Galaksinin Kraliçesi: Barbarella

Barbarella, ressam Jean-Claude FOCEST‘in yarattığı bir çizgi roman kahramanıdır. Yönetmen Roger Vadim, 1968 yılında eseri bir bilimkurgu filmi olarak beyaz perdeye aktarırken, bu uzay maceracısı kadının rolünü, eşi Jane Fonda‘ya vermişti. Dekor, oyun tarzı ve toplum yergisi bakımından değişik görüşler getiren film, sinemalarda gösterilmeye başlanınca, epey gürültü koparmıştı. R. VADIM’e göre filmdeki toplum yaşamı bir hayal dünyasını yansıtır ve aslında ütopyadır. Cinsel temalar ise peri masallarından alınmıştır. Her filmde görülmeye alışılmış erkek kahraman tipi burada kadındır. Din kitaplarında adı geçen ve çoğunlukla kadın olarak tasarlanan melek ise, aksine bir erkektir.

barbarella-1968-_143800-fli_1377966186

Dünya, filmde görülmez; sadece devlet başkanı, bilgisayar aracılığı ile Barbarella’ya seslenir, ona ışınlama yoluyla silah ve aygıt gönderir. Yüzyıllardır süregelen ülkeler arası yarış bitmiş, Dünya’da kesin bir eşitlik sağlanmıştır; fakat yönetim, bir çeşit Bizans devrini anımsatmaktadır. Dünya – Jüpiter Uzay Bursu‘nu kazanan Barbarella tatildeyken, devlet başkanı bir bilgini bulması için ona emir verir. Bu bilgin, Kara Kraliçe tarafından kaçırtılmış ve gezegen Sogo‘ya götürülmüştür. Barbarella’nın savaşı, Kara Kraliçe, robot savaşçılar ve gariplikler dünyası Sogo’da verilecektir artık…

Barbarella’nın çağı, 2000 yıl sonrayı anlatır. Kurallar, cinsel kalıplar ve toplum anlayışı çok farklıdır.. Her şey mekaniktir, hem de öylesine mekanik ki, Barbarella’nın gemisi bildiğimiz uzay gemilerinden çok değişik, tıpkı bir yatak odası gibi döşenmiştir. Her yanı kürkle kaplıdır. Duvarları Miro ve Salvatore Dali‘nin resimleri süslemektedir. Barok heykel tarzında 3 boyutlu bir televizyonu vardır. Pilot kabininde tüm işlemler, sözle yönetilen bilgisayar tarafından programlanmaktadır, çünkü belirli bir düğme ya da kol yoktur. Bazen Barbarella ile satranç oynayan, bazen müzik yayını yapan, çoğunlukla da konuşan bir ışıklı pano, her şeyin anahtarıdır.

037-barbarella-theredlist

Film üzerine, Roger Vadim, görüşlerini ve düşüncelerini şöyle açıklamıştır:

“Sokaktaki adam için bilimkurgu, uzay başlıklı astronotları, radyoaktivitenin etkisi altında büyüyen dev hayvanları, çoğunlukla yeşil renkte ve beş – altı gözlü olarak tanımlanan çirkin dünya dışı yaratıkları anlatır. Oysa gerçek bilimkurgu, daha geniş bir anlam taşır. Bazen şiirsel, bazen insanlığın yüz yüze kaldığı önemli olasılıkları düşündürme imkanı taşıyan bilimsel temalı bir sanat uğraşıdır. Yeni bir çevre, yeni bir yaşam ve psikoloji fikrini kapsar. En fantastik bilimsel projeksiyonları içerir. Aynı şekilde bana göre en iyi ve saf bilimkurgu, hayal, olasılık ve paralel evrenlerin dünyasına değinenidir.

Birçok bilimkurgu eserinin kötümser olduğu gerçektir ve bu eserlerde insanlığın geleceği karanlık görünür. Oysa Barbarella, tamamen iyimser bir havadadır. Bugün öylesine bir atmosferde yaşıyoruz ki, her an bambaşka bir kâbusla burun burunayız. Bu doğrudur, ama kötümserlik değildir; çünkü altında gerçekler yatar. Otomasyon, sibernetik ve her sahada bilinçsizce makineleşme görülmektedir. Aslında bunları nasıl kullanacağımızı da bilemiyoruz ve bugünkü aksaklıklar, terslikler, tıkanıklıklar ve sinir bozuklukları, bunun sonucu ortaya çıkmaktadır. Oysa bir gün, gerçekten de makineleri nasıl kullanacağını bilen kişiler çıkacaktır yeryüzünde ve îşte Barbarella bize tam da böyle bir dünyayı anlatmaktadır.

072-barbarella-theredlist

Aslında bu, benim görüşüme göre çok uzak bir gelecektir. 2000 yıl sonra ahlâk değerleri, bugünkü görüşlerin ötesinde olacaktır. Gerçekten de ahlâki standartlarımız (dünyanın neresine giderseniz gidiniz) evrensel olarak belirli sınırlara sahiptir ve uygarlığımızda makinelerin oynadığı rol, bir alarm niteliği taşımaktadır. Hangi siyasi görüşü ele alırsanız alınız, aynı ahlâki silahları kullanma yöntemi vardır ve tüm arkadaşlarımızı en ufak şeyde ikna edebilmek için bile, bizimle aynı düşünceyi paylaşması bakımından baskı yaparız.

Barbarella, bu konulan anlatan, belki de bazı sınırları zorlamaya çalışan bir yapım olarak ortaya çıktı… Ve diyebilirim ki, en sevdiğim yapıtlarımdan biridir.”

Kaynak: X-Bilinmeyen

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

battlestar galactica

Battlestar Galactica’nın Bilimkurguda Bıraktığı Derin İzler

Battlestar Galactica, kendi yarattığı robotlar tarafından soykırıma uğrayıp kaçak durumuna düşen bir grup insanın hikâyesi …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et