soylent green

Konusu 2022 Yılında Geçen 5 Bilimkurgu Filmi

“Gelecek de bir gün gelecek,” şeklindeki o ünlü sözü mutlaka duymuşsunuzdur. Daha yeni girdiğimiz 2022 yılı, geçmişteki pek çok filmin ve romanın konu aldığı uzak bir gelecekten ibaretti. Peki içinde yaşadığımız bu tuhaf zamanlar, önceki yıllarda nasıl hayal edilmişti dersiniz? Cevap çok da şaşırtıcı değil: Epeyce karamsar ve bugüne kıyasla bir hayli de abartılı.

Çin bedduası, “tuhaf zamanlarda yaşayasın” her anlamda günlük yaşantımıza tezahür etmiş hâlde. Artık geleceğin sıradanlaştığı ve daha ötesinin ise tamamen bilinmezliğe büründüğü bir dönemdeyiz.

İşte karşınızda, konusu 2022 yılında geçen 5 bilimkurgu filmi…

Soylent Green

Charlton Heston’ın en meşhur bilimkurgu filmi 1968 tarihli Maymunlar Cehennemi olsa da, 1973’de çekilen Soylent Green, Maymunlar Cehennemi’nden bile karamsar ve ne yazık ki çok daha gerçekçi görünüyor. Film, çekildiği dönem için konuşacak olursak gelecekteki distopik bir dünyayı anlatıyordu. Söz konusu gelecekte dünya korkunç bir nüfus artışı, iklim felaketi ve kirlilik ile boğuşmakta, sıradan insanlar da ancak Soylent Corporation denen bir şirketin piyasaya sürdüğü gıdalarla beslenmekteydi.

Şirketin son ürünü Soylent Green planktonlardan elde edildiği söylenen besleyici bir gıda olsa da, ardında karanlık bir gerçek yatıyordu. Harry Harrison‘ın “Make Room! Make Room!” romanından uyarlanan filmin konu edindiği gelecek bugünümüze denk geliyor, yani 2022 yılına. Dünya henüz filmde bahsedildiği kadar korkunç bir iklim felaketiyle boğuşmuyor neyse ki, ama en az iki milyar insan belirli dönemlerde su kıtlığı çekiyor. Üstelik filmde bahsedilen yapay gıdalar bugün giderek artan bir gerçeklik hâlini almış durumda. Sentetik etler, çeşitli böcekleri yemenin giderek yaygınlaşması için yapılan çağrılar… Hatta Soylent isimli bir gıda şirketi bile var.

The Purge

2013 yapımı The Purge‘ün konu aldığı 2022 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri’nin totaliteryen bir parti tarafından ele geçirildiğini görüyoruz. Bu yeni sistemin yürürlüğe koyduğu en önemli uygulama ise Arınma Gecesi. Yılda bir kez düzenlenen ve 12 saat boyunca her türlü suçu işlemenin serbest olduğu bu gece, tahmin edilebileceği gibi koskoca ülkeyi tam bir Survivor’a dönüştürüyor. Kolluk güçleri, hastaneler, itfaiye; kısacası tüm devlet aygıtları söz konusu gecede faaliyetlerini durduruyor ve halkı bir vahşet ortamıyla baş başa bırakıyor.

Sokaklarda insan avına çıkan çeteler, patronunu öldürmek için bu geceyi bekleyen işçiler, organ tacirleri, mafyalar… Her türlü çılgınlığın devlet eliyle yasallaştırıldığı distopik bir 2022’ye hoş geldiniz. Belki böylesi vahşi bir 2022’de yaşamıyoruz, ancak evine tıkılı kalan insanların ve her yerde maske takanların olduğu görüntüler de günümüzü çağrıştırmıyor değil.

Alien Intruder

Alien Intruder, ömür boyu hapse mahkum olan dört kişiyi anlatıyor. Dörtlümüz, Billy Dee Williams’ın oynadığı Komutan Skyler tarafından yönetilen bir kurtarma görevine katılıyor. Bu görevin esas özelliği karakterlerin derin uzaya gitmek zorunda olmaları. Uzay yolculuğu esnasında zaman geçirmek için sanal gerçekliğe giriyorlar. Zaman içinde Ariel isimli bir kadın hem sanal hem de gerçeklikte ortaya çıkınca işler karışıyor.

Suicide Squad ve Ex Machina’nın bir karışımı gibi görünen film için beklentileri yüksek tutmamak en iyisi. Mesela filmde (gelecekte geçse de) kullanılan laptoplar içler acısı. Belki de külüstür laptoplar kullanmak cezanın bir parçasıdır, kim bilir? Filmin konu edindiği 2022 senesi ile bizim 2022 arasındaki esas benzerlik uzay çöpleri olsa gerek. Uzaydaki kirlilik giderek tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Bunun haricinde henüz müebbet hapis cezası almış mahkumlar uzaya gönderilmiyor ya da sanal gerçeklik o kadar da ileri bir boyutta değil…

Time Runner

Time Runner’ın başrolünde 2022’den gelen bir zaman yolcusu var. 2022’de dünya, insan kılığındaki uzaylılar tarafından istila ediliyor ve başrol oyuncusu son anda açılan bir solucan deliği sayesinde otuz yıl öncesine gitmeyi başarıyor. Sanki bunu bir yerden duymuştuk değil mi? Filmin fragmanı, hafızamızla boğuşmak zorunda bırakmadan bize ipucunu şıp diye veriyor, “A new kind of terminator…

Film, malum bir distopyanın düşük bütçeli versiyonu gibi göründüğünden ciddiye almak epey zor, yine de 2022’den gelen bir zaman yolcusu ile dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Günümüzde 90’lı yılların modasına ve saç kesim şekillerine kadar ciddi bir özenme durumu söz konusu. Mark Hamil tarafından canlandırılan başrol de belki bu özenmenin tezahürü olarak tam bir 90’lar insanı. Elbette bunu başarılı bir gelecek öngörüsü olarak görmek çok zor.

Geostorm

Geostorm

2017 yapımı bu felaket filmi, hava durumunu kontrol edebilen uyduların şirazeden çıkmasını ve sonrasında gelişen ekstrem doğa olaylarının yol açtığı yıkımı anlatıyor. Yakın bir geçmişte çekildiği için önceki spekülatif filmlere kıyasla bizimkine daha benzer bir 2022 ile karşılaşıyoruz.

Üstelik bugünlerde ekstrem hava koşulları giderek çoğalıyor ve iklim mülteciliği ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Yine de Geostorm’da bahsedildiği çapta felaketlerle ya da iklim manipülasyonlarıyla henüz karşılaşmadık. Umarız da karşılaşmayız…

Hazırlayan: Tuğrul Sultanzade | Kaynak

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

control

Control: Kontrolü Ele Al

Doğaüstü güçlerle donanmış hükûmet görevlilerinin boyutlar arası yaratıklarla savaşması kulağa nasıl geliyor? Control, işte tam …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin