Birinci kişi bakış açısından oynanan nişancı oyunu türündeki Doom, Aralık 1993 yılında çıkış yaptığında bilgisayar oyunlarında grafik ve ağ teknolojilerinden oynanış biçimlerine, anlatım tekniklerinden video oyunlarına bakış açısına kadar birçok alanda devrim yarattı. Doom’un yapımcıları, artık ikisi de birer efsane mertebesine erişmiş olan John Romero ve John Carmack liderliğinde toplanmış, Teksas merkezli Softdisk dergisinin çalışanlarıydı. Dergi ve ekibin amacı aylık oyunlar üretip satmaktı.
Softdisk’te çalıştıkları sırada ekip, Apogee Software adına paylaşımlı yazılım (shareware) tarzında oyunlar da üretti, ki bunların başında 1990-91 tarihli Commander Keen serisi geliyordu. Bu bağımlılık yapıcı platform oyunu serisinin getirdiği başarının ardından, ekip Şubat 1991 yılında id Software‘i kurdu.
İlk günden beri, id ‘daha iyi grafiklerin‘ peşinde koştu. Carmack, kişisel zamanında Nintendo’nun ünlü Super Mario Brothers 3 oyununun çok daha rahat hareket eden bir versiyonunu kodlayarak, o dönemler yeni yeni gelişmekte olan kişisel bilgisayarların (PC) video oyun konsollarıyla rahatlıkla rekabet edebileceğini ispatlamıştı. Daha sonra üç boyutlu grafik programlamaya yoğunlaşan Carmack, id’in yeni çıkaracağı (ve dağıtımcılığını Apogee’nin üstleneceği) Wolfenstein 3D için, oyuncunun içinde bulunduğu ortamı sanki karakterinin gözünden bakıyormuşçasına görebileceği bir “grafik motoru” yazdı.
Bu devrimsel atılımla, Doom temsilcisi olduğu janrayı türlerinden ayrıştıracak ve “birinci kişi nişancı” (first-person shooter, yani FPS) türünün bir anlamda ortaya çıkmasını sağlayacaktı (Birinci kişi bakış açısından oynanan nişancı oyunlarında, oyuncular labirent benzeri koridor veya odalarda, diğer oyuncular veya doğrudan bilgisayar tarafından kontrol edilen rakipleriyle gizlilik veya isabetli atışlar yoluyla çatışarak, düşmanlarından daha uzun süre hayatta kalmaya çalışır).
Doom, Wolfenstein 3D modelinin üstüne çıkacak ve birçok teknik ve tasarımsal iyileştirmeler getirecekti; bu yeniliklerden en önemlileri daha güçlü bir grafik motoru, çoklu oyuncu oynanışa imkân veren hızlı eşler arası (peer-to-peer, veya P2P) ağ altyapısı, id harici tasarımcıların da bölümler tasarlamasına imkân veren modüler bir tasarım ve Romero tarafından geliştirilen yeni bir oyun modu olan “ölüm maçı” (death match) idi.
Oyunun oldukça sürükleyici, bilimkurgu-korku karışımı bir hikâyesi vardı. Dünyayı adı bilinmeyen bir uzay askerinin gözlerinden gören oyuncu, Mars‘ın uydusu Phobos‘ta gerçekleşen bir kazayı incelemek üzere Mars’a gönderilir. Burada neler olduğunu çözmeye çalışan oyuncu, başlarda insan benzeri düşmanlarla karşılaşırken bu düşmanlar oyun ilerledikçe yerini iblisvari yaratıklara bırakır ve oyuncu giderek daha da cehenneme benzeyen mekânlarda silahlarıyla, elektrikli testeresiyle, bazen de yumruklarıyla ilerlemeye çalışır.
Oyun inanılmaz bir başarıya ulaşmıştı. Janrayı o kadar etkiledi ki sonrasında çıkan benzer tüm oyunlara Doom klonu (veya bizdeki adıyla ‘Doom gibin’) denmeye başlanmıştı ve rekabetçi çoklu oyuncu modu artık çıkacak tüm PC oyunlarında aranılan bir özellik hâline gelmişti. Öte yandan ise Doom konusu (dış uzayda iblisleri paramparça eden bir asker), dönemine göre aşmış grafikleri ve sesleri (ki buna gerçekçi kan ve vahşet betimlemelerini de eklemek gerekir) ve türe kattığı terminolojiler (başta “nişancı oyunu” ve “ölüm maçı” olmak üzere) nedeniyle, toplumun dikkatini bilgisayar oyunlarında sunulan vahşete çekmişti, ki bu günümüzde dahi süregelen bir tartışma konusudur.
İlk oyunun başarısının ardından id Software, 1994 yılında Doom II: Hell on Earth adlı devam oyununu piyasaya sürdü. 1997 yılında, A.B.D. Deniz Piyadeleri çaylak erleri taktik ve iletişim konularında eğitmek için, Doom’un canavarları yerine düşman güçlerin askerlerini koyarak ortaya çıkardıkları ve Marine Doom adını verdikleri Doom klonunu kullanmaya başladı. Doom serisi 1990’ların sonunda duraklama dönemine girse de, 2004’te yayımlanan Doom 3 yine büyük bir başarıya ulaştı. Oyun 2005 yılında aynı adla bir filme de uyarlandı, ancak film eleştirmenlerden pek geçer not alamadı.
2013 yılında John Carmack’ın Oculus VR’a geçmesiyle kurucu ekibini tamamen kaybetmiş olsa da, id Software yaşamına hâlâ devam etmekte. 2009’da ZeniMax Studios tarafından satın alınan, Mart 2021 itibariyle de Microsoft’un ZeniMax’ı satın almasıyla Microsoft bünyesindeki Xbox Game Studios‘un bir parçası hâline gelen id Software, 2016 yılında Doom adıyla serinin 4. oyununu yayımladı ve hem eleştirmenlerden hem de oyunculardan yine geçer not almayı bildi. Seriye ait son oyun ise 2020 yılında yayımlanan Doom Eternal oldu.