Oleg kahverengi toz hâlindeki kuma uzanmıştı. Isı stresi yüzünden bütün vücudu ter içindeydi, terlemenin ve her yerinden akan damlaların verdiği kaşındırıcı hissi ise koruyucu giysi içinde olduğundan gideremiyor, kendini kaşıyamıyordu. Boğucu ve yoğun atmosferli bu gezegen ona diğerleri kadar iyi gelmemişti. Yanındaki droid arkadaşına baktı, o da tıpkı onun gibi yüzüstü yere uzanmış gayzerler bölgesine bakıyordu. “Oleg,” dedi droid metal …
Devamını gör »Kısa Öykü
Spinoza’nın Hayaleti | Varlık Ergen (Kısa Öykü)
Varsayım. Bu kelimeyi herhangi bir yerde herhangi bir insandan duymuşsundur. Hatta sen de sık sık kullanıyor olabilirsin. Bense onun hakkında uzun süredir düşünüyorum. Varsayım. Aklıma ne zaman düşse bir soru cümlesi ile karşılaşmış gibi yanıtlar üretmeye çalışıyorum. Varsayım. İşte benim kâbusum böyle başladı. Aristoteles, “Sevince dönüşme eylemeni araçsal değerlerden ayırmak gereklidir,” demiş. Descartes ise “Düşünme” eylemi ile hayatı sorgulamış. Deleuze, …
Devamını gör »İmkânsıza Yakın | Sa Bahattin (Kısa Öykü)
O gün, gezegene inişimizin on dördüncü günüydü. Son birkaç gündür yaptığımız gibi örnek toplamaya çıkmıştık. Aslında geçtiğimiz otuz yılda bu gezegenden robotlar aracılığıyla birçok örnek toplanmış ve Dünya’ya getirilmişti. Bu örnekler buradaki koşullar hakkında yeterince fikir edinmemizi sağlamış ve bizi buraya taşıyan yolculuğu mümkün kılmıştı. Yine de, buraya gelirken içerisinde laboratuvarı olan özel bir gemiyle gelmek istedik. Böylece robotların gidemediği …
Devamını gör »Metaidea | Emrah Bodur (Kısa Öykü)
Olmuyordu işte. Ne yapıp etse de gitmiyordu çamurlaşmış zihnine saplanan o imge! Anes, son zamanlarda neredeyse her gece göz kapaklarının yorgunluğuyla uyku evresine geçmeden önce bu imge öylesine canlı bir şekilde zihnine hücum ediyordu ki, artık delirdiğine karar vermişti. Ama yine de içinde bununla ilgili oluşan merak duygusu da onu bırakmıyordu. Neden bunu görüyorum, diye soruyordu kendine. En başta bunu …
Devamını gör »Sağır Sultan | Sinan ‘C’ Güldal (Kısa Öykü)
Ben bir yazmanım. İşim yazmak. Ne mi yazarım? Hikâyeler bittiğinde onların muhasebesini tutarım. Çünkü bitmez aslında hiçbir hikâye bütünüyle. Ya da şöyle diyelim, her hikâyenin bir başa sarılma anı vardır. Başa sarılma, aynı korkunç dramı tekrar tekrar yaşatma anı. Bilmezsiniz kim takip eder bu süreci. Ben ederim. Bir hikâyenin varlığı ne ola ki? Nerede durur bütün bu anlatılanlar. Neyi etkilerler? …
Devamını gör »Belirsiz Kimlik | Murat K. Beşiroğlu (Kısa Öykü)
Size bir sır vereyim mi? Kim olduğumu bilmiyorum. Ne tür bir varlık olduğumu dahi kestiremiyorum. Zihnim organik ya da yapay zekâ temelli olabilir. Tek bildiğim ötegezegen Mikra’nın insansılarından biri olmadığım. O kadar da değil artık. Daha zengin bir iç dünyam olduğunu hissediyorum. Ne tür bir varlık olduğumu öğrenmek için neden aynaya bakmıyorum? Çünkü bir bedenim olup olmadığından dahi emin değilim. …
Devamını gör »Oğlum Hayat | Mustafa Everdi (Kısa Öykü)
Annem beni dert edindi kendine. Biricik oğlunu. Münzevi bir hayat yaşıyorum diye. Bu hâlimin sorun olduğunu sanmıyorum. Fakat anne yüreği işte! Her anne evladını dâhi görür. Zirvelere ulaşmasına ramak kalan bir oğul. Kendinden çıkan şaheser. Belki biricik büyük eseri. Benden beklentisi gözlemi ile uyuşmayınca, mutsuz annelerin yaralı yüreği ile dolaşıyor evin içinde. Gece gündüz üstüme düşüyor bu yüzden. Bana bakıyor …
Devamını gör »Meyve Veren Ağaç | Murat K. Beşiroğlu (Kısa Öykü)
Sanal gerçeklik cihazının ekranında “ABİM kullanıcısından dört mesaj var,” yazısı belirdi. Fırat abisini altı ay önce kendi elleriyle mezara indirmiş, arkasından saatlerce gözyaşı dökmüştü. Mesajı yanlış okumuş olabilir miydi? Cihazın yakın gözlüğü özelliğini aktifleştirdi. Ekrandaki yazı şimdi netleşmişti. Ve evet, mesaj abisinin telefonundan gelmişti, fakat bu nasıl olabilirdi? Acaba birileri ona şaka mı yapıyordu? Aklına rahmetli abisinin arkadaşı Cem geldi. …
Devamını gör »Gölge Tanrı | Varlık Ergen (Kısa Öykü)
“Senin yapacağın işi ben var ya!” Saatlerdir sövüp duruyordu arkadaşına. Tesisatçı Hamdi Usta’ya sövmekten alamıyordu kendisini. Ona bir türlü güvenememişti. Kendi teklifinin oy çokluğu ile bertaraf edilmesinin üstünden neredeyse bir ay geçti. Bir türlü kabullenememişti bu yenilgiyi. Alnından akan ter yanaklarından süzülüp sakalının içinde kayboldu. O tatlı kaşıntı hissiyle yüzünü avuçlayıp bir kez daha küfretti ve çalışmayı sürdürdü. Sadece teklifi …
Devamını gör »Devon2B | Hüseyin Şimşek (Kısa Öykü)
Tüm koloni uyuyor. Bir kez daha erkenden uyandım. Herkes yataklarında, ortalıkta hiç insan yok, koskoca bir gezegen neredeyse bomboş. Serin rüzgârla ürperdim ve kıyıya doğru gece elbiselerimle yürüyorum. Orada, henüz şapkasını tam açmamış olan mantarıma yaklaşıp yavaşça oturdum. Mantar esnedi ve ağırlığım altında ezilerek yanlara doğru sünger gibi açıldı. Yine belim ağrıyordu. Mantarımı kırmamaya çalışarak ağırlığımı biraz daha verdim ve …
Devamını gör »