Bir Kendini Kanıtlama Hikâyesi: After Earth

M. Night Shyamalan tarafından yönetilen After Earth (Dünya: Yeni Bir Başlangıç), aksiyon ve macera ile süslenmiş 2013 çıkışlı bir bilimkurgu filmi. Yönetmeni Altıncı His filminden hatırlamak mümkün. Birçok ödüle layık görülen Shyamalan, ne yazık ki sonraki yapımlarında benzer başarıyı yakalayamamıştı. After Earth filminde Will Smith’i ve oğlu Jaden Smith’i başrolde görüyoruz. Birçok yan karakter olmasına rağmen tüm yükü bu iki isim sırtlanıyor. Özellikle de Jaden Smith, başrolde olmanın hakkını sonuna kadar veriyor. Filmin konusuna geçmeden önce teknik unsurlara değinmekte fayda var. Öyle ki bilimkurgu filmlerinde aradığımız tüm vazgeçilmezler After Earth’de mevcut. Uzay gemileri, başka gezegenlerde koloni oluşturma, özel tıbbi cihazlar, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan solucan delikleri ve daha fazlası…

Böylesine zengin bir örüntünün ardından, filmin neden bu kadar olumsuz eleştiri aldığını da aydınlatmak gerek. Film genel anlamda genç yetişkinlerin izleyebileceği türden bir içerik sunuyor. Baba ve oğul ikilisine odaklanan senaryo, büyümenin ve babası gibi iyi bir asker olmanın hayalini kuran ve yaşayacakları konusunda korkuları bulunan bir çocuğu merkezine alıyor. İşte tam bu noktada, genel bilimkurgu izleyicisinin beklentilerini karşılamakta zorlanan bir yapımla karşılaşıyoruz. Altını çizmek gerekir ki, yetişkinlerin beklentisi bir miktar havada kalıyor. Yan oyuncuların anlamsız bir şekilde amatör ve zorlama hissi ile görev alması, yetişkinlerin gözüne batacak cinsten. Sırf diyalog doldurma ve olayı esas ana götürme görevi üstlenmiş karakterleri izlemek gerçekten yorucu. Ne yazık ki olumsuzluklar bununla da bitmiyor. Ek olarak film boyunca geriye dönük anılara odaklanılması ve geçmiş-gelecek arasında koşuşturulması da seyircinin yapıma yönelik ilgisini iyice düşürüyor.

Gelelim filmin işleyişine. Dünya’da yaşanan felaketler zinciri, insanlığı Güneş Sistemi’nin ötesinde yeni yuvalar aramaya zorunlu kılmıştır. İnsanlık başının çaresine bakmış ve ötegezegenlerin yolunu tutarak hayatta kalmayı başarmıştır. Ancak burada uzaylı yaratıkların saldırısına uğramaya başlayan insanlığı yeni ve tehlikeli zorluklar beklemektedir. General Cypher  (Will Smith), bu tehlikeli yabancılar karşısında üstün cesaret göstererek bir öncü hâline gelmiştir. Bahsi geçen yaratıklar, korku anında insanların beyinlerinde meydana gelen değişimleri algılamakta ve saldırıya geçmektedir. Gözleri görmeyen bu yaratıklar korkudan beslenmekte ve bu şekilde avlanmaktadır. İşte General Cypher onlarla savaşmanın yolunu bulmuş ve oğlu Kitai (Jaden Smith)’nin gözünde büyük bir kahramana dönüşmüştür. Kitai’nin tek isteği babası gibi korkusuz olmaktır. Ancak her seferinde amacından uzağa düşmektedir.

Yeni ve uzun bir göreve çıkan mürettebat, bir asteroit fırtınasına yakalanınca karantina bölgesi ilan edilen Dünya’ya zorunlu iniş yapar. Bu aşamadan sonra ağır yaralanan General Cypher’in hayatı, oğlu Kitai’nin ellerindedir. Gezegende baş göstermiş yabani hayat insanlar için hayli tehlikelidir. Kitai, burada hem doğa ile hem de korkuları ile bir mücadeleye girişir. Çocuk oyuncu, bu aşamadan sonra filmin tüm yükünü tek başına omuzluyor. Görüntü yönünden harikulade işler başaran yapım, insanların Dünya üzerinden el etek çekmesi sonucu ne tür manzaraların ortaya çıkabileceğine dair de fikir verici nitelikte. Doğa kendisini tamir etmiş, canlılar yeni ve olağandışı durumlara ayak uydurmuş ve evrilmiş, atmosfer ise değişmiştir.

Yeni Dünya atmosferi artık insanlar için uygun değildir. Kitai’nin bu noktada, yanında bulunan oksijen kapsüllerini idareli kullanması ve geminin diğer parçasına ulaşıp acil yardım çağrısını başlatması gerekir. Karantina altındaki Dünya’da meydana gelen değişimler, küçük asker Kitai için adeta kişisel bir gelişim serüvenine dönüşür. Yeni teknoloji ile üretilmiş silahı, oksijen kapsülleri, sayısız özelliği bulunan can yeleği sayesinde babasından miras kalan cesaretini keşfeder. Burada filme dair sahnelere odaklanmakta yarar var. Görüntü yönetmeni, sinematografik açıdan başarıya ulaşmış görünüyor. Günümüz dünyasından farklı ancak çok daha fazla göz dolduran bu yeni ve ismi lekeli gezegendeki bitki örtüsü ve filme hâkim yeşilin tonları izleyenler için derin bir rahatlık duygusu yaratıyor. İşi zora sokan şey ise Will Smith’in konuk oyuncu durumunda olması ve gereksiz bir gerginlik hâliyle karşımıza çıkması.

Bilimkurgu yapımlarında görmekten hoşlanacağımız türden yaratıcı ve işlevsel ekipmanların sahnelere serpiştirilmesini filmin artılarından sayabiliriz. Kişinin bedensel aktiviteleri ve sağlığı hakkında an be an fikir veren askeri kıyafetten tutun da savunma amaçlı kullanılan silahlara kadar birçok fikir, özellikle genç yetişkin izleyiciler için göz doldurucu. Sonuç olarak After Earth, özellikle genç izleyicileri tatmin edebilecek bir bilimkurgu/macera yapımı olarak şans verilmeye değer.