stargate

Eski Mısır Temalı 5 Bilimkurgu Filmi

Amon, Ra, Anubis, firavunlar ve tabii ki piramitler… Eski Mısır uygarlığının çağdaş insanda uyandırdığı merak ve ilgi hiç azalmıyor, aksine daha da genişliyor. Kabul etmek gerekir ki, Eski Mısır’ın çoğu insan üzerinde karşı konulamaz bir çekiciliği var. Üstelik Eski Mısırlıların yaşayışlarını, keşiflerini, eserlerini ve inançlarını araştırmak keyifli olduğu kadar da ilham verici. Bu ilhamın etkisiyle sayısız kitaba, filme ve diziye imza atıldı, yüzlerce belgesel çekildi. Elbette bu eserler arasında bilimkurgu olanlar da vardı.

Eski Mısır motifleri bilimkurgu edebiyatında daha sık karşımıza çıksa da, bu ilgi çekici kadim uygarlığın izlerini bilimkurgu sinemasında da görmek mümkün. Bazısına göre piramitler uzaylı yapılarıydı, bazısına göre de Eski Mısır tanrıları gelişmiş dünya dışı canlıların ta kendisiydi. Belirli bir mantık çerçevesine oturtulduğu sürece, bilimkurgudaki hayal gücünün ucu bucağı yok. İşte bu hayal gücünden beslenen ve bizleri Eski Mısır’ın gizemleriyle sarıp sarmalayan beş popüler bilimkurgu filmi karşınızda…

Stargate

Stargate - yıldız geçidi

Eski Mısır ile bilimkurgu evliliğinin en meşhur ve başarılı işlerinden biri olan Stargate (Yıldız Geçidi), sonrasında çektiği felaket filmleriyle adını duyuran Roland Emmerich imzası taşıyor. Emmerich’in senaryosunu Dean Devlin ile birlikte kaleme aldığı film, Mısır’da keşfedilen dünya dışı cihazın çalıştırılmasıyla başlayan yıldızlararası bir macerayı anlatıyor. Aykırı arkeoloğumuz Daniel Jackson’ın sırrını çözdüğü cihaz, Abydos gezegenine seyahat eden Jack O’Neil önderliğindeki askeri ekibi uzaylı tanrı Ra ile karşı karşıya getiriyor.

Kendine özgü anlatısıyla Eski Mısır mitolojisine yeni yorumlamalar getiren yapım, sonrasında çekilen Stargate SG-1, Stargate Atlantis ve Stargate Universe dizileriyle uçsuz bucaksız bir evrene dönüştü. Eğer bilimkurguda Eski Mısır temasından hoşlanıyorsanız, Stargate külliyatı ilk göz atmanız gerekenler arasında. Yine Stargate SG-1 dizinin devam filmleri olan Stargate: The Ark of Truth ve Stargate: Continuum’u da konu bağlamında izlemeniz önerilir.

The Fifth Element

Takvimler 23. yüzyılı gösterirken Dünya yok olmanın eşiğindedir. Zira her 5000 yılda bir geri dönerek yaşamı yok etmeye çalışan şeytani güç, bir gezegen biçiminde hızla Dünya’ya doğru yaklaşmaktadır. Yegâne kurtuluş yolu, “beşinci güç” olarak adlandırılan ve kimsenin ne olduğunu tam olarak bilmediği elementin bulunmasına bağlıdır. Geleceğin fütüristik New York kentinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlayan dik kafalı Korben Dallas ise tüm bu curcunanın ortasında kalacak ve hem “beşinci güç”ü korumaya hem de ödül avcısı iş adamı Zorg’un hain planını durdurmaya çalışacaktır.

Fransız yönetmen Luc Besson tarafından çekilen kült filmin başrollerinde Bruce Willis ve Milla Jovovich yer alıyor. The Fifth Element (Beşinci Güç), seyircisini başından sonuna dek hızlı temposu, rengârenk görselliği ve kolay kolay unutulmayacak müzikalitesiyle kuşatan nostaljik bir bilimkurgu destanı.

X-Men: Apocalypse

X-Men evreninin ilk mutantı olan En Sabah Nur (Apocalypse), uygarlığın şafağından beri tanrı sayılıp tapınılan bir süper güçtür. Birçok mutantın özelliğini kendinde toplayarak ölümsüz ve yenilmez olmuştur. Binlerce yıllık kadim uykusundan uyandığında bulduğu dünya karşısında büyük hayal kırıklığına uğrayacak ve kendine güçlü bir mutant takımı kurarak bu “kokuşmuşluğa” son vermeyi amaçlayacaktır. Artık X-Men’in, dünyaya yıkım vaat eden En Sabah Nur’u durdurmaktan başka çaresi yoktur, ancak bu sandıkları kadar kolay olmayacaktır.

X-Men, X-Men 2, X-Men: Days of Future Past’ten sonraki dördüncü X-Men filmine imza atan yönetmen Bryan Singer, aşina olduğu evrenin dehlizlerine bir kez daha dalıyor. Film izleyicilerden karışık yorumlar alsa da, gerek konsepti gerekse de görselliği ile iki buçuk saatlik keyifli bir izlence sunmayı başarıyor.

Immortel, ad vitam

21. yüzyılın sonlarında Dünya, “normaller”, “genetiği değiştirilmişler” ve “uzaylılar” olmak üzere karma bir medeniyete ev sahipliği yapmaktadır. Bu yeni üst-kozmopolit toplumun ana yerleşim birimlerinden biri de New York’tur. Ne var ki New York, bir süredir Central Park’ı etkisi altına alan gizemli ve ölümcül bir alanla boğuşmaktadır. Tüm bunlar olurken, şehrin üstünde beliren bir piramit işleri iyice karmaşıklaştırır. Esrarengiz piramidin sakinleri ise Eski Mısır tanrılarını andıran gelişmiş canlılardır ve onlardan biri olan Horus, yoldaşları tarafından yargılanarak faniliğe mahkûm edilmiştir. Ölümsüzlüğü elinden alınmadan önce kendine bir beden edinmeli ve gizemli Mavi Saçlı Kadın’ı bulmalıdır.

Yönetmenliğini Enki Bilal’in üstlendiği Immortel, ad vitam (Kadın Kokusu), yönetmenin 1980 tarihli La Foire aux immortels çizgi romanına dayanıyor. Aksiyon/animasyon karışımı bir anlatı ortaya koyan filmin başrollerini ise Linda Hardy ve Thomas Kretschmann paylaşıyor.

Transformers: Revenge of the Fallen

Transformers: Revenge of the Fallen (Transformers: Yenilenlerin İntikamı), vizyona girdiği 2007 yılında seyirci tarafından büyük ilgiyle karşılanan Transformers’ın devam filmi. Sam Witwick, Transformers’ın kökenleri ve dünya üzerindeki tarihi konusunda yeni ayrıntılar keşfeder. Ancak topladığı bilgiyi ele geçirmek isteyen şeytani ruhlu Deceptionlar onun peşindedir ve en büyük mücadele Mısır’daki Giza Piramitlerinde gerçekleşecektir. Çünkü aranan kadim tapınak bu bölgededir.

Revenge of the Fallen, günümüzde aksiyon amacıyla ekranları bir CGI keşmekeşine dönüştürdüğü için bolca eleştirilen ve gitgide derinliğini kaybetmekle itham edilen Transformers serisinin beğeniyle izlendiği dönemlerden kalma keyifli bir nostalji niteliğinde. Shia LaBeouf ve Megan Fox ikilisinin yeniden kamera karşısına geçtiği bu ikinci filmde izleyiciler daha fazla robotla tanışırken, maceranın boyutları da başta Mısır olmak üzere birçok ülkeye yayılıyor.

Yazar: İsmail Yamanol

Amatör bir düş gezgini, saplantılı bir bilimkurgu hayranı. Kuruculuğunu ve genel yayın yönetmenliğini üstelendiği Bilimkurgu Kulübü'nde at koşturmayı sürdürüyor.

İlginizi Çekebilir

Bialar Crais

Farscape’in Sevilen Kötüsü: Bialar Crais

Lani Tupu tarafından canlandırılan Farscape’in meşhur komutanı Bialar Crais, karşımıza klasik bir kötü karakterin bütün …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin