2008 yapımı Star Wars: The Clone Wars, Jedi Şövalyeleri Obi-Wan Kenobi ve Anakin Skywalker‘ın Count Dooku’nun kışkırttığı krizle başa çıkmaya çalıştığı bir dönemi anlatıyor. Anakin Skywalker ve Obi-Wan Kenobi, hikâyenin odağındaki isimler. İkisi de Cumhuriyeti koruma görevini üstlenmiş durumda. Ancak görevlerinin zorluğu ve tehditlerin artması, yeni bir Padawan olan Ahsoka Tano‘nun (Anakin’in öğrencisi) eğitimine başlamalarını gerekli kılıyor. Anakin, bu yeni sorumluluğa başlangıçta isteksiz yaklaşıyor, ancak çok geçmeden Ahsoka’nın yetenek ve kararlılığından etkileniyor. Yoda tarafından verilen bu yeni görev, Jabba the Hutt’un kayıp oğlunu bulmayı içeriyor. Jabba, Cumhuriyet’in yardımına ihtiyaç duyuyor çünkü oğlunun kaçırılması, Cumhuriyet ile Ayrılıkçılar arasındaki gergin ilişkileri daha da kötüleştirme potansiyeline sahip. Anakin, Obi-Wan ve Ahsoka, bu tehlikeli göreve atılıyor ve kendilerini çeşitli tehlikelerle dolu bir maceranın içinde buluyor.
Star Wars hayranları için 2008 yılı önemli bir eşik. George Lucas, bu ikonik evreni daha da genişletmek amacıyla “Star Wars: The Clone Wars” adlı bir film ve ardından da diziyle çıkageldi. Bahsi geçen savaş, Star Wars efsanesinin merkezinde bir olay. Hatta Obi-Wan tarafından ilk üçlemenin henüz başında Luke’a anlatılan Klon Savaşları, o dönemden beri merak unsuru olmuştu. Çünkü Cumhuriyet’i bir İmparatorluk’a dönüştüren yıldızlararası çatışmalar, seriye bağlı filmlerde detaylıca işlenmemişti. George Lucas, deneyimli televizyon yönetmeni Dave Filoni‘nin aracılığıyla Anakin Skywalker ve Obi Wan-Kenobi’nin hikâyesini sunmak istedi. Böylece, yaklaşık otuz yıldır beklenen hikâye de gün yüzüne çıktı. Tek bir farkla: Hikâye animasyon biçiminde anlatıldı; sinema salonlarının yanı sıra televizyon ve video kiralama platformları gibi farklı formatlara da uygun olarak tasarlandı.
George Lucas, yapımın hazırlık sürecinde eskiye özlemini ve nostalji tutkusunu yansıtmaktan kaçınmadı. Zira projelerinin ortak noktası hatta gayesi, yaşamın ve sinemanın belirli yönlerini canlandırmaya ve eski türleri yeniden hayata geçirmeye çalışan nostaljik bir deneyim oluşturmaktı. Star Wars evreninin, Kurosawa başta olmak üzere Western filmleri ve daha birçok sinema akımından etkilendiği biliniyor. Projelerinin geçmişe dönük bir özlemle beslendiğini ve modern yetişkin koleksiyoncuları hedeflediğini Lucas da sıklıkla belirtiyor. Lucas için bu insanlar, bir nevi Star Wars evreninin yeniden canlandırılmasını isteyen modern Peter Pan’lar.
Filmin kendisi, bu nostalji temasını hem görsel hem de anlatısal açıdan yansıtıyor. Karakterler, daha önceki animasyon projelerine göre daha basit ve “eski moda” bir tasarıma sahip ve bu durum onları daha çekici kılıyor. Ayrıca film, Lucas’ın önceki çalışmalarına veya 2003 yapımı çizgi diziye göre farklı bir çizgide. Belli ki amaç, geçmişin yanı sıra evrenin kökleriyle de bağ kurmak. Fakat bu cesur hamle tartışmaları da beraberinde getirdi. Filmin en çok eleştirilen yönlerinden biri de animasyon ve karakter tasarımıydı. Birçok izleyici, karakter tasarımlarının estetikten yoksun olduğunu dile getirdi. Özellikle yüz ifadeleri ve mimikleri, Star Wars’un epik hikâyelerine yakışmayacak kadar sınırlıydı. Görsel açıdan önceki Star Wars filmlerinin kalitesine ulaşamıyordu. Öte yandan, hikâye de birçok hayranı tatmin etmekten uzaktı. Çoğu kişiye göre anlatılanlar yetersiz ve karakterler de yüzeyseldi.
Film, daha genç bir izleyici kitlesi için tasarlanmış gibi hissettiriyordu ve bu durum, Star Wars filmleriyle büyümüş olan yetişkinlerde hayal kırıklığı yaratmışa benziyordu. Filmdeki diyaloglar ve karakter ilişkileri de eleştirilere maruz kalmaktan kurtulamadı. Özellikle Anakin Skywalker ve Ahsoka Tano arasındaki ilişki, yer yer yapay ve zorlama duruyordu. Karakterler arasındaki etkileşim, önceki Star Wars filmlerinin derinlik ve karmaşıklığından uzaktı. Ancak tüm bu sıkıntılara rağmen yapım, Star Wars evreninin genişlemesi ve yeni nesillere tanıtılması açısından önemli bir adım oldu. Eksikleri olsa da, evrene dair yeni bir bakış açısı sunma çabası içindeydi ve hâliyle bu durum bazı izleyiciler için heyecan verici bulundu.
Sonuç olarak The Clone Wars, yeni karakterler, droidler, Sith’in gizli planları ve ışın kılıçlı çatışmalarla dolu heyecan verici bir hikâye sunuyor. Star Wars hayranlarının merakla beklediği bir serinin başlangıcı olarak, evrenin çeşitli yönlerinin eleştirel bir şekilde ele alınması, genişletilmesi ve yeni nesillere aktarılması açısından önemli bir adım. Özellikle Jedi Şövalyeleri ve Padawanlar arasındaki ilişkilere odaklanılması, karakterlerin gelişimini göstermesi bakımından yeni projelere kaynaklık etmeyi sürdürüyor. Böylece, Star Wars evrenini daha derinlemesine keşfetmek isteyen hayranlar için unutulmaz bir serüven ortaya çıkıyor.