamızı isteyen sistemi…
Metropolis, geleceği bu denli net görebilmesinden, çalışma hayatını olduğu gibi karamsar bir şekilde anlatabilmesine; kusursuz şehir tasarımından, 2000’li yıllarda Türkiye’de hâlâ becerilemeyen görsel efektlerine kadar, döneminin çok ilerisinde bir yapım olduğunu haykırıyor. Öyle ki antik çağdan, orta çağdan ve modern çağdan topladığı öğelerle zamanını, hatta bizim bile zamanımızı aşan bir film.
Son olarak küçük ama önemli bir bilgiyi de verelim: Metropolis, sinema tarihinde insan biçimli bir robotun görüldüğü ilk filmdir.
Elin adamı 1927 yılında ilk bilimkurgu filmini yapıyor ve bu film sinema sektörüne ışık tutuyor ama bizler ise 2015’de yayınlanacak bu film için “ateizm ve komünizm propagandası” yapıyor diyerek yasaklıyoruz.!! Cidden utanç verici.
Neyse, bu filme daha doğrusu şahasere gelecek olursak anlatamya kelimeler yetmez. Cidden muazzam bir hayalgücü, olağanüstü bir dünya yaratmış adamlar. Hele hele o zamanın teknik imkansızlıklarını göz önüne alırsak, bu film gözümüzde bir kaç kat daha büyüyor.