megadeth-dystopia

Megadeth’in 15. Stüdyo Albümü: Dystopia

Metal müzik camiasında Super Collider albümünün hoş karşılanmamasının ardından bilindiği üzere grup, baterist Shawn Drover ve gitarist Chris Broderick ile yollarını ayırmıştı. Ortalıkta dolaşan söylentilere göre önceki albümün olumsuz havasını dağıtmak için eski üyelerden Nick Menza ve Marty Friedman gruba geri dönecek ve Dave Mustaine de yeni albüm için stüdyoya girecekti. Diğer yandan Mustaine’nin, önceki gruplarından ayrılan Chris Adler ve Kiko Loureiro’nun Megadeth’e katılacağı dedikodularını yalanlamasının üzerinden çok zaman geçmemişti. Ancak Megadeth dinleyicileri, sözü edilen bu üyelerle grubun sound’unun hangi yöne kayacağı konusunda endişeliydiler.

Neyse ki endişeler yersiz çıktı ve grubun on beşinci stüdyo albümü olan Dystopia’da özlenen eski sound yakalandı. Albüm, Endgame (2009) ve The System Is Failed (2004)‘ten sonra tartışmasız grubun en iyi albümü olmaya aday. Dystopia, dinleyicilerine şampiyon olması beklenen ama haftalardır kötü oynayan futbol takımının ligin son haftalarında kendine gelerek play off’lara kalması gibi bir his yaşatıyor dersek yanlış bir benzetme yapmış olmayız.

Albüm, Rust In Peace’den sonraki en cayır cayır sololara sahip ve özellikle albüme adını veren parça, Hangar 18 benzeri bir sound’la önplana çıkıyor. 90’lı yıllardaki sağlıksız politikaları ve Ortadoğu bataklığını eleştiren Rust in Peace albümünden beri dünyada kayda değer bir şey değişmediğini düşünenlerdenseniz, Dystopia albümüyle yanıldığınızı anlayacaksınız. Tür açısından tam anlamıyla thrash olduğunu söyleyemesek de, özellikle Fatal Illusion (Ölümcül Yanılsama), The Threat Is Real (Tehlike ciddi), Post American World (Amerika Sonrası Dünya), Look Who’s Talking (Bak Şu Konuşana) ve şahane Lying in The State (Devletin Başında Oturanlar) parçalarıyla son derece öfke dolu.

Büyük bölümü orta tempoda seyreden albümün asıl başarısı, içindeki zenginliği. Geçmişte çok kere yaşanan ve “İçimizden çıkan, eli kulağında tehlike”yi konu alan Death From Within (İçimizden gelen Ölüm) parçası da yine aklınızı başınızdan alacak muazzam gitar oyunlarıyla dolu. Elbette Adler’in Megadeth’e getirdiği bitmek bilmez bateri şovundan söz etmeden olmaz. Aynı zamanda Mustaine ve Loureiro’nun attığı belli sololar da dinleyenleri kendinden geçirmeyi başarıyor. En can alıcı soloları Death From Within, Fatal Illusion, Poisonous Shadows (Zehirli Gölgeler), Bullet To The Brain (Kafaya Bir Kurşun), Look Who’s Talking, Conquer Or Die (Fethet ya da Öl) ve de The Threat Is Real parçalarında dinleyebilirsiniz. Angra’daki tecrübesiyle eşsiz bir flemenko esintisi sunan Kiko Loureiro, Conquer or Kill’de de efsanevi bir enstrümental performans ortaya koyuyor.

megadeth

Dahil olduğu her albümde büyük rol üstlenen David Ellefson‘in, F5, Avian ve Soulfly kariyerindeki gibi Megadeth’de de iyi işler ortaya koyduğu su götürmez bir gerçek. Megadeth’in yeniden dirilmesinde en büyük katkıyı kuşkusuz Ellefson sağladı. Ayrıca derin anlamlar içeren Poisonous Shadows’un şarkı sözlerine ve Adler’in blast beat’lerine eşlik ettiği de kulaktan kaçmıyor. Üstelik Fatal Illusion’un outro’sunu dinlediğinizde, kendinizden geçmeniz kaçınılmaz.

The Emperor (İmparator), bir diğer Super Collider faciasını telafi eden parçalardan. Post American World’ün hiddet dolu riffleri, tıpkı Roma İmparatorluğu gibi Amerika’nın da çökeceği kehanetinde bulunan Symphony of Destruction parçasına göz kırpar nitelikte. Bunun haricinde Mustaine, şarkı sözlerinde yine bilindik yabancı düşmanlığına ve “Amerika Amerikalılarındır” klişesine dem vurmayı unutmamış.

960

Dystopia, tam da Lemmy Kilmister, David Bowie ve Glen Frey gibi müzik dehalarının yasını tuttuğumuz günlerde yayınlandı. Megadeth, metalciler olarak kafamızı toparlamaya ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde imdadımıza yetişti diyebiliriz. Bu nedenle, Mustaine’nin öfke dolu vokali ve sözleri oldukça anlamlı karşılandı. Lying In The State parçası belki de bunun en güzel örneği. Dystopia belki efsanevi denecek kadar iyi bir albüm değil, ama fazlasıyla doyurucu. Metal camiasının Dört Büyüğü’nden biri olan Megadeth, Dystopia albümüyle yeniden şaha kalkıp bu dörtlü yarıştaki tüm puanları toplamayı başardı demek yanlış olmayacaktır.

Hazırlayan: Emre İnanır | Kaynak: Blabbermouth

Yazar: Konuk Yazar

Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız bilimkurgu temalı makale ve öykülerinizi bilimkurgukulubu@gmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır. Gelin bu arşivi birlikte büyütelim...

İlginizi Çekebilir

Close Encounters of The Third Kind kapak

Uzaylılarla Üçüncü Türden Yakınlaşmalar

Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind), ünlü yönetmen Steven Spielberg tarafından 1977 …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin