Galaktik İmparatorluk, Yeni Düzen olarak da bilinir. Çöküşünden sonra ise Eski İmparatorluk olarak anılmaya başlanmıştır. Klon Savaşları’ndan sonra Galaktik Cumhuriyet’in çöküşünü takiben kurulmuştur. İmparator Palpatine, Klon Savaşları’nı kendisi planlamış olan bir Sith Lordudur. Galaktik Cumhuriyet’in egemenliği süresince Palpatine, Naboo senatörü ve ve yüce şansölye görevlerini yürütmüştür. Klon Savaşları sırasında aldığı muazzam yetkiler sayesinde Cumhuriyeti yıkıp yerine İmparatorluğu kurmuştur. İmparatorluğun yönetim tipi De Jure olarak anayasal monarşi, De Facto olarak ise mutlak monarşidir. Baş gezegeni, kuruluşundan yıkılışına kadar Coruscant olmuştur. İmparator Palpatine, yönetimde en uzun kalan kişidir. İmparatorun ölümünden sonra İmparatorluğu bazı amiraller, Karanlık Konsey ve benzeri kişiler yönetmiştir. Zaten İmparatorun ölümüyle İmparatorluk dağılma sürecine girmiştir.
Devlet başkanlığı görevini Galaktik İmparator, hükümet başkanlığı görevini ise Sadrazam yürütür. 1. Ölüm Yıldızı’nın bitimine kadar İmparatorluk Senatosu varlığını sürdürmüştür. Fakat bu varlık, devleti yönetmekten çok tavsiye şeklindedir. Zaten mevcudiyeti tamamen formalite olan Senato, Ölüm Yıldızı bitirildiğinde İmparator tarafından feshedildi. İmparatorluğun resmi dili Galaktik Standart, para birimi İmparatorluk Kredisi’dir. İmparator, tüm dini inanışları yasaklamıştır. Politik din olarak ise Yeni Düzen oluşturuldu. Kuruluş günü olan İmparatorluk Günü her yıl çeşitli törenler ile kutlanır. Resmi marşı ise ‘İmparatorluğun Görkemi’dir. Baş gezegen olan Coruscant’ın ismi İmparatorluk Merkezi olarak değiştirilmiştir. Coruscant’ta bulunan Galaktik Şehir ise Yeni Düzen döneminde İmparatorluk Şehri ismini almıştır.
Galaktik İç Savaş boyunca İmparatorluk ve İttifak güçleri, İmparator ve çırağı Darth Vader’ın 4 ABY’deki ölümüne kadar birçok çatışmada karşılaştılar. Sith’in yok olmasıyla birlikte İmparatorluğun parçalanan güçleri, yeni kurulan Cumhuriyet’in yükselişine karşı savaşmaya devam etti. İmparatorun ölümünden 1 yıl sonra, Jakku’nun çöl dünyasında nihai duruşunu yaptı ve sonuç olarak 5 ABY’deki ‘Galaktik Uyumu’ imzalayarak Cumhuriyet’e teslim oldu. Ancak düşüşüne rağmen eski İmparatorluk subaylarının Cumhuriyet’e karşı intikam alma istekleri uzak sistemlerde onlarca yıl sürdü. İmparatorluk kalıntıları, zaman içinde İmparatorluğun ideallerinden ilham alan ve askeri bir cunta olan Birinci Düzen‘e dönüştü.
‘’Sizin için iyi haberlerim var, Lordum. Savaş başladı.’’ |‘’Mükemmel. Her şey planlandığı gibi gidiyor.’’ – Dooku ve Darth Sidious.
En az 1.000 yıldır galaksideki egemen yönetim birimi, seçilmiş bir yüce şansölyenin başını çektiği tek meclisli ve demokratik Galaktik Cumhuriyet’ti. Varoluşunun son yıllarında, Cumhuriyet Senato’su bürokraside çamura batmış ve ne yazık ki yönetim organı olarak etkisiz hale gelmiştir. Naboo Sistemi senatörü olarak bilinen Sith’in karanlık lordu Sheev Palpatine, Cumhuriyet’in ‘’artık eskisi gibi olmadığına’’ dikkat çekti. Darth Sidious, Cumhuriyet’in demokrasi olarak sona ermesinden 13 yıl önce Senato’da bir liderlik krizi yaratmak için Ticaret Federasyonu’nu, Naboo’yu istila etmesi için görevlendirdi. Sidious, krizi bir silah olarak kullandı ve Finis Valorum’u devirmek için Naboo Kraliçesi Amidala’yı kullanarak güvensizlik oylamasının hayata geçmesini sağladı. Oylama sonucu Finis Valorum görevinden ayrıldı. Sonraki seçimde Palpatine, yeni yüce şansölye oldu. Aynı zamanda bu, son demokratik seçimdi. Bu olayı izleyen 10 yıl içinde, Sidios galaksiyi manipüle etti. Gizliden bir klon ordusu oluşturdu. Bazı sistemleri perde arkasından doğru isyana teşvik ederek Ayrılıkçı İttifakı kurdu. Bu hareketler, Klon Savaşları’nın patlak vermesine ve Sidious’ın güçlenmesine yol açtı.
22 BBY’deki Klon Savaşları’nın başlangıcından bu yana Cumhuriyet, halkın moralini artırmak ve vatanseverliği geliştirmek amacıyla Cumhuriyet’in Korunması Komisyonu gibi çeşitli örgütler kurup, hem merkezi gücü artırdı hem de Ayrılıkçılara katılışı yavaşlattı. Ancak Cumhuriyet giderek merkezileşmeye başladı. Şansölye, Bankacılık Klanı da dahil olmak üzere bazı sistemleri kendi komutası altında birleştirdi. Savaşın her geçen gün şiddetini artırması, Darth Sidious’ın hakimiyetini daha da güçlendiriyordu. Senatörler savaşı kazanmak için demokrasiden vazgeçiyorlardı, fakat farkında değillerdi. Sith’in Karanlık Lordu’nun planları tıkır tıkır işlerken, Jedi Düzeni hızla üyelerini kaybediyordu. Güç’ün Karanlık Tarafı, Aydınlığın üzerine ansızın indi. Anakin Skywalker’ın Karanlık Tarafa geçmesi ve Sidious’ın kimliğinin ortaya çıkmasıyla beraber ‘Emir 66’ ile neredeyse tüm Jediler infaz edildi. Olaylar sonucunda Karanlık Lord, her zaman yaptığı gibi başarıyla Senato’yu manipüle etti. Artık her şey hazırdı. Sith’in Yeni Düzeni doğdu. Demokrasinin olmadığı, özgürlüğün kısıtlandığı bir dönem başladı. 1. Galaktik İmparatorluk, Darth Sidious’ın ağzından şu meşhur sözlerle tarih sahnesine çıktı.
‘’Güvenliğimizi ve istikrarın devamını sağlamak amacıyla Cumhuriyet, 1. Galaktik İmparatorluk olarak yeniden düzenlenecek. Daha güvenli ve sağlam bir toplum için…’’ – Darth Sidious.
Galaktik Cumhuriyet ile beraber hem Jedi Düzeni hem de Bağımsız Sistemler Konfederasyonu tarih sahnesinden silindi. Başından beri İmparator Palpatine’in en büyük arzusu tüm galaksiyi yönetmekti. Önündeki en büyük tehdit olan Jedi’ların, Emir 66 ile neredeyse tamamen katledilmesi İmparator için büyük bir zaferdi. Bunların yanında seçilmiş kişi sayılan Anakin Skywalker’ın, Darth Vader adıyla Karanlık Taraf’a geçmesi Sith için büyük zaferlerden sadece biriydi. İmparator Palpatine, Bankacılık klanı gibi ekonomik sistemleri zaten başından beri gizlice yönetiyordu. Naboo örneğinde görüldüğü gibi, bu taktik Palpatine’in en iyi taktiğiydi. Fakat bunlarla yetinmeyen Karanlık İmparator, devasa bir filo inşa etmek amacıyla var olan tersaneler ile anlaştı ve yeni tersaneler kurma yoluna gitti. Rothana İmparatorluk Tersanesi ve Kuat Gemi Tersanesi bunlar içinde en ünlüleridir. Ordu, İmparatorluğun ilk zamanlarında sadece Klonlardan oluşuyordu. İlerleyen süreçte galaksinin dört bir yanından en iyi kişiler İmparatorluk akademisinde eğitim alıp orduya katıldılar. Asi Birliği’nin önemli sembollerinden biri olan Han Solo da, Akademide eğitim görmüştür.
Cumhuriyet döneminde kullanılan Venator-Sınıfı gemiler gibi bazı gemiler ve araçlar, İmparatorluk döneminde de kullanılmaya devam etti. Fakat İmparator zaman içinde İmparatorluk Donanması’nın güçlenmesi adına çeşitli değişiklikler yaptı. Bunlardan en önemlileri Süper Yıldız Destroyerleri ve Ölüm Yıldızlarıdır. Bu iki devasa ölüm makinesinin temel özelliklerine birazdan değineceğiz. Galaktik İmparatorluğun ilk günleri eskiden kalan parçaları tamamen ortadan kaldırmak ile geçti. Emir 66’dan kurtulan bazı Jedi’lar yok edildi. Ayrıca kimi sistemlerde ortaya çıkan küçük ve orta ölçekli isyanlar bastırıldı. İmparator, hazırlıklarına önceden başladığı filosu için son ayrıntılıları da bu dönemde bitirmişti. İmparatorluk I ve İmparatorluk II sınıfı yeni kruvazörler, Süper Yıldız Destroyerleri ve ta Klon Savaşları döneminden kalma ‘Nihai Silah’ ismine sahip Ölüm Yıldızları tek tek inşa edilmeye başlandı. İmparatorluk Filosu’nun tam boyutu bilinmiyor. Fakat 25.000 İmparatorluk-Sınıfı Yıldız Destroyeri olduğu bilgisi bulunur. Bu gemiler Filonun sadece küçük bir kısmı olarak kabul ediliyor. İmparatorluk, yüzlerce farklı sektöre bölünmüştü. Her Sektör binlerce gemi tarafından korunuyordu. Bu da bize yüz binlerce gemi ve trilyonlarca asker olduğu bilgisini vermeye yetiyor.
İmparatorluk Filosu’nun en iyi bilinen gemileri İmparatorluk II-Sınıfı Destroyer ve Executor-Sınıfı Süper Yıldız Destroyeridir. İmparatorluk II-Sınıfı gemi 1.600 metre uzunluğundadır. Kütlesi 40.000.000 tondur. Azami atmosferik hızı saatte 975 kilometredir. 60 adet turbolazer bataryası, 60 adet ağır iyon topu ve 10 adet çekici ışın sistemi taşır. 9.700 Stormtrooper bulundurur. İçinde aynı zamanda 72 TIE savaşçısı vardır. Filonun göz bebeği konumundadır. Süper Yıldız Destroyerleri ise sayıca az olmakla beraber sadece 1 tanesi onlarca gemiyle tek başına savaşabilir. Fakat uzayda asla tek başlarına dolaşmazlar. Yanlarında her zaman İmparatorluk II-Sınıfı eskort gemileri bulunur.
Bu gemilerin uzunluğu 19.000 metredir. Ana hiperuzay motoru Sınıf-2, yedek hiperuzay motoru Sınıf-10’dur. Işık altı hızlarda seyahat etmesi için 13 adet Executor-50.x motoru vardır. 2000’den fazla turbolazer, 2000’den fazla ağır turbolazer, 250 ağır iyon topu, 250 çıkarma torpido tüpü, 30 füze tüpü, 40 çekici ışın projektörü, 500 nokta-savunma tareti ile bu gemi evrendeki en iyi gemilerden biridir. Tek eksiği, Ölüm Yıldızı’nınki gibi bir süper silahı olmamasıdır.. 2 tane garnizon, 1.590 silahçı ve 279.144 mürettebata sahiptir. Bunlara ek olarak içinde onlarca destek gemisi, çıkarma gemisi vb. araç bulundurur.
Bu gemiler dışında İmparatorluk, Ölüm Yıldızı I ve Ölüm Yıldızı II isimlerini taşıyan 2 devasa savaş istasyonu da inşa etmiştir. 2. Ölüm Yıldızı’nın boyutları hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte çapının 160 kilometre olduğu yaygın olarak kabul edilen bir görüştür. Fakat 2. Ölüm Yıldızı hakkındaki bazı görüşler bu sayısı 900 kilometreye kadar çıkarır. 2. Ölüm Yıldızı, İmparatorluğa 1 trilyondan fazla Kredi’ye mal olmuştur. Mürettebat sayısı 637.835’dir. Bunlar dışında binlerce de normal asker taşır. 15.00 ağır turbolazer, 15.000 standart turbolazer, 7.500 lazer topu, 5.000 iyon topu ve 768 çekici ışını üzerinde barındırır. Bunlara ek olarak gezegenleri tek bir atışla parçalayan süper silahı da vardır. İçinde binlerce TIE savaşçı, AT-AT, AT-ST ve diğer destek ve çıkarma gemileri bulunur.
”Bu isyanın resmi bir bildirgesi olsun! Bugün, hepimiz galaksiyi değiştirmeye yemin ediyoruz! Ve bir gün, galaksi gerçekten özgür olacak.” – Bail Organa.
Galaktik İmparatorluğun ilk dönemlerinde, İmparatorluğa karşı çıkanlar olsa da büyük bir isyan baş göstermedi. Fakat zaman ilerleyince, İmparatorluğun davranışları çoğu kişiyi rahatsız etmeye başladı. Bunlardan en büyüğü kısa zamanda diğerlerini de yönlendirmeye başlayan Cumhuriyet’i Yeniden Kurma İttifakı’dır. Kısaca Asi Birliği olarak bilinir. Asi Birliğinin tohumları, Alderaan gezegeninde doğup, büyümüş olan Bail Organa tarafından atılmıştır. Asi Birliği, İmparatorluk için ciddi bir tehdit ve rakiptir. Birliğin gücünü anlayan Palpatine, onları zaman zaman küçük görmüş olsa da gerekli tedbirleri almıştır. Asi Birliği’nin filosu çeşitli sistemlerden gelen yıldız gemilerinden oluşur. En ünlüleri ise Mon Calamari gezegeninde üretilenlerdir.
Galaktik İmparatorluk, kuruluşundan sonra çeşitli tersanelerde ürettiği gemileriyle filosunu güçlendirdi. Galakside bir rakibi olmayan bu filo, İmparatorun emriyle Outer Rim bölgesine işgal etmeye başladı. Filonun gücünün muazzam olması sistemlerin kolayca düşmesini sağladı. Sistemlerin fetihleriyle beraber, İmparatorluk ekonomisi hızlı bir yükselişe geçti. Bunun temel nedeniyse, İmparatorluk tarafından fethedilen sistemlerin hızlı bir şekilde sanayi ve üretim bölgelerine dönüştürülmesidir. Zaten İmparator Palpatine, ekonomi alanında bir dahi olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Bu taktikler sayesinde, hem İmparatorluk genişliyor hem filo güçleniyor hem de ekonomik durum günden güne iyiye gidiyordu. Fethedilen sistemlerde bulunan çocuklar derhal İmparatorluk Akademilerinde eğitim görmeye başlıyorlardı. Artık değeri kalmayan Cumhuriyet Kredisi, İmparatorluk Kredisine dönüştürüldü ve fetihlerle beraber galaksinin en değerli para birimi haline geldi.
Bu dönemlere galakside İmparatorluk Çağı adı verilmiştir. Cumhuriyet döneminde, galaksinin her yerinde yozlaşma tavan yapmış durumdaydı. Fakat İmparator Palpatine, galaksiyi bu kötü durumdan da kurtardı. Evet, İmparatorluk baskıcı ve kötü bir rejim olarak görülebilir. Fakat galaksi daha önce olmadığı kadar güvenli ve düzenliydi. İmparatorluk donanması, galaksinin dört bir yanında asilere ve korsanlara ağır darbeler indiriyor, sistemler tek tek güvence altına alınıyordu. Galakside, anarşizm ve kaos yerini refaha ve düzene bırakmıştı. Ta ki Asi Birliği terörist saldırılara başlayana kadar. Bu saldırılar sonucu Outer Rim’e doğru yapılan genişlemeler yavaşlamış ve bazı dönemlerde durmuştur. Galaksi, Klon Savaşları’ndan sonra yine büyük bir savaşın eşiğindeydi; Galaktik İç Savaş hızlı bir şekilde yaklaşıyordu.
”İmparator, ona karşı yükselen yeni bir tehdidi öngördü. Güç’ün çocukları. Jedi olmamalılar.” – Darth Vader.
Lothal isimli bir Outer Rim dünyasında çıkan ayaklanmadan sonra daha büyük bir isyan hızla büyümeye başladı. Galaktik İç Savaş, Asi Birliği ve İmparatorluk arasında çıkan ilk çatışmalarda bile ne kadar şiddetli olacağını gösterdi. 1. Ölüm Yıldızının Yavin’de yok olmasından birkaç yıl önce kurulan Cumhuriyet’i Yeniden Kurma İttifakı, İmparatorluğun bazı önemli noktalarına saldırmaya başladı. İsyan resmi olarak başlamıştı. İmparatorluk bu isyan karşısında hızlıca önlemler almaya başlasa da yeterli olmadı. Asi Birliği galaksinin dört bir köşesinde büyümeyi sürdürdü. Asi Birliği ile Galaktik İmparatorluk arasında birçok çarpışma yaşandı. Fakat bunlar içinde en ünlüleri; Yavin Savaşı, Hoth Savaşı, Endor Savaşı ve Jakku Savaşı‘dır.
İmparatorluğun devasa savaş istasyonu olan 1. Ölüm Yıldızı, bu çatışmalar sırasında yok edilmiştir. Endor Savaşı ise hepsinden önemlidir. 2. Ölüm Yıldızı bu savaş sırasında yok edilmiştir. Aynı zamanda İmparator Palpatine ve Darth Vader da yine bu savaş sırasında ölmüştür. Savaş sonunda Galaktik İmparatorluk çökmüş, Cumhuriyet’i Yeniden Kurma İttifakı ise resmen Yeni Cumhuriyet halini almıştır. Jakku Savaşı ise İmparatorluk kırıntılarının temizlendiği savaştır. Bu savaş sonucunda İmparatorluk Filosundaki son süper yıldız destroyeri olan The Ravager yok edilmiş, Galaktik İmparatorluk, Yeni Cumhuriyet’e teslim olmuştur.
Hazırlayan: Halil Furkan Türkmen