Starfield Gibi Bilgisayar Oyunları, Yeni Nesil Klasik Müzik Hayranları Yaratıyor

“Starfield” yakın tarihin en çok beklenen video oyunlarından biri.

Oyuncuların kendi karakterlerini ve uzay araçlarını inşa etmelerine, bin küsur gezegenden herhangi birine seyahat etmelerine ve birden fazla hikâye dizisini takip etmelerine olanak tanıyan oyun, 6 Eylül 2023’te piyasaya sürüldü.

Starfield’ın ses tasarımı hakkında yakın zamanda verdiği bir röportajda ses yönetmeni Mark Lampert, oyunun müziğini “tamamen yeniden ayarlanması gereken bir ölçek duygusu ile oyuncuya eşlik eden bir eser” olarak tanımladı.

Uzay müzikleri pek çok filmde yer aldı: “Star Wars”, “2001: A Space Odyssey” ve “Interstellar” bunlardan birkaçı.

Ancak besteci Inon Zur’un “Starfield” adlı interaktif müziği farklı bir şey yapıyor: Düşündürücü bir ses ortamı geliştiren bir müzik dili paleti kullanarak, dinleyiciyi meraklı, masum ve ölçülü kalarak uzayın enginliğine fırlatıyor. Gözlerinizi kapatırsanız, konser salonunda icra edildiğini hayal edebilirsiniz.

Oyun piyasaya sürülmeden önce tam da bu oldu: Londra Senfoni Orkestrası, dünyanın en prestijli konser salonlarından biri olan Alexandra Palace Tiyatrosu’nda kapalı gişe izleyicilerin önünde “Starfield Süiti”ni seslendirdi.

Klasik Müzik Ayrıcalıklı Hâle Geliyor!

Kayıt teknolojisinden önce, müziği duymanın tek yolu onu canlı olarak deneyimlemekti. Erken tarih boyunca müzik, kültürel yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak işlev gördü: Festivallerde çalındı, dini ayinlere eşlik etti ve hatta bir iletişim aracı olarak hizmet etti.

Rönesans döneminde, 15. ve 16. yüzyılların ortalarında, işlev olarak müzikten sanat ve eğlence olarak müziğe doğru bir geçiş yaşandı.

Kısa süre içinde, canlı vokal ve enstrümantal müzik popüler bir eğlence biçimi hâline geldi ve insanlar daha büyük ve daha iyi sesler aramaya başladı. 16. yüzyılda sanat, drama ve müziğin evliliği operada tamamlandı. 17. ve 18. yüzyıllarda enstrümanlar gelişmeye devam etti, büyük konser salonları ve opera binaları inşa edildi ve besteciler sınırları zorlayan yeni fikirler keşfetti.

Günümüzde “senfonik müzik” olarak bilinen şey doğdu: bir senfoni orkestrası tarafından icra edilen müzik. Senfoni, sadece büyük bir müzisyen grubu değil, aynı zamanda bir besteci tarafından yazılan ve birden fazla bölüm içeren bir müzik parçasıdır.

Beethoven’ın Beşinci Senfonisi’ni dinlemek için bir senfoni orkestrasının çalmasına şahit olmanız gerekirdi ve kalabalıklar en yeni ve en beğenilen bestecilerin eserlerini dinlemek için konser salonlarına girmeye can atardı.

Ancak 18. yüzyıl boyunca ve 19. yüzyılın başlarında, bu müzik etrafında bir dizi sosyal kural yerleşti: nasıl dinleneceği, ne giyileceği, nerede oturulacağı ve ne zaman alkışlanacağı. Zevkler ve teknolojiler 19. yüzyılın sonlarında değişmeye başladıkça, kitleler caz gibi yeni müzik türlerine yöneldi. Konser salonları ise yüksek kültürün, yüksek sanatın ve yüksek sosyetenin alanı hâline geldi.

Popüler müzik ile “klasik” müzik olarak bilinen müzik arasında net bir ayrım ortaya çıktı. Bu ayrım bugün hâlâ varlığını sürdürüyor.

Birçok kişi, klasik müzik dünyasının artık çoğu insan için erişilebilir olmadığını savunuyor – çok uzun eserler ve çok pahalı biletlerle çok korkutucu ve çok havasız olarak görülüyor. Bu arada, dünyanın dört bir yanındaki senfoni orkestraları, uzun zamandır yüksek eğitimli, varlıklı ve beyazlara ayrılmış bir gelenek ve kültür içinde müziklerini ve kadrolarını çeşitlendirmek için çabalıyor.

Senfoniler müzik eğitimi ve program tekliflerinde daha kapsayıcı olmak için çalışırken, video oyunları bu uçurumu kapatmanın kilit bir yolu olarak öne çıkıyor.

“Bip” ve “Bup” Gibi Seslerden, Senfonik Müziğe!

Donanımdaki sınırlamalar nedeniyle, ilk video oyunlarında sentezlenmiş “bip ve bup sesleri” kullanılıyordu. Ancak bu kısıtlamalar programcıları, oyunları ses yoluyla daha sürükleyici hâle getirmenin yaratıcı yollarını düşünmeye teşvik etti.

Günümüzde video oyunları aynı sınırlamalara sahip değil. Besteciler en gelişmiş donanım ve yazılımları kullanan ses manzaraları yaratma yetkisine sahip ve ödüllü müzikler kaydetmek için dünyanın en iyi müzisyenlerinden bazılarını istihdam edebiliyorlar.[1] Video oyunu bestecisi ve orkestra şefi Eimear Noone, 2021 yılında verdiği bir röportajda şöyle diyor:

Bugün oyun konsolları aracılığıyla orkestra müziği dinleyen gençlerin sayısı, müzik tarihinde orkestra müziği dinleyenlerin sayısından daha fazla.

Muhtemelen haklı. Dünya çapında 3 milyardan fazla oyuncu var ve 18-25 yaş arası insanlar video oyunları oynayarak en fazla zaman geçiren kesim. İngiltere Kraliyet Filarmoni Orkestrası tarafından 2018 yılında yapılan bir anket, video oyunları aracılığıyla klasik müziğe maruz kalan gençlerin sayısının canlı performanslara katılanlardan daha fazla olduğunu ortaya koydu.

İleri teknoloji ve bilimsel bilginin birleşimi, “Assassin’s Creed” serisinde olduğu gibi, oyuncuların Antik Yunan’ı keşfetmelerine olanak tanıyan zaman makineleri gibi davranabilen dünyalar yarattı ve bu yolculuklarında onlara tarihsel olarak bilgilendirilmiş müzikler eşlik etti.

Activision’ın “Sekiro: Shadows Die Twice” oyununda besteci Yuka Kitamura, Japonya’nın Sengoku döneminden esinlenen bir ses oluşturmak için geleneksel Japon enstrümanlarını kullandı; “Civilization IV” oyununun müziği tarih boyunca bestecilerden etkilenen parçalar içeriyor; ve günümüzün en popüler video oyunu başlıklarının çoğu klasik müzik içeriyor. Boston Globe müzik yazarı A.Z. Madonna, şöyle diyor:

Video oyunları sayesinde klasik müziğe aşık oldum.

Klasik Müzik, Hak Ettiği Takdiri Görüyor!

Starfield kapak

Günümüzün video oyun müziği, geleneksel konser salonu ve film müziğinden daha etkileşimli ve doğrusal değildir. Bu da bestecilerin oyunlar için yazarken farklı düşünmeleri gerektiği anlamına geliyor.[2] Besteciler ve müzisyenler için araçlar, teknolojiler ve eğitim değişiyor.

Video oyunlarının artan karmaşıklığı, bestecilerin bir kez daha genişletilmiş ses paletleri aracılığıyla sınırları zorladıkları anlamına geliyor. “Starfield” gibi birçok modern oyun müziği, oyun deneyiminin duygusal ve atmosferik temelini sağlamak için gereken senfonik müziği içeriyor.

Oyun endüstrisi büyümeye devam ettikçe (2027 yılına kadar dünya çapında 533 milyar ABD doları kazanacağı tahmin ediliyor), video oyunu müzikleri giderek daha popüler hâle geldi. Bir oyun piyasaya sürüldüğünde, müzik yayın platformları rutin olarak eşlik eden bir film müziği yayımlıyor.

Klasik müzik dünyası ve senfoni orkestraları da nihayet bunu yakalıyor olabilir.

2022’de, Londra’da klasik müziğe yer veren günlük bir yaz konseri serisi olan BBC Proms, tarihte ilk kez Kraliyet Filarmoni Orkestrası tarafından icra edilen video oyunu müziğini içeriyordu. 2023 yılında Grammy Ödülleri ilk kez “En İyi Video Oyunu Müziği”ni resmi bir kategori olarak kabul etti. Bu kategorinin ilk kazananı “Assassin’s Creed Valhalla: Ragnarök’ün Şafağı“ndaki çalışmasıyla Stephanie Economou oldu.

Günümüzde GameOn!, Game Concerts, Distant Worlds ve VGL gibi, en iyi orkestralar tarafından icra edilen canlı video oyunu müziklerini içeren bir dizi senfonik konser serisi bulunuyor.

“Starfield”, güzel grafikler, interaktif oyun ve ilgi çekici bir hikâyeye sahip olacak; ancak onu bir arada tutan şey, sonik manzarasının ağırlığı olacak. Video oyun müziği, ilk “bip ve bup”larden bu yana uzun bir yol kat etti. Senfonik müzik, oyuncuların video oyunu yolculuklarına eşlik etmeye devam edecek ve tıpkı “Starfield”da da olduğu gibi, gökyüzü artık sınır değil.

Kaynaklar ve İleri Okuma:
  1. Çeviri Kaynağı: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Grammy. “Assassin’s Creed Valhalla: Dawn Of Ragnarok” Wins The First Grammy Award For Best Score Soundtrack For Video Games/Interactive Mediah | Grammy.com. Alındığı Tarih: 20 Eylül 2023. Alındığı Yer: Grammy | Arşiv Bağlantısı
  • ^ C. Schreil. Top Video-Game Composers Talk Craft And Breaking Into The Business. Alındığı Tarih: 20 Eylül 2023. Alındığı Yer: Strings Magazine | Arşiv Bağlantısı

Yazar: Çağrı Mert Bakırcı

Evrim Ağacı'nın kurucusu ve idari sorumlusu, popüler bilim yazarı ve anlatıcısıdır. ODTÜ'den mezun olduktan sonra, doktorasını Texas Tech Üniversitesi'nden almıştır. Doktora araştırma konuları evrimsel robotik, yapay zekâ ve teorik/matematiksel evrimdir. "Evrim Kuramı ve Mekanizmaları" ve "50 Soruda Evrim" kitaplarının yazarı, "Şüphecinin El Kitabı" kitabının eş yazarı, "Evrenin Karanlığında Evrimin Işığı" kitabının yazar ve editörüdür. Şu anda, ekibiyle birlikte, Evrim Ağacı, Kreosus ve birtakım diğer dijital projeleri geliştirmekte ve sürdürmektedir.

İlginizi Çekebilir

Retro-Fütüristik 8 Bilimkurgu Oyunu

Katil palyaçolar veya uçan balıklar gibi ilgi çekici konseptler yan yana geldiğinde genellikle tatmin edici …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et