Blake Crouch’un yazdığım en zor roman dediği Sahte Bellek (Recursion), insanın beden-zihin birlikteliğinin hâlâ çözülememiş süreçlerine ve aksaklıklarına, hafıza ile zamanın geçmiş, şimdi, gelecek paradokslarının da eklemlendiği sıra dışı kurgusuyla öne çıkan bir roman. Beyin yaşamsal faaliyetlerin devam etmesini sağlayan sistemin patronu konumundadır, tüm organizasyonu üstlendiği gibi ayrıca bilinç düzeyinde karmaşık bir yapıya sahiptir. Bilişsel kavrayışta gerçekleşen ve bize farklı …
Devamını gör »Kitap İncelemeleri
Yapay Zekâya Karşı Gelmek: İkinci İnsanlık
“Belki de insan olmak tam da bundan ibaretti: ötekilerle aynı ama benzersiz olabilmek, herkes gibi ama aynı zamanda özel olabilmek, birlikte olabilmek ama her zaman birey kalabilmek.” 1963’te Sarzana kentinde doğan Luigi Ballerini, doktorluk ve psikanalistliğe ek olarak yazarlığı da aktif olarak sürdürüyor. Aynı zamanda çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme alıyor. Çocuklara ve gençlere seminerler de düzenleyen yazar, yoğun …
Devamını gör »İmalattan Toptan İnanç: Tanrı Fabrikası
“Aşağıda, mahzende esrarengiz bir şey var, bütün dünyayı tersine çevirecek bir şey.” Semenderlerle Savaş‘ı incelerken “20. yüzyılın en büyük ve gerçek kâhini” olduğunu ifade ettiğimiz Karel Čapek‘in, yine yazarlıkta olduğu kadar kehanetteki yeteneğini de konuşturduğu bir diğer eseri Tanrı Fabrikası‘dır. Tanrı Fabrikası, “Mutlak“, yani Tanrı’yı maddeden kurtaran ve böylece insanların ve ulusların duygu ve düşüncelerinin altüst olmasına sebep olan bir …
Devamını gör »Feminist Bilimkurgu: Dünyanın Öteki Yüzü
Feminist bilimkurgu, bilimkurgu edebiyatının bir alt türü olarak 1960’lar ve 1970’lerden itibaren kendini daha fazla göstermeye başladı. Feminist hareketin güçlenmesiyle paralel olarak edebiyatta daha görünür hale geldi ve geleneksel bilimkurgunun temel öğelerini kullanırken; toplumsal cinsiyet rolleri, cinsiyet eşitsizliği ve kadınların yaşadığı sorunlara odaklandı. Feminist bilimkurgu dediğimizde aklımıza hemen Charlotte Perkin Gilman’ın Kadınlar Ülkesi, Ursula K. Le Guin’in Karanlığın Sol Eli, …
Devamını gör »Yıkım Sonrası Şifa Dağıtan Bir Kadın Olmak: Düşyılanı
“Akıldan çıkmayan, yoğun ve müşfik bir kitap… Yarattığı dünya canlı ve büyüleyici, Yılan ise olağanüstü ve sağlam kotarılmış bir karakter.” – Robert Silverberg Bilimkurgunun usta yazarlarından Vonda N. McIntyre, 1948’de Louisville’de doğdu. Washington Üniversitesi’nden mezun oldu ve yüksek lisansını genetik üzerine yaptı. Henüz 14 yaşındayken yazmaya başlasa da, ilk öyküsü 1970 yılında, 22 yaşındayken yayımlandı. 1974’e gelindiğinde adını daha geniş …
Devamını gör »İkircikli Bir “İkarus’un Düşüşü” Öyküsü: Alaycı Kuş
“Işıktır hayatım, ölüm rüzgârını bekleyen, Elimin tersine konmuş bir kuş tüyü gibi.” Amerikalı bilimkurgu yazarı Walter Tewis, 1928 yılında San Fransisko’da doğdu. İlk romanı The Huster’ı 1959’da yayımladı. Ardından kaleme aldığı Dünyaya Düşen Adam ise yayıncılar tarafından reddedildi. Yazarlığı bir kenara bırakarak öğretmenlik yapmaya karar verdi. Çeşitli lise ve üniversitelerde dersler vermesinin ardından 1978’de yeniden yazmaya döndü. Hemen akabinde ise …
Devamını gör »Çok Katmanlı ve Şaşırtıcı: Güneşi Yanında Taşıyan Adam
Bilimkurgu edebiyatında peş peşe distopya örneklerinin yayımlandığı bir dönemdeyiz. Bununla da kalmıyor, her fırsatta ütopyaları ve distopyaları konuşuyor, tartışıyoruz. Ütopyalar devri mi kapandı yoksa hakkını veremediğimiz ütopyalar kendi distopyalarına mı dönüşüyor sorularına cevap aramaktan henüz bıkmadık. Çağımızın koşulları ve genel kötümserliği başka türlüsüne imkân tanımıyor anlaşılan. Gülbike Berkkam’ın, 2019 yılında yayımlanan ve FABİSAD 2023 GİO Ödülleri’nde özel ödül alan romanı …
Devamını gör »İnsanın İçindeki Karanlığın Bir Aynası: Semenderlerle Savaş
“Tarih tekerrür etmez, ancak kafiyelidir,” der Mark Twain. Biz insanlarsa bu çağlar uzunluğundaki şiirin ahenk unsurlarını ya bunca okumaya rağmen çözemedik ya da türümüzün zaaflarından ötürü tarihin başından beri miras aldığımız tatsızlıkta yazmayı sürdürmekten vazgeçemedik. Karel Čapek‘in bu destansı satiri, tam da bu noktada insanlığın yüzüne ayna tutuyor. Bilindiği üzere R.U.R. Rossum’un Evrensel Robotları kitabıyla bilimkurgu edebiyatına ve dahi bilime …
Devamını gör »Stanislaw Lem Mizahıyla Bilimkurgu Masalları: Siberya
“Gelecekteki makinelerin trajedi ve komedisini yakalamakta, Lem âdeta Dickensvari bir deha.” -The New York Times Bilimkurgunun önde gelen yazarlarından biri Stanislaw Lem. Ardında bıraktığı pek çok eserle türe önemli katkılarda bulunan ve fikirleriyle geleceği aydınlatan simge bir isim. Avrupa bilimkurgusu dendiğinde ilk akla gelen kişiler arasında yer alması elbette kültleşmiş öykü ve romanlarıyla doğru orantılı. Nevi şahsına münhasır karakterleriyle bilimkurgu …
Devamını gör »Geleceğin Dünyasına Doğru: İleri Sar
Yıl 2023 olsa da, bilimkurgu ülkemizde koltuğunu sağlama almış değil. Bilimkurgu denilince çoğu kişi hâlâ burun kıvırmakta ve türü uçuk kaçık olarak değerlendirip dışlamaya devam etmekte. Oysaki bilimkurgu, misyoner yapısıyla ilgi gösterilmesi gereken en elzem tür diyebiliriz. İnsanların cep telefonuyla dünyanın bir ucundan diğer ucuna, “seni seviyorum,” diye seslenebilmesine, İstanbul’da oynanan bir spor müsabakasının Kars’ta canlı izlenebilmesine -sağlık, güvenlik ve …
Devamını gör »