Bir İspanyol Bilimkurgusu: Eva

Steven Spielberg, 2001 yılında çektiği A.I. (Artificial Intelligence) ile bilimkurgu sinemasına yeni bir soluk getirmişti. Alışılagelmiş robot filmlerinin drama dozunu iyice arttıran yönetmen, hiç şüphesiz türün en çok akıllarda kalmış ve seyircisini en derinden etkilemiş örneklerinden birine imza atmıştı. Sinemasal anlamda kıymeti tartışılır, o ayrı fakat bu tarz yapımların fazla karşımıza çıkmadığı da bir gerçek. İspanyol bilimkurgu örneği Eva, arkasında Spielberg’in ismi olmadığı için belki Artificial Intelligence kadar etki yaratamadı; fakat Artificial Intelligence’a kıyasla daha özgün ve başarılı olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.

a-i

Yıl 2041. On yıl önce tüm işlerini bırakıp Avustralya’ya giden Alex (Daniel Brühl), Santa Irene’deki robot teknolojisi okulu tarafından tekrar işe çağrılır. Vakti zamanında Lana (Marta Etura) ile üzerinde çalıştığı çocuk robot işini bitirmesi beklenen Alex, söz konusu çocuk robot için örnek bir duygusal zeka arayışındayken Eva (Claudia Vega) isimli küçük kız çocuğuyla tanışır. Daha sonra bu kız çocuğunun eski (ve hala devam eden) aşkı Lana ile Lana’nın kocası ve Alex’in başarılı kardeşi David’in (Alberto Ammann) kızları olduğunu öğrenen zeki mühendisimizin Eva ile oluşacak özel bağı, heyecan verici ve yer yer üzücü, yer yer de şaşırtan bir yolculukla devam edecektir.

Konusu itibariyle A.I. Artificial Intelligence’ı andıran lakin filmi izlediğinizde Spielberg’in filmiyle uzaktan yakından alakası olmadığını anlayacağınız Eva, yönetmen Kike Maíllo’nun ilk uzun metraj beyazperde deneyimi. Dört kişilik bir ekip tarafından kaleme alınan senaryosuyla kendini bir hayli beğendiren ve akıcılığı, görsel doygunluğu, oyunculukları ile de doksan dakika gibi kısa bir sürenin göz açıp kapayıncaya kadar geçmesini hissettiren Eva’nın, başarılı bilimkurgu örneklerinden biri olduğu su götürmez bir gerçek. Geleceğin teknolojisi ve insanların bu teknolojiye bakış açısını daha optimist bir yorumla değerlendirmesi, Eva’yı A.I. Artificial Intelligence’dan ayıran en büyük özelliği. Kike Maíllo’nun filminde insanlar robotlara birer emir kulu olarak bakmıyor; bakıyorsa da filmde insanların bu yönleri üzerinde durulmuyor. Aksine Lana ve Alex’in robotlara ne kadar değer verdiği üzerinden ilerleyen film, yetişkinlerin aşk meşk durumları da dikkate alınınca sevgi kavramı açısından biraz fazla yoğun gelebilir. Yine de bu durumun seyirciyi fazla rahatsız edebileceğini düşünmüyoruz, çünkü filmde bundan daha dikkat çeken onlarca şey mevcut.

movie
Claudia Vega

Eva’nın, bir bilimkurgu örneği olmasından da mütevellit, değerlendirmesi yapılırken vurgulanması gereken ilk yönü görselliği. Oldukça ayrıntılı ve kendine hayran bırakan açılış sekansı ile film boyunca seyirciye nasıl bir şölen yaşatılacağının ipucunu veriyor Kike Maíllo. Daha sonra bu sanat harikası görüntülerin, robotların beyin yapısı ve beyinlerinde gerçekleşen fonksiyonları yansıttığını öğreniyor ve senaristlerin zekasına bir kez daha hayran kalıyoruz. Tabii sanat yönetmenlerinin de bu noktada bir takdiri hak ettiğini söylemeyeliyiz. Günümüzden 30 yıl sonrasını anlatıyor olmasına karşın oldukça gerçekçi bir dünya yaratan sanat yönetmeni Laila Colet, aynı zamanda hayal gücünün sınırlarını zorlayarak çekici yapım tasarımları ve bu tasarımların çağa uygun özelliklerini de sunuyor. Tüm bu görsel şöleni tamamlayan şey ise bizlere pürüzsüz bir seyir deneyimi yaşatan sinematograf Arnau Valls Colomer’den başkası değil.

Oyuncu kadrosunun performansları gereği de seyirciyi tatmin etmeyi bilen Eva’da göze çarpan ilk isim elbette başrol oyuncumuz Claudio Vega oluyor. Henüz ilk oyunculuk deneyimini gerçekleştiren Vega, daha sonra hakkında ilginç gerçekler öğreneceğimiz on yaşındaki bir çocuğa layığıyla hayat veriyor. Martin Scorsese’nin Hugo’sunda dikkatleri üzerine çeken Chloë Grace Moretz’i andıran performansı ile sinemadaki geleceğine büyük bir göz kırpışı yapıyor çocuk oyuncu. En az Claudio Vega tarafından dikkat çeken ve İspanyol Oscarları olarak bilinen Goya Ödülleri’nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanan; Pedro Almodovar’ın filmlerinden tanıyabileceğiniz Lluís Homar’ın performası da beğeni topluyor. Usta aktör filmde Alex’in evindeki robot hizmetçiyi canlandırıyor. Filmdeki yetişkin oyuncular olan Daniel Brühl, Marta Etura ve Alberto Ammann ise vasatın üstünde performanslar sergiliyor diyebiliriz.

maxresdefault

Sonuç olarak daha ilk dakikalarında kendine hayran bırakan, pürüzsüzce akıp giden dolu bir senaryo ve görsel şöleni ile kendi türünde senenin en iyilerinden biri olduğunu belli eden Eva, Hugo’nun bize hissettirdiklerinin bir benzerini fazlasıyla hissettiriyor. Hüzünlü sonuna rağmen seyircinin duygularını sömürmekten uzak, bu yönüyle de A.I. Artificial Intelligence’a göre daha makul bir film Eva. Sanırız Avrupa bu işi de kaptı ve Hollywood’a karşı her geçen gün daha güçlü adımlarla yürüyor. Biz bu durumdan şikayetçi değiliz. Kimsenin de şikayetçi olduğunu sanmıyoruz. Yazıyı, filmin kilit bir cümlesiyle bitirelim:

“Gözlerini kapadığında ne görüyorsun?”

Hazırlayan: Burak Hazine

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

kubra kapak

Kübra: Bilgi Güçtür, İletişim Her Şey

Sürpriz bozan olmaksızın üzerine konuşulamayacak ya da yazılamayacak bir dizi Kübra, bu yüzden yazıda hem …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et