Bilimkurgu Kulübü Bu Sitede Gelecek Var!
80’lerde, 90’larda ve hatta 2000’lerin başında birçok bilimkurgu filmi kurgularında uzak bir geleceği kullandı. Günümüzde ise bu tarihlerin birçoğu gelip geçti. Filmler ve genel hikayeleri göz önüne alındığında gelecekte tahmin edilemeyen, belirsiz bir zamanı işleyen konseptler daha tutarlı olabilir.
Bilimkurgu filmleri belli bir gerçekliğe bağlı olmadıkları için her zaman ve her yerde geçiyor olabilir. Ancak bazı filmlerde anlatılan tarihleri çoktan yaşadık. Listeye geçmeden önce küçük bir uyarı: Yazı, yer yer spoiler içermektedir.
The Island
Yıl 2019, Lincoln Six Echo izole bir tesiste diğerleriyle birlikte yaşıyordur. Dışarıda kalan dünya kirlenmiş ve kimsenin çıkmasına izin verilmiyordur. Tesisten kurtulmanın tek yolu bir çeşit “piyango”dur. Her hafta yapılan çekilişin kazananı efsanevi bir adaya ziyaret kazanır. Lincoln’ün zihninde ise kendisine yabancı olan anılar canlanıp durmaktadır. Bu sorunu için Dr. Merrick’i ziyaret eder.
Bazı şüpheli olayların ardından Lincoln kendisini tesisin yasak bölümlerinde bulur ve bazı gerçekleri keşfeder. Ada’ya giden herkes aslında bir organ toplama kurbanıdır. Tesisin sakinleri dışarıdakilere ait klonlardır.
Escape From New York
Listede John Carpenter olmalı, değil mi? Yıl 1997. Manhattan Adası, suçluların atıldığı ve kendi başlarının çaresine bakmaları için bırakıldığı dev bir maksimum güvenlikli hapishaneye dönüşmüş durumda. Air Force 1 kaçırılır ve Başkan bir kaçış modülünde Manhattan’a düşer. Hapishanenin suç patronu Duke, herhangi bir kurtarma operasyonunu önlemek için başkanı öldürmekle tehdit eder.
Polis Komiseri, Federal Rezerv’i soymaktan hükümlü eski Özel Kuvvetler askeri Snake Plissken’i (Kurt Russell) işe alır. Snake, başkanı kurtarırsa affedilecektir. Snake’e uyumlu davranması için mikro patlayıcı enjekte edilir ve görevini tamamlaması için 22 saat verilir.
The Running Man
Yıl 2019. ABD totaliter bir polis devleti haline gelmiştir. The Running Man eski gladyatör oyunlarını anımsatan bir TV şovudur. Kitleler bu şovla yatıştırılır. Tutuklular, “Stalkers” adı verilen paralı askerlerden kaçmaya çalışırlar ve eğer bir mahkum son ana kadar hayatta kalmayı başarırsa özgürlüğünü kazanır. İşlediği suçlardan hapse atılan eski polis Ben Richards (Arnold Shwarzenegger) yapımcıların ilgisini çeker ve arenaya getirilir.
Ölümcül av başlar ve Ben, şovun tarihinde bir ilki başararak “Stalker” Subzero’yu öldürür.
Akira
Bu filmin temelleri aslında (Orijinal hikayeden kopuk olsa da) bir mangaya dayanır. Piyasaya sürüldüğünde o zamana kadar üretilmiş en pahalı anime filmi oldu. Yıl 2019. Üçüncü Dünya Savaşının üzerinden 31 yıl geçmiştir. Tokyo, şehir Neo-Tokyo olarak yeniden inşa edilmiş ve bir mega şehre dönüşmüştür.
Shotaro Kaneda, bir motosiklet çetesinin öncüsüdür. Arkadaşı Tetsuo bir kazada yaralanır ve gizli bir hükümet merkezine nakledilir. Burada Telekinetik yetenekler kazandırılır, ancak onları iyilik yerine kötülük için kullanmayı seçer. Bu güçler, 1988 yılında Tokyo’yu mahveden Akira’nın ESP güçleriyle aynıdır ve şimdi tarih tekerrür edecek gibi durmaktadır.
Strange Days
Kathryn Bigelow’un az bilinen ama izlenmeye değer filmlerinden bir tanesidir. Yazan ve yapımcı koltuğuna oturan kişi de James Cameron’dur. Yıl 1999. Lenny Neo, rüyaları çalan ve izleyicilerin her şeyi sanki gerçekmiş gibi hissetmesine ve deneyimlemesini sağlayan yasa dışı kayıt satıcısı eski bir Los Angeles polis dedektifidir.
Lenny, eski kız arkadaşı Faith’e özlem duyarken umutsuz bir yalnızlığa saplanmıştır. Ancak Lenny’nin dünyası, tanıdığı bir fahişenin acımasızca tecavüz edilip öldürülmesine dair kayıtlar eline geçtiğinde değişir. Kendisini gölgeler içinde bir ölüm ve aldatma ağının içinde bulur.
The Manchurian Candidate
Yıl 2008 ve başkanlık seçimi yaklaşmıştır. Çöl Fırtınası Operasyonu sırasında ekibiyle birlikte köşeye sıkıştırıldıktan yıllar sonra Binbaşı Ben Marco (Denzel Washington), kendisi ve adamları üzerinde yapılan deneylerle ilgili kabuslar görmeye başlar.
Başkan Yardımcısı adayı olan takım arkadaşı Çavuş Raymond Shaw’dan başlayarak geçmişi sorgular. Marco’nun endişeleri arttıkça Shaw’un da politik etkisi büyümektedir. Marco sırtına yerleştirilmiş esrarengiz bir implant keşfettiğinde gerçekte olan şeylerin hatıraları da değişmeye başlar.
A Scanner Darkly
Bu film 2006’da gösterime girdi ve geçtiği yıl 1994. Ancak film 1977 Philip K. Dick romanına dayanıyor. Film normal oyuncularla çekildi ve ardından enterpolasyonlu rotoskop yöntemi kullanılarak canlandırıldı.
Amerika uyuşturucuya karşı savaşı kaybetmiştir ve artık totaliter bir rejimdir. Gizli dedektif Bob Arctor, bir grup uyuşturucu bağımlısıyla işbirliği yaparak, Madde D adlı zararlı bir uyuşturucunun büyük çaplı tedarikçilerine erişmeyi amaçlar. Görevi New Path Corporation şifa merkezi tarafından onaylanır. Bob kendini kaybetmeye ve şizofreni belirtileri göstermeye başladığında zihinsel durumunu belirlemek için testlerden geçirilir.
Back To The Future Part 2
Bu çılgın devam filminde Doc Emmett Brown, Marty McFly ve Jennifer, McFly ailesinin geleceğini “düzeltmek” için zamanda yolculuk yaparak DeLorean’ı geleceğe (kesin olarak 2015 yılına) sürüyor.
Ancak Biff Tannen, zaman makinesini alır ve geçmişteki kendisine 1950 ile 2000 arasındaki önemli spor etkinliklerinin sonuçlarını kapsayan bir almanak getirir. Genç Biff bu fırsatı bahislerden büyük bir servet elde ederek değerlendirir ve mutlu Hill Valley’i cehenneme çevirir . 2015’i eski haline getirmek için, Doc ve Marty 1955’ten önceki girişimlerini ve olayları yeniden gözden geçirmek ve almanağı geri almak zorundadır.
Blade Runner
Ridley Scott’ın başyapıtı ve Philip K. Dick’in “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” kitabının bir uyarlaması. Distopik bir 2019 yılı. İnsanlar, kısa, belirlenmiş yaşam döngülerine sahip insansı robotlar gibi kopyalar üretmek için teknolojik uzmanlığı sahiptir. Replikantlar Dünya’da yasaklanmıştır ancak aktif ve açık bir şekilde dünya dışı işlerde kullanılmaktadır.
Los Angeles, California’da Rick Deckard (Harrison Ford), uzmanlık alanı kopyaları yok etmek olan emekli bir polis memuru yani “blade runner” dır. Dört replikant dünya dışı bir yerleşim yerinden kaçıp Dünya’ya vardığında emekliliği bırakıp işe geri dönmek zorunda kalır.
2001: A Space Odyssey
Bu şaheser sinema tarihine adını yazdırdı ve Kubrick’in tüm kariyerindeki tek Oscar Ödülü’nü de aldı. Saygın bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke’ın kısa öyküsünün bu şaşırtıcı film uyarlamasında korkutucu siyah bir monolitin geçmiş ve gelecek arasında kurduğu bağlantı anlatılır.
Dr. Dave Bowman ve astronot ekibi esrarengiz bir göreve gönderildiğinde uzay gemilerinin bilgisayarı HAL, giderek daha tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. İnsanlar ve bir makine arasında yaşanan sinir bozucu bir çatışma sırasında zaman-uzay sürekliliğinde olanlar ve daha önce deneyimlenmemiş tecrübeler izleyicinin kafasını karıştırmaya yeterlidir.
