88. Oscar Ödülleri’nde Bilimkurgu Rüzgarı

28 Şubat’ı 29 Şubat’a bağlayan gece, 88. Oscar Ödülleri sahiplerini bulacak.

Dünya genelinde sinemanın en prestijli ödülleri olarak kabul edilen Oscarlar‘ın dağıtılacağı ödül töreninde, bu yıl da birbirinden güzel bilimkurgu yapımları bulunmakta. Hatta öyle ki, son yıllardaki en fazla bilimkurgu filminin yer aldığı senelerden biri oldu bu yıl. Hepi topu 4 adet olmalarına rağmen, gerek filmlerin kalitesi, gerekse de aldıkları adaylıkların sayısı olsun, her biri geçtiğimiz yıla fazlasıyla damga vurmayı başardılar. Ayrıca, Akademi Ödülleri‘nin tarihini baktığımızda, bu sayıda bilimkurgu filmini bir arada görmek ne yazık ki eşine pek rastlanan bir olay değil. 1977 ve 2014 Oscar Ödülleri ile birlikte, en çok film ve adaylık sayısı olarak zengin bir yıl olduğunu söyleyebiliriz 2016‘nın.

İşte yarınki zorlu gecede yarışacak olan filmler ve adaylık sayıları:

Mad Max: Fury Road: 10 adaylık.
The Martian: 7 adaylık.
Star Wars: Episode VII – The Force Awakens: 5 adaylık.
Ex Machina: 2 adaylık.

Ufak bir hesap yapacak olursak eğer, 24 dalda verilen Oscar Ödülleri‘nden belgesel kategorilerini de çıkarırsak, geriye kalan 22 farklı adaylıktan 14 tanesinde en az 1 adet bilimkurgu filmi bulunmakta. Bu da, 1929‘dan itibaren verilmeye başlanan ödüllerde, 1977 ile birlikte en fazla kategoride elde edilen adaylığın egale edildiği anlamına geliyor. Bu yönden baktığımızda oldukça olumlu bir gelişme yaşandığını söylemek pekala mümkün. Son yıllarda Gravity ve Interstellar gibi çok iyi filmlerin çıkması ve Alfonso Cuaron‘ın En İyi Yönetmenlik ödülünü bir bilimkurgu filmi ile kazanması, bu alanı biraz daha görünür kılmaya yetti açıkçası. The Martian da bu geleneği sürdürerek bu yılki uzay filmlerine iyi bir yapım daha kazandırılmış oldu. Belgesel kategorilerini dışarıda bıraktığımız zaman geriye kalan 22 farklı kategoride toplam 111 farklı adaylık bulunuyor. Bu 111 adaylığın 24 tanesinde, 4 bilimkurgu filminden herhangi birinin yer aldığını belirtmekte yarar var. Bu şekilde yazıldığında göze yine az geldiğinin farkındayım ama bilimkurgu gibi bir tür için oldukça iyi bir rakam olduğunu söyleyebilirim.

Şimdi sırayla filmlerin adaylıklardaki şanslarına bir göz atalım:

mad-max

Mad Max: Fury Road:

(En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Sinematografi, En İyi Kurgu, En İyi Prodüksiyon Tasarımı, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Saç & Makyaj Tasarımı, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu, En İyi Görsel Efekt.)

Efsanevi Mad Max üçlemesi, Mel Gibson önderliğinde 70‘ler sonu ve 80‘li yılların en çok konuşulan filmleri arasındaydı. Hiç şüphesiz bunda yönetmen George Miller‘ın katkısı da bir hayli fazlaydı. Son filmin üzerinden tam 30 yıl geçmişken yeni bir üçlemenin ilki olan Mad Max: Fury Road geldi ve kelimenin tam anlamıyla sinema salonlarında aksiyon fırtınaları estirdi. Post apokaliptik ve distopik bir evrende geçen film, bu yılki törene tam 10 dalda adaylığını koymuş durumda. Bu yıl Inarritu yönetmenliğinde çekilen DiCaprio‘lu The Revenant‘ın ardından da en çok adaylık elde eden 2. film olma özelliğini taşımakta.

En İyi Film dalında pek iddialı olmasa da, yönetmenlik dalında Miller‘ın bir hayli iddialı olduğunu söylemek mümkün. Geçen yıl Birdman ile Oscar‘a uzanan Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñárritu‘nun bu yıl 2. kez üste üste aynı ödülü kazanması yüksek bir ihtimal ama ben şahsen Akademi‘nin George Miller‘ı onurlandıracağını ve (animasyon harici) geciken heykelciğini bu yıl takdim edeceğini düşünüyorum.

Bu kategorilerin yanı sıra, toplamda 8 teknik dalda adaylığı bulunan Mad Max’in öteki kategorilerde de bir hayli iddialı olduğu aşikar. Kişisel tahminim ise En İyi Kurgu, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Makyaj & Saç Tasarımı da olmak üzere, teknik dalların 5’ini kazanacağı yönünde. Kısacası Mad Max: Fury Road’un geceden 6 ödülle ayrılmasını bekliyorum.

The-Martian-Matt-Damon

The Martian:

(En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu, En İyi Görsel Efekt, En İyi Prodüksiyon Tasarımı.)

Andy Weir‘in son yılların çok satan romanı The Martian, onu beyazperdeye götürecek olan fitili böylelikle yakmıştı. Blade Runner gibi üst düzey bir bilimkurgu filmini yapan usta yönetmen Ridley Scott‘ın ellerinde filmin nasıl bir şeye dönüşeceği epey merak konusuydu. Bir önceki yılın uzay filmi Interstellar‘da izlediğimiz Matt Damon‘ı bu filmde de göreceğimizin kesinleşmesi ise hiç şüphesiz birçok sinema severi sevindirmişti.

Kitabı okuyup seven biri olarak ben filmi de beğendiğimi belirtmek istiyorum. Uyarlama olarak baktığımızda ise, kitaptan uyarlanan her filmde olduğu gibi eksikler olduğunu söylemeliyim. Fakat bir önceki yıl vizyona giren Nolan‘ın Interstellar‘ının, Scott‘ın The Martian’ından daha iyi olduğu halde, önemli dallarda adaylık elde edememiş olmasına hala kızarım. Akademi‘nin belki de bu yıl en çok pohpohladığı yapım The Martian. Buna rağmen Scott‘ın yönetmenlik dalında aday olmaması bir hayli tartışılmıştı çünkü otoriteler Scott‘ın ödülü kazanacağını bile söylüyordu. Matt Damon‘ın oyunculuğu fena değildi ama rakiplerinin performansına baktığımızda ödülün kendisine verilmeyeceği açık bir şekilde ortada.

Kısacası, The Martian’ın aday olduğu hiçbir dalda heykelciği kucaklayamayacağını düşünüyorum. Yine de, teselli olarak 1 ödül alması beni üzmez lakin Mad Max gibi bir film varken, The Martian’ın teknik dallarda ödüle uzanması da biraz komik kaçar doğrusu.

star-wars-episode-vii

Star Wars: Episode VII – The Force Awakens:

(En İyi Kurgu, En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu, En İyi Özgün Şarkı.)

Kimine göre bilimkurgu bile değil. Ama gerçek olan bir şey varsa o da Star Wars‘ın bir uzay operası olduğu. Eksiklerine ve hatalarına rağmen, bu onu bilimkurgu yapmaya yetiyor. Yeni bir Star Wars filmi elbette ki tüm dünyada, sinema alanında yılın en büyük olayıydı. J.J. Abrams önderliğinde sevenleriyle buluşan efsane seri inanılmaz bir gişe hasılatının da sahibi olmuş durumda. Her ne kadar senaryosu çok iyi olmasa da, The Force Awakens‘ın Akademi tarafından 5 dalda adaylıkla taçlandırıldığını biliyoruz.

Buna rağmen, adaylıklarının 4’ünde pek bir iddiası bulunmadığını, En İyi Görsel Efekt kategorisinde ise en güçlü aday olduğunu bilmekte fayda var. Ben de aynen böyle düşünüyor ve geceden 1 heykelcik ile ayrılacağını umuyorum. Ama ne yalan söyleyeyim, Mad Max’in almasını daha çok istiyorum. O alamasa bile Ex Machina’in alması da beni çok mutlu eder.

Sonuç olarak, bu kategoride bulunan 5 filmin 4’ü bilimkurgu ve ödül de %80 ihtimalle bir bilimkurgu filmine gidecek. Bilimkurgu filmlerinin aday oldukları anda en iddialı oldukları kategori olduğundan, geceden çıkabilecek herhangi bir sonuç biz bilimkurgu severleri mutlu etmeye yetecek.

Ex-Machina

Ex Machina:

(En İyi Özgün Senaryo, En İyi Görsel Efekt.)

Sadece bilimkurgu filmleri içerisinde değil, tüm filmler bazında yılın en iyilerinden biri olduğunu düşündüğüm Ex Machina‘in yönetmenlik koltuğunda Alex Garland oturuyor. Son yılların bilimkurgu yapımlarında sıklıkla karşımıza çıkan Domhnall Gleeson ve Oscar Isaac ise başrolleri paylaşıyor. Temelde bir yapay zeka filmi ama yarattığı gerilimli atmosferi de düşündüğümüzde kurgusuna rahatlıkla distopya diyebiliriz. Korkutucu bir anlatı olduğu muhakkak. Filmi izlerken aklımıza bir yandan da Asimov‘un 3 Robot Yasası geliyor ve o yasaların önemini bir kez daha kavrıyoruz. Filmi izlemiş olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır, izlememiş olanlar ise, bir an evvel izlemelidirler. Zira bu kalitede bilimkurgu filmleri görmek günümüz dünyasında zor.

En İyi Özgün Senaryo Oscar‘ının çok yakışacağını düşündüğüm film aynı zamanda düşük bütçesiyle de ön plana çıkıyor. Bu yılki Oscar Ödülleri‘nde 2 adaylığı bulunan Ex Machina, ne yazık ki 2 dalda da ödüle uzanamayacak gibi görünüyor.

88. Oscar Ödülleri’nde, ortalama her 10-15 dakikada 1 bilimkurgu filminin anons edilecek olması düşüncesi harika. Umarım önümüzdeki yıllarda da bu istatistik katlanarak devam eder.

Ödül törenini takip edecek olanlara şimdiden iyi seyirler dilerim.

Yazar: Bahri Doğukan Şahin

1995, Erzurum. Kitap okur, belgesel izler, sinema, felsefe ve bilimkurguyla ilgilenir, öykü yazar. Kayıp Rıhtım'da başladığı yazarlık serüvenine, Fantastik Canavarlar ve Bilimkurgu Kulübü gibi internet sitelerinde ve çeşitli dergilerde devam etmekte. bahridogukan@gmail.com

İlginizi Çekebilir

Uglies-2024

Çirkinliğin Geleceği: Uglies

Çirkinler (Uglies, 2024), yönetmen McG‘nin bir distopya tasavvuru. Film, Tally Youngblood (Joey King) adında bir …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin