Bilimkurgu Sinemasında 10 Cüretkar Kostüm

Bilimkurgu Sineması başlı başına bir şölen. Uzay gemileri, sunduğu teknolojileri, gelecek öngörüleri, hayal gücünü zorlayan karakterleri, ötelerdeki tuhaf gezegenleri, sürükleyici serüvenleri, hakkında kaleme alınan eserleri derken rengarenk ve ufuk açıcı bir gökkuşağı adeta. Öyle bir evren ki neresinden bakarsanız bir başka macera çıkıyor karşınıza.

Biz de bu yazımızda size farklı bir pencere açalım ve Bilimkurgu Sineması’ndaki göz alıcı on kostümü sıralayalım istedik. Kostüm bahane, yeni bir filmle tanışmak şahane deyip başlıyoruz.

Sybil Danning – Battle Beyond The Stars (1980)

Yönetmen koltuğunda Jimmy T. Murakami ve daha çok düşük bütçeli korku filmleriyle tanıdığımız Roger Corman‘ın oturduğu Battle Beyond The Stars bir uzay operası. Sybil Danning bu filmde karşımıza Murakami’nin yarattığı bir uzay savaşçıcı olan Saint Exmin olarak çıkıyor.

Büyük bir miğfer, kolye ve kemerin tamamladığı dar kostümüyle güçlü ve seksi bir kadın imajı çizen St. Exmin, bir saniye sonra canınızı alacak gibi dursa da göz alıcı olmaktan geri kalmıyor.

Ornella Muti – Flash Gordon (1980)

İlk kez New York World‘ün pazar ilavesinde görücüye çıkan Flash Gordon, bilimkurgu hayranları tarafından oldukça sevilir.  Alex Raymond tarafından yaratılan bu uzay operası kahramanı, beyaz perdede ve televizyon için hazırlanan dizilerde de boy göstermekten geri durmaz.

İşte bu uyarlamalardan birinde, dönemin en güzel kadınlarından biri, İtalyan aktris Ornella Muti bu enfes kostümle Prenses Aura olarak arz-ı endam eder.

Rebecca Romijn – X-Men (2000)

Marvel Comics evreninde X-Men dünyasına ait bir mutant olan Mystique dilediği kişinin görüntüsüne bürünüp sesini taklit edebilme yeteneğine sahiptir. Çocukluğunda tıpkı birçok mutant gibi o da görüntüsü yüzünden toplum tarafından dışlanır ve soluğu Charles Xavier‘in yanında alır.

Gerçek adı Raven Darkholme olan bu mavi tenli kadının sinemadaki yüzü Amerikalı güzel oyuncu Rebecca Romijn olur. Her ne kadar, daha sonra bu rolü Jennifer Lawrence gibi bir isim devralsa da mavi tenin Romijn’e bir başka yakıştığını söylüyor ve (bir tartışma yaratmadan) sıradaki iddialı kostüme geçiyoruz.

Caroline Munro – Starcrash (1978)

Bir Amerikan uzay operası olan Starcrash sıradan izleyici için vakit kaybı olarak görülebilir; ancak filmin, türün meraklıları için tam bir hazine olduğunu söyleyelim. Kısaca söylemek gerekirse Starcrash kötü olan iyi filmlerden biri. Star Wars‘un yarattığı müthiş etkinin ardından ortaya çıkan yapımlardan. Elbette tıpkı diğerleri gibi, bir efsaneye dönüşen Star Wars’un yanına bile yaklaşamamış.

Filmin en akılda kalıcı yanıysa daha çok düşük bütçeli filmlerden tanıdığımız Caroline Munro. Güzelliğiyle Bond kızlarından biri (The Spy Who Loved Me / 1977) olmayı başaran Munro, filmde karşımıza, deri çizmeleri ve kalkık yakasıyla Vampirella’yı anımsatan bir kostüm içindeki uzay korsanı Stella Star olarak çıkıyor.

Kelly LeBrock – Weird Science (1985)

Weird Science romantizm, komedi ve bir tutam bilimkurguyu harmanlayan bir seksenler klasiği. Lisede okuyan Gary ve Wyatt, kaybedenler kulübünün üyesi olan iki yakın arkadaştır. Şans bir türlü yüzlerine gülmüyordur. Sonundan onlar da hayallerindeki kadını kendileri yaratmaya karar verirler.

İki kafadar, bilgisayarın başına oturur ve dergilerden kestikleri resimler, kablolar, barbi bebek gibi şeyleri de kullanarak işe girişirler. Sonunda fırtınalı gece, tıpkı Dr. Frankenstein’a yardım ettiği gibi onlara da yardım eder ve güzeller güzeli bir kadın olan Lisa doğar. Bir döneme güzelliğiyle damga vuran Kelly LeBrock filmde belirli bir kostüm giymiyor olsa da Weird Science denince birçok kişinin aklında üstteki fotoğrafın canlandığı bir gerçek.  

Jenny Agutter – Logans Run (1976)

William F. Nolan ve George Clayton Johnson‘ın birlikte kaleme aldıkları 1967 tarihli aynı adlı romandan uyarlanan film, distopik bir gelecekte geçiyor: Yıl 2274. İnsanlar camdan kubbelerin içinde yaşamakta. Ütopik bir toplumda yaşadıklarını sanan ve daha iyi bir sistem olmadığına inandırılan insanlar mutlu.

Bu toplumda bedensel zevkler yasal görülmekte. Hiç tanışmayan insanlar bile bir ışınlayıcı sayesinde birbirlerinin evine konuk olabilmekte. İşte Jenny Agutter da böyle bir gelecekte, toplumsal yaşamı özetler şekilde bir kıyafet içindeki Jessica adlı bir kadın olarak çıkıyor karşımıza.

Dana Gillespie – The People That Time Forgot (1977)

Edgar Rice Burroughs imzalı aynı adlı fantastik romandan uyarlanan ve The Land That Time Forgot‘ın devamı niteliğinde olan film, kayıp bir Amerikan kaşifini bulmak için yapılan keşif gezisini, bu keşif sırasında rastlanan savaşçılar ve dehşet verici prehistorik canavarlarla dolu tarih öncesi dünyayı ve bu dünyada yaşanan maceraları konu ediniyor.

Dana Gillespie de bu filmde karşımıza deri kıyafetler içindeki vahşi ve güzel mağara kadını Ajor olarak çıkıyor.

Carrie Fisher – Star Wars: Episode VI (1983)

Star Wars hiç kuşkusuz sıradan bir izleyicinin bile en azından adını bildiği, bir nesle bilimkurgu sevgisi aşılamış, yine de bilimkurgu olup olmadığı hakkındaki tartışmalardan kurtulamamış bir George Lucas efsanesi olarak özetlenebilir.

Uzak olmayan bir geçmişte (güç onunla olsun) aramızdan ayrılan Carrie Fisher‘in canlandırdığı Prenses Leia karakteri ise Yıldız Savaşları evreninin en önemli figürlerinden kuşkusuz. Onu, Bölüm VI – Jedi’ın Dönüşü‘nde Jabba‘nın kölesiyken giydiği o unutulmaz kostüm içinde bir kez daha anıyoruz.

Milla Jovovich – The Fifth Element (1997)

Luc Besson‘un yönettiği bu 97 yapımı film, birçok bilimkurgu hayranı için kült mertebesinde diyebiliriz. Film bir zamanlar özel kuvvetlerde binbaşıyken şimdilerde taksicilik yapan Korben Dallas‘ın (Bruce Willis) kötücül bir güçten dünyayı kurtarma çabasını konu ediniyor.

Ona bu görevde eşlik edense bir insandan çok daha güçlü olsa da aynı zamanda bir çiçek kadar narin olan güzelleri güzeli Leeloo. Filmde bu karaktere ruh veren Amerikalı model Milla Jovovich‘i unutulmaz kostümü içinde bir kez daha hatırlatalım.

Jane Fonda – Barbarella (1967)

Ve karşınızda anlatılmaz izlenir türünden bir film: Barbarella. Jane Fonda‘nın canlandırdığı kahramanımız 40.000 yılında şeytani bilim adamı Durand Durand‘ı bulmak ve durdurmak üzere yolculuğa çıkar.

Bu filmde işin bilim kısmına fazla takılmamanızı ve birbirinden ilginç kostümler içinde absürt maceralara atılan seksi kahramanımız Barbarella’ya odaklanarak gülüp eğlenmenizi tavsiye ederiz.

Yazar: Kadri Kerem Karanfil

Bu hesap, artık hayatta olmayan bir yazara aittir. (1980-2021)Bilimkurgu Kulübü emektarı. Yalnız bilimkurguyla değil, korku ve çocuk edebiyatıyla da ilgili. Stephen King'in sadık okuyucusu. Ray Bradbury'nin büyük hayranı. 80'lere ait korku filmlerinin tutkunu.

İlginizi Çekebilir

Revenge of the Sith star wars kapak

Star Wars: Revenge of the Sith

Star Wars: Revenge of the Sith, sadece bu uzun serinin içindeki sıradan bir film değil; …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et