James Murphy

James Murphy’nin Müzikal Bilimkurgu Evreni

James Franklin Murphy, 30 Temmuz 1967’de doğdu. Müziğe ilgisi genç yaşlarda başladı ve özellikle gitar becerisi hızla gelişti. İlk gitarı, 12. doğum gününde dayısı tarafından hediye olarak alındı. Birkaç hafta hiç ilgi göstermediği gitarını, bir gün evde televizyon izlerken eline aldı ve o sırada çalan şarkıyı yanlış tellere vurarak da olsa doğru bir melodiyle çalmaya başladı. Bu manzarayı izleyen annesi, hayatında ilk kez eline gitar almasına rağmen oğlunun doğuştan gelen bir yeteneği olduğunu gördü ve onu bir kursa yazdırdı. Kursun daha üçüncü ayında gitarı tam anlamıyla çalmaya başladı.

Kısa sürede nota ve gamları öğrenen Murphy, gençlik yıllarında Klasik Rock, Jazz ve Blues ile başlattığı müzik yolculuğunu, metal müziği keşfetmesinin ardından bu agresif ve teknik müzik tarzında sürdürdü. O dönemde artık hayatını müzikle kazanmaya karar verdi ve Virginia Üniversitesi’nde Ses Mühendisliği okudu. Aslında konservatuvarda gitar bölümünü istiyordu ama kendisine söz verilen bursu alamadığı için o bölüme kaydolamadı. Ancak aynı dönemde okulun Ses Mühendisliği bölümü, belirlenen kontenjanı dolduramadığı için iki öğrencilik bir burs açtı. Konservatuvardan ret yanıtı alan Murphy, söz konusu duyuru üzerine okul yerleşkesini terk etmeden yeni bölümüne kaydoldu.

Murphy, 1980’lerin sonlarında metal dünyasında adını duyurmaya başladı. Olağanüstü gitar tekniği ve bestecilik yeteneği sayesinde dikkat çekmekte zorlanmadı. Teknik death metal ve thrash metal gibi türlerdeki hâkimiyeti, kariyerinin ilerleyen yıllarında ona birçok prestijli grup ve projede yer alma fırsatı sundu. Kariyerindeki dönüm noktalarından biri, death metalin öncüsü sayılan Death grubuna katılmasıydı. Murphy, grubun 1990 yılında çıkan “Spiritual Healing” albümünde yer aldı. Bu albümdeki soloları ve melodik tarzıyla death metal içinde bile duygusal bir ifade yaratabileceğini gösterdi. Murphy’nin bu performansı, Death’in daha önceki brutal ve çiğ sound’una yeni bir boyut kazandırdı.

Bu tek albümlük Death kariyerinin ardından gruptan ayrıldı. Ardından death metalin bir diğer efsanevi grubu Obituary ile çalışmaya başladı. Grubun “Cause of Death” albümünde gitar çaldı. Albümdeki teknik soloları ve atmosferik tonlarıyla grubun sound’unu daha sofistike bir seviyeye taşıdı. Murphy, thrash metalin ikonik grubu Testament‘ın “Low” ve “The Gathering” albümlerinde de çaldı. Testament, Murphy’nin daha melodik ve karmaşık sololarını sergileyebileceği mükemmel bir platform sağladı. Bu dönemdeki performansı, thrash metaldeki yerini de sağlamlaştırdı.

Türlü grup maceralarından sonra kariyerine ağırlıklı olarak solo projelerle devam etti. Bunun yanı sıra ses mühendisliği, miksaj ve stüdyo yöneticiliği gibi alanlarda çalıştı. Ayrıca konser organizasyonları da düzenledi. Müziğin yanında sıkı bir bilimkurgu hayranıydı da. Bilimkurguyu keşfetmesi de yine müzik sayesinde oldu. Efsanevi İngiliz rock grubu Queen’in Flash Gordon filmi için hazırladığı soundtrack’i alıp dinleyince filmi de merak etti ve izlediğinde çok beğendi. Sonrasında film zevki ağırlıklı olarak bilimkurguya kaydı. Tabii kısa süre sonra da bilimkurgu edebiyatını keşfetti. 30’lu yaşlarından itibaren kendi öykülerini yazmaya başladı. Çoğunlukla post-apokaliptik öyküler kaleme aldı, bu öyküleri sonradan şarkı sözüne çevirdi ve âdeta kendi müzikal bilimkurgu evrenini oluşturdu.

James Murphy’nin 1996 tarihli ilk solo albümü olan “Convergence”, teknik yeteneği kadar melodik duyarlılığını da ön plana çıkaran bir çalışmaydı. Albümde death metalin agresifliğinden ziyade daha melodik ve progresif öğelere odaklandı, farklı tarzlardan ilham alan bir müzik sundu. Albüm aynı zamanda bir bilimkurgu hikâyesinin başlangıç noktası gibiydi. Albümdeki temalar, teknolojinin yükselişini ve bunun insanlık üzerindeki etkilerini ele alıyordu. Albümde, melodik ve atmosferik yapılarıyla bir tür “uyanış” temasını işledi. İnsanlığın bir sınır noktasında olduğu, teknolojinin ve bilimin hızla ilerlediği bir çağda geçen hikâye, bireylerin hem içsel hem de dışsal bir dönüşüm yaşamasını aktarıyordu. Bu, teknolojinin insan doğasıyla olan çatışmasının da bir ifadesiydi.

1999 tarihli ikinci solo albümü olan “Feeding the Machine” ile hem teknik ustalığını hem de modern metal prodüksiyon yeteneğini ortaya koydu. Albümde, shred gitar teknikleri ve progresif öğeleri bir araya getirerek daha sert ve karmaşık bir yapı oluşturdu. Bununla birlikte albüm, hikâyenin ilerleyen safhasını anlatıyordu. İnsanlığın teknolojik güce teslim olduğu, makinelerle iç içe bir yaşam sürdüğü ve bu birleşimin hem yaratıcılığı hem de yıkımı beraberinde getirdiği bir dönemi tasvir ediyordu. İnsanlar ve makinelerin simbiyotik bir şekilde birleştiği, ancak bu durumun zamanla kaosa dönüştüğü bir dünya vardı karşımızda. Albüm, sistemin çöküşünü ve makineleşmiş bir dünyanın karanlık yanlarını gösteriyordu.

Murphy’nin bu konsepti, aynı yıl bünyesinde yer aldığı iki grubun albümlerinde de devam etti ve toplamda üç grubun dört albümüyle evrenini iyice genişletti. Testament ile kaydettiği The Gathering, solo albümlerindeki bilimkurgu temasının daha geniş bir evrenle bağlantısını kuruyor, teknolojinin ve insan doğasının birleştiği noktada ortaya çıkan kaosun zirvesini temsil ediyordu. Albümdeki şarkılar, bir yandan kıyamet sonrası bir dünyayı betimliyor, bir yandan da kendi hataları yüzünden insanlığın teknolojinin kölesi hâline gelmesini anlatıyordu. Buradaki kıyamet, aslında dünyayı yakıp yıkan bir kıyamet değildi. İnsanı insan yapan tüm değerlerin kaybolduğu ve insanlığın artık robotlaştığı bir yıkım manzarasıydı.

Murphy, Konkhra grubunun Come Down Cold albümünde de yer aldı. Yine konsept devam etti ve hikâyenin daha karanlık bir evresine geçiş yapıldı. Teknolojinin yıkıcı etkilerinden sonra insanlığın hayatta kalma mücadelesine odaklanıldı. İnsanlığını korumayı başaran bir grup insanın robotlaşan diğerlerine karşı verdiği mücadele işleniyordu. İnsanların bu teknolojik enkazın ortasında bir çözüm aradığı, yeni bir başlangıç ya da tamamen yok oluşun eşiğinde olduğu bir dünya tasvir ediliyordu. Bir nevi solo albümleri ve Testament ile yarattığı bilimkurgu evreninin kıyamet sonrası dönemi gösteriliyordu.

James Murphy’nin solo ve grup albümleri, müzikte eşine az rastlanır bir tematik bütünlük oluşturdu. Convergence ile uyanış ve teknolojik yükseliş, Feeding the Machine ve The Gathering ile kaos ve çöküş, Come Down Cold ile de kıyamet sonrası ve yeniden yükseliş temaları, birbirini takip eden hikâyelerle işlendi. Dolayısıyla Murphy’nin müzikal evreni, yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda ciddi bir hikâye anlatıcılığıydı. Gitarıyla yarattığı distopik atmosferler, dinleyicileri anlattığı bilimkurgu evrenine çekmeyi başardı. Bu vizyonu, metal müziğin sınırlarını genişletirken dinleyicilere de çok katmanlı bir deneyim yaşattı. Yalnızca bir müzik ziyafeti değil, aynı zamanda tutarlı bir öykü anlatımı sundu. Kısacası James Murphy ve müzikal kariyeri, metal müzikte bilimkurgunun nasıl yaratıcı şekilde işlenebileceğinin en başarılı örneklerinden biri olmayı sürdürüyor.

Yazar: Halil Alpaslan Hamevioğlu

İçsel yolculuğuna 1980'de Polatlı'da başladı. 80'ler ve 90'ların göbeğinde yetişti. O devrin her bireyi gibi bilimkurguyu video kasetlerden tanıdı. Sonra özel kanallar geldi. Hayal dünyası iyice genişledi. Eh, gerçek yaşamında da dünyanın içinden geçtiği dönüşümü gördü. Sovyetler'in bitişini, Berlin Duvarı'nın yıkılışını, popüler kültürün tüm dünyayı etkisi altına alışını... Bir gün okulu bitti ve hem gördüklerini hem de yaşadıklarını yeni nesillere aktarmak istedi. Öğretim görevlisi oldu. Gazi Üniversitesi’nde başlayan, Başkent Üniversitesi’nde devam eden öğreticiliğinde ülke sınırlarını aştı ve kendini Amsterdam Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buldu. Yazmayı hep sevdi. Âşık olduğu bilimkurgu ile yazma hobisini ise burada birleştirdi.

İlginizi Çekebilir

bilimkurgu edebiyat otopsisi

Edebiyatın Sonsuz Ufku: Bilimkurgu

Bilimkurgu hikâyeleri bizi neden büyüler, hayrete düşürür ve içimizde derin bir merak hissi yaratır? Türkiye’de …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin