Metin Demirhan’la Bir Röportaj

1 Kasım 2007 tarihinde vakitsizce aramızdan ayrılan sinema yazarı, kısa film yönetmeni ve karikatürist Metin Demirhan, gerek ortaya koyduğu ürünlerle ve gerekse de türe olan içten ilgisiyle bilimkurguya gönül vermiş pek çok insanın yakından tanıyıp sevdiği bir sanatçıydı. Öyle ki günümüzde bilimkurgu yaratımıyla uğraşan ve bu doğrultuda mücadele eden sayısız yazar ve çizer için Metin Demirhan, hala sıcak bir dost ve yoldaş olmaya devam ediyor. Kimisi hayata geçmiş, kimisi geçmemiş onlarca projesiyle, çağdaşlarına örnek, arkadan gelenlere de umut ışığı olmayı sürdürüyor.

Aşağıda okuyacaklarınız, Eda Anlı‘nın kendisiyle gerçekleştirdiği ve Çağdaş Sanat Bilim-Kurgu Dergisi‘nde yayımlanan Mayıs 1988 tarihli röportajdan kısa bir kesit içermektedir.

– Bilimkurgu ile ne zaman tanıştınız ve bugüne kadar neler yaptınız?

– Bilimkurgu ile ilk tanışmam, çocukluk yıllarımda okuduğum bir-iki çizgi roman ile başladı sanırım. Doğan Kardeş dergisindeki “Ateştop” ve “Zero” idi, bu çizgi romanlar. Ayrıca o sıralar TV’deki “Uzay Yolu” dizisi de beni oldukça etkilemişti. Sanırım ben de ilk önce toplumumuzdaki çok kişi gibi, bilinçsiz bir şekilde ilgilenmeye başladım. Gerçek anlamda bilimkurgu ile ilgilenmem ortaokul sıralarında okuduğum, birkaç bilimkurgu kitabı ile başladı. İlk okuduğum kitap H. G. Wells‘in “Dünyalar Savaşı” idi. Bir de Jules Verne‘i tanıdım o sıralarda. Yakın zamanlara kadar, bilimkurguya olan ilgim diğer türlerden pek farklı değildi. Ama iş amacı ile tanıştığım Kadri Özel, bana bu konuyu sevdirdi ve bu nedenle konunun üstüne gittim. Kendimi bu konuda yeterli bulmuyorum. Yeni başladığımı kabul ederek, kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Bundan sonra çizgilerimde bilimkurguya daha ağırlıklı bir yer vereceğim. Çünkü bir kaç yıllık çizgi hayatımda, piyasa işi yapmaktan yoruldum. Bilimkurgu benim ideallerimden biri olduğu sürece, çizmeye çalışacağım. Çizgi konusunda pek iddialı olduğumu söyleyemiyorum, ama okuyucularıma içimden geldiği gibi bir şey vermeye çalışacağım.

– Bilimkurguyu çizerken nelere ağırlık veriyorsunuz?

– Bilimkurguyu çizerken, çok işlenen konular (uzay, gezegenler, robotlar) dışında, az işlenmiş, içinde mesajlar bulunan konuları işlemeyi tercih ederim. Çünkü benim bilimkurgu anlayışımda, insanların uzaya çıkmasından önce gelen ve yeryüzünde henüz çözülmemiş birçok konu olduğuna inanıyorum. Benim bilimkurgu düşüncem, duygusallıkla yoğrulmuş, yaşamdan problemleri konu alan bir düşünce. Bence fantastik kurgu olayı, bilimkurguya büyük destek sağlayan ve mantık yörüngesinde yol aldığı sürece, bilimkurgu alanından bağımsız olmaması gereken, bilimkurgusal gelişmelere katkı sağlayabilecek bir alandır. Ben bilimkurgunun, fantastik kurgudan tam olarak ayrılması görüşünde değilim. Ama tabii, bilimkurgusal öğeler ön planda olmalı. Ben de çizerken, bunlara uymaya çalışıyorum. Başarı derecem hakkında ise, bir şey diyemem. Yeterli bilgilere sahip olduğum takdirde uzay, gezegenler ve robotlar ile ilgili konular da çizgilerimi süsleyecek ileride.

Çağdaş Sanat Bilim-Kurgu Dergisi / Mayıs, 1988

Kapak: Mehmet Kaan Sevinç (Gölge E-Dergi)