Film İncelemeleri

Tim Burton’ın “Çılgın Marslılar”ı

Tim Burton denince neler gelmez ki insanın aklına: Ruhları kendi evlerinde sıkışıp kalan ölü çiftler (Beter Böcek), adaleti bildiği yoldan sağlayan yarasa adamlar (Batman), korkunç başsız süvariler (Hayalet Süvari), gerçek ile hayal gücünü harmanlayıp fantastik öyküler yaratan hayalperestler (Büyük Balık), evlenmek için dirilen bahtsız gelinler (Ölü Gelin), çikolata fabrikasını cennet bahçesine çeviren çılgınlar (Charlie’nin Çikolata Fabrikası), intikam hırsıyla yanıp tutuşan …

Devamını gör »

Düş Gücü İle Alternatif Bir Dünya Yaratan Film: Brazil

Terry Gilliam‘ın Brazil filmine nedense George Orwell‘in 1984‘ünün kara mizah yorumu olarak bakıla gelmiştir. Brazil’in çekimlerinin 1984 yılında yapılmasının bu yorumlardaki etkisi ise meçhul. Brazil filmini sadece bir romanla özdeşleştirmek, ufkunu daraltmak anlamına geliyor. Çünkü Brazil 20. yüzyılın tüm modernist, öncü sanat anlayışlarına saygı gösterisi sunan ve aynı zamanda özgün ve yaratıcı bir sinema dili yaratmayı da başaran bir başyapıt. G. Orwell’ in 1984 romanı …

Devamını gör »

Bir Bilim Kadınının Mücadelesi: Contact

Küçük Eleanor babasına sorar “Evrende yalnız mıyız?” Cevap kısa ve nettir: “Eğer yalnızsak bu çok büyük bir yer israfı olurdu.” 1996 yılında aramızdan ayrılan bilim insanı ve yazar Carl SAGAN‘ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, bilimkurgu yapımları arasından sağlam kur­gusu, oturmuş karakterleriyle rahatça sıyrılıyor. Üç saate yakın uzunluğuna rağmen, özellikle yönetmenin duru anlatımı ve Jodie Foster‘ın her zaman alıştığımız rahat oyunu …

Devamını gör »

Mutluluğun Resmini Çizen Robot: Chappie

Chappie’ye değinmeden hemen önce Güney Afrikalı yönetmen Neill Blomkamp hakkında bir kaç kelam etmek gerekiyor. Blomkamp’ın 2009 yılında gösterime giren ilk uzun metrajlı filmi District 9 ile yakaladığı büyük çıkış bilimkurgu sineması açısından heyecan vericiydi. Bilimkurgu sineması kılıfında insan türünün ne kadar “insan” olup olmadığı Blomkamp’ın odaklandığı noktaydı ve bir uzaylının gözünden “modern” dünyanın tüketen ve öğüten zihniyeti olan insanlığı …

Devamını gör »

Uzayda Dehşet: Pandorum

“Dünyanın sonundan korkma, onun nasıl gerçekleşeceğinden kork!” 1969: İnsanoğlu Ay’a ayak bastı. Dünya nüfusu: 3.6. milyar. 2009: Kepler Teleskobu Dünya benzeri gezegenleri araştırmak için uzaya fırlatıldı. Dünya nüfusu: 6.76 milyar. 2153: Paleo 17 isimli uzay araştırma aracı Tanis gezegenine iniş yaptı. Dünya nüfusu: 24.34 milyar. Yiyecek ve su kıtlığı artık olağan bir durum. 2174: Dünya’nın sınırlı kaynakları için yapılan savaş …

Devamını gör »

Metropolis: Yeryüzünün Derinlerinde İşçilerin Şehri Uzanır!

Metropolis, Fritz Lang‘ın 1927 yılında çektiği sessiz bir bilimkurgu filmidir. Dönemin en pahalı sessiz filmi olarak dikkat çekmektedir: Yaklaşık 7 milyon Reichsmark (bugünkü değeriyle 200 milyon dolar) bütçeyle çekilmiştir. Film, 1927’nin Ekim ayında İstanbul‘da da gösterime girmek üzereyken “ateizm ve komünizm propagandası” yaptığı gerekçeleriyle yasaklanmıştır. Fütüristik bir distopya ortamında geçen film; kapitalist bir düzende işçiler ile işverenler arasında yaşanan sosyal …

Devamını gör »

Bir Avrupa Bilimkurgusu: Cargo

Cargo (Kargo), türün pek bilinmeyen üretimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bunda İsviçre yapımı olmasının da payı var hiç kuşkusuz. Her şeyden önce Cargo, yükselen Avrupa bilimkurgu sinemasının son dönemdeki en dikkat çekici örneklerinden biri. Yönetmenliğini Ivan Engler ve Ralph Etter‘in yaptığı 2009 çıkışlı eser, ağır işleyişi ve yarattığı atmosferiyle, Amerikan sinemasına aşina izleyiciler için çok da cazip bir seçim değil. Fakat derinden …

Devamını gör »

Şömine Başı Bilimkurgu: Dünyalı (The Man from Earth)

Tarih profesörü John Oldman, on yıldır görev yaptığı üniversiteden nedensiz yere ayrılır. Haberi duyan meslektaşları soluğu John’un evinde alır. Onu, küçük çaplı bir veda partisi düzenlemeden bırakma niyetinde değillerdir. Eşyalarını toparlarken buldukları John ise, belli ki kimseye yakalanmadan sıvışmanın derdindedir. Bu durum dostlarını meraklandırır. John’un bir sıkıntısı olduğu bellidir. Birinden mi kaçmaktadır? Dostlarının bilmediği ne gibi bir derdi olabilir? Önü açık, …

Devamını gör »

eXistenZ: “Şeytan Allegra Geller’e Ölüm!”

Daha önce The Fly (Sinek) ve Videodrome filmlerini mercek altına aldığımız “Cronenberg Sineması” yazı dizimizin bu üçüncü bölümünde, yönetmenin 1999 yılında vizyona giren eXistenZ yapıtına odaklanıyoruz. Öncelikle filme dair ilk göze çarpan şey, 17 yıl boyunca kendi tarzında işler ortaya koyan Cronenberg’in, bu eserinde daha özgün bir üretime imza atmış olduğudur. Ancak bu durum, yönetmenin söz konusu üslubunu tamamen geri …

Devamını gör »
videodrome

Videodrome: Çok Yaşa Yeni Et!

Açılışını The Fly (Sinek) filmiyle yaptığımız “Cronenberg Sineması” yazı dizisinin bu ikinci bölümünde, yönetmenin bir diğer şaheseri olan 1983 çıkışlı Videodrome’u ele alıyoruz. Hemen hemen tüm filmlerinde teknolojiyi bir araç olmaktan çıkartıp, adeta bir varoluş durumuna dönüştüren Cronenberg’in, Videodrome’da da aynı temel anlatı üzerine yoğunlaştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Kahramanımız Max Renn (James Woods), ucuz erotik yayınlar yapan “Channel 83” adlı …

Devamını gör »