Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
Uzaylılarla mücadele içeren çoğu filmin sonunda hep insanlık kazanır, ancak bunun istisnaları da var…
Yönetmenler ve yazarlar, yıllar boyunca uzaylıları düşledi; kitaplarını, filmlerini ve dizilerini bu hayallerle doldurdu. Özellikle Hollywood’un ciddi bir uzaylı takıntısı var. Bu iyi bir şey çünkü dünya dışı yaşam meraklıları, bu sayede inanılmaz uzaylı tasvirleri gördü.
Tıpkı süper kahraman – kötü adam filmlerinde olduğu gibi, çoğu uzaylı filminde de formül belli: Sonunda insanlar kazanır ve insanlık üstün bir türmüş gibi gösterilir. Ne var ki, sinema sanatında uzaylıların zaferle ayrıldığı bazı örneklere de şahit olduk. Şimdi gelin bu örneklerden 10 tanesine bir göz atalım…
Not: Listedeki filmlere dair spoiler vardır.
Invasion of the Body Snatchers (1978)
San Fransisco’yu işgal ettikten sonra jelimsi uzaylılar, pembe çiçekli koza şekline girerler. Kısa bir zaman sonra ise uyuyan insanları hedef alarak insan bedenlerini ele geçirmeye başlarlar. Filmin kahramanı Dr. Matthew Benell de uyanık kalmak için çok çaba sarf eder ama sonunda o da uykusuna kurban olur.
Dr. Bennell’in durumu çok talihsizdir, çünkü uzaylıları yenmek için bir yol bulur ama yine de başarısız olur. Bir gün uzaylılardan kurtulmak için bir yol bulacağı umuduyla günlerce uykusuz kalır. Ama ne yazık ki o çareyi bulamaz. Filmin sonunda, bütün San Fransisco işgal edilir.
The Day the Earth Stood Still (1951)
Öbür dünyalardan gelen uzaylılar, biz insanlar arasındaki düşmanlıktan ve savaş çıkarma çabalarından endişe duyabilir. Bu yüzden gezegenler arası bir polis kuvveti kurarlar ve dünya liderlerine iki seçenek sunarlar: Ya barışı seçecekler ya da sonuçlarına katlanacaklardır!
Filmin güzelliği, sadece Soğuk Savaş sırasında geçmesi değil; aynı zamanda uzaylılar ve insanlar arasında da bir soğuk savaş olması. Gerçek anlamda hiç dövüş veya savaş olmamasına rağmen, uzaylılar öyle bir sistem ortaya koyuyor ki insanların onlara itaat etmekten başka çaresi kalmıyor. Yani uzaylılar kazanıyor.
Skyline (2010)
Uzay gemileri dünyayı istila edip insanları yutmaya başlayınca, Amerikan Hava Kuvvetleri olaya müdahil olur. Buna rağmen uzaylılar, nükleer bir atak da dâhil olmak üzere ordudan gelen her türlü saldırıyı savuşturur ve zarar görmez.
Uzaylıların bu galibiyetini, “temiz ve kolay zafer” ifadesi tam olarak karşılar, zira uzaylıları durdurmada başarısız olan yalnızca Amerikan hükümeti değildir. Filmin sonlarına doğru gösterilir ki, uzaylılar Londra ve Hong Kong’u da ele geçirmiştir. Hükümetlerin elinden bir şey gelmediği için de insanlara kaderlerine razı olmaktan başka seçenek kalmamıştır.
The Thing (1982)
Uzaylı bir parazit, Antarktika’daki bir araştırma tesisine saldırır ve oradaki insanları asimile etmeye başlar. MacReady, uzaylıları yenmek için bütün tesisi havaya uçurmaya karar verir. Dışarı çıktığında ise, bu patlamadan etkilenmemiş ve enfekte olduğunu düşündüğü arkadaşıyla karşılaşır.
MacReady, çok zor bir karar verecektir, zira bütün tesisi havaya uçurmak, kalan arkadaşlarını öldürmek demektir. Yine de, insanlığı kurtarmak adına bu kararı verir. Eğer tesisi havaya uçurmazsa, uzaylı parazit başka bölgelere de sıçrayacaktır. Üzücü bir şekilde, bu fedakarlığın bir işe yarayıp yaramadığı belirsizdir. Yani parazitimiz hâlâ hayatta olabilir ve tüm insanlığa bulaşabilir. Olabilir mi böyle bir Şey?
Planet of the Apes (2001)
Astronot Leo, zamanda yolculuk ederek 5021 yılına gider ve insansı maymunların dominant tür olduğu Ashlar gezegenine iner. Bu maymunlar, insanları köleleştirmişlerdir.
Atlattığı onca badireden sonra Leo, bir elektromanyetik fırtınadan geçerek Washington, D.C’ye dönünce seyirciler derin bir ‘oh’ çeker. Ancak, filmde çok büyük bir ters köşe olur; şehirdeki Abraham Lincoln anıtı bile artık bir maymun lideri onurlandırmak üzere değiştirilmiştir. Bu sürpriz sonu seyirciler pek beğenmemiştir.
They Live (1988)
Nada isimli bir aylak, başkalarının göremediği şeyleri gören bir gözlük edinir ve yönetici sınıfın, insan kılığına girmiş uzaylılar olduğunu görür. Gerçek kimliklerini insanlardan gizleyen vericiyi yok etmek ve uzaylıları durdurmak için çok çabalar ama maalesef filmin sonunda öldürülür.
Nada’nın bu kadar çabalayıp da uzaylıları elimine edememesi hayal kırıklığıdır; ancak çok güçlü bir gruba karşı dövüşen tek bir kişi olduğu için anlaşılabilir bir şeydir. Uzaylılar ile savaşacak kadar cesur olan tek kişi Nada olduğu için, onu saf dışı bırakmak uzaylılar için önemli bir galibiyettir. Bundan daha kötü olan şey ise, uzaylıların yönetiminden memnun olan insan yardakçıların olmasıdır ki; bu da durumun değişmesinin pek de mümkün olmadığını göstermektedir.
District 9 (2009)
Bir grup hastalıklı böceksi uzaylı, Dünya’ya inmelerinin akabinde yakalanır ve Yasak Bölge 9’a hapsedilir. Yıllar sonra, Christopher isimli bir uzaylı Dünya’dan kaçma ve kendi gezegenine dönme planları yapar.
Christopher kaçmayı başarır ve tek başarısı bu değildir. Uzaylılara yapılan kötü muamele ifşa edilmiştir. Ancak en iyi gelişme, kalan uzaylıları götürmek üzere Christopher’ın takviye kuvvet ile geri gelebileceği iması olmuştur.
Close Encounters of the Third Kind (1977)
Bir elektrik mühendisi olan Roy, bozulan bir güç şebekesini tamir etmeye gönderilir ve orada bir UFO ile temas kurarak uzaylıların varlığını öğrenmiş olur.
Hükümetlerin uzaylı istilacılarla aktif olarak savaştığı filmlerin aksine, burada hükümet problemi görmezden gelir. Ancak, uzaylıların varlığını yok saymak insanları daha da meraklı kılar. Buna rağmen, uzaylıların hiçbir zaman üstesinden gelinmez. Aksine, uzaylılar Roy’u yanlarına almadan önce kaçırdığı her insanı gönüllü olarak geri vermeyi tercih eder.
Avengers: Infinity War (2018)
Dünya’nın en güçlü süper kahramanları, Titan gezegeninden gelen Thanos’u nüfusun yarısını katletmeden önce durdurmaya çalışır; ama başarısız olurlar ve insanlığın yarısı ortadan kaybolur.
Çok kabiliyetli kahramanlarla çarpıştığı için Thanos’un zaferi daha da görkemlidir. Başka uzaylılar, genelde hiçbir yeteneği ve becerisi olmayan insanlarla savaşırlar ama Thanos’un durumu farklıdır. Yolunda birçok engel olmasına rağmen hepsinin üstesinden gelmeyi başarır.
Battlefield Earth (2000)
Uzaylılar dünyayı istila eder ve değerli metalleri çıkarmak üzere insanları köleleştirir. Bir kişi uzaylı lideri devirmeyi başarır ama onunla bir anlaşma yapar: İnsanlar uzaylılar için madencilik yapmaya devam edip özgür hayatlar yaşayacaktır, böylece Dünya dışındaki uzaylı kuvvetleri yanlış bir şey fark etmeyecek ve takviye kuvvet göndermeyecektir.
Uzaylıların yenildiği ama buna rağmen kazandığı ender örneklerden biridir. Bu senaryoda uzaylılar, Dünya’dan yararlanmaya devam eder. İnsanların normal bir savaş kazanamayacakları bariz olduğu için direnişin lideri alelacele bir anlaşma yapar ve daha büyük uzaylı liderlerin uzakta duracağından emin olur. Filmin sonunda ise Dünya’dan sorumlu uzaylı lider, amirlerinin gözündeki düzgün imajını korur, çünkü uzaylı ve insanları barış içinde yaşatmayı başarmıştır.
