ucan-araba

Ulaşımın Geleceği ve Bilimkurgu

Pandemi öncesinde bir işe gidiş geliş için yürümeyi, araba veya toplu taşıma kullanmayı seçebilirdiniz. Hatta yolculuk paylaşım uygulamaları sayesinde ortak bir arabada, bir motorda yolculuk talebinde bulunabilirdiniz. Yürüyüş yaparken kalabalık bir caddeden geçmek zorunda kalabilir, motosikletlerden, kuryelerden kaçarak yoğun kavşaklardan karşıya geçmeniz gerekebilirdi.

Pandemi çoğu kişi için işe gidiş geliş şeklini değiştirdi, şehirler arasında da hareket etmeye başladık. Belediyeler daha fazla bisiklet yolu kuruyor, şehir içindeki araba şeritlerini ve park yerlerini azaltıyor, kaldırımları ve yeşil alanları da arttırıyor. Elektrikli arabalar da teşvik ediliyor. Söz konusu değişiklikler bu kadar kısa sürede mümkün olduysa, onlarca yıl sonra sokaklarda neler olacak dersiniz? Toplu taşıma var olacak mı? Var olursa ne şekilde olacak?

Sonraki Nesil

ucan araba

Bir yerlere gidiş şeklimiz şimdiden değişmeye başladı. Yeni nesil ulaşım projeleri ile sürücüsüz otobüs ve trenlerin kullanılması ve otomatik kartlı biletleme sistemlerinin kurulmasıyla toplu taşıma daha verimli hâle geliyor. Fütüristik toplu taşıma projeleri, şehirleri akıllı şehirlere dönüştürmeyi, güvenlik ve mahremiyet endişelerini ele almayı, yeni teknik standartlar yaratmayı ve Çin’in Chongqing kentinde önerilen yapay zeka destekli kampüs gibi akıllı şehir projelerini denemeyi araştırıyor.

Bilimkurgu, sürekli olarak geleceğin şehirlerini ve kentsel yaşamını tasavvur etti. Blade Runner ve Ghost in the Shell gibi klasikler, o dönem hayal edilen geleceğin öngörülü temsillerini içeriyor. Çin’in sosyal kredi sistemi, George Orwell’in 1984’ündeki kitlesel gözetim sistemini yansıtıyor.

Kentsel Gelecek

Altered Carbon

Bilimkurgu dizisi Altered Carbon ve Westworld‘de kentsel arka planlar, geleceği tasvirin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Fütüristik şehirler, yoğun ve dar sokakların üzerinde yükselen gökdelenlere sahip bir keşmekeş olarak temsil ediliyor. Altered Carbon‘da sokaklar, tüccar tezgahlarıyla dolu canlı gece pazarlarını andırıyor. Zengin şehir sakinleri, bulutların üzerindeki ultra lüks yüksek binalarda yaşıyor ve gökyüzünü, sıradan halkın üzerinde uçmak için kullanıyor.

HBO dizisi Westworld‘de evler, evi sakinlerin ihtiyaçlarına göre ayarlayan, güvenlik sistemi olarak işlev gören ve hatta sakinlerine tavsiyelerde bulunan bir yapay zeka tarafından yönetiliyor. Dışarıda, sokak manzarasını gizli içerikle zenginleştiren akıllı kontakt lenslerin kullanımıyla holografik reklamlar görülebiliyor. Westworld’de vatandaşlar için elektrikli sürücüsüz araçlar ve zenginler için sürücüsüz lüks drone’lar var. Akıllı lensler akıllı telefonların yerini almış ve alışveriş, fiziksel olarak kıyafet deneme ihtiyacını ortadan kaldıran akıllı aynalarla yapılabiliyor. Bu teknolojiler – akıllı lensler, akıllı aynalar ve gelişmiş ortamlar – günümüzde de kullanılıyor.

Kapsayıcı Gelecek

Peki, gelecekte tipik bir işe gidiş geliş nasıl olurdu? Uçan bir otobüse binmeniz için sizi ana caddeye götüren otonom bir drone ile evden ayrıldığınızı ve bu sırada kıllı kontakt lensinizdeki haberlere göz attığınızı hayal edin. Durağınıza ulaşıyorsunuz ve yürürken mağaza vitrininde bir şey fark ediyorsunuz. Yaklaşın ve üzerinizde nasıl durduğunu görün, anında satın alın ve hemen evinize teslim ettirin. Otobüsler ve arabalar yüksek hızlara sahip, ancak karmaşık yapay zeka her şeyi kontrol ettiği için bir kaza yaşanmıyor.

Sokak manzarası artık tek bir katman değil, farklı irtifalarda iç içe geçmiş birçok geçitten ibaret. Parklar ve açık yeşil alanlar dikey olarak ölçeklenebiliyor ve yüksek yapılar içinde daha küçük ve özelleştirilmiş yeşil alanlar yaratılabiliyor. Şehirler, dijital teknolojinin geliştirilmesi ve uygulanması için birer merkez hâline gelmiş durumda.

Tüm bunlar kulağa hoş geliyor olabilir. Ancak geleceğin şehirlerini yaratmak, satın alınabilirlik, sosyal uyum, eşitlik ve iklim değişikliği gibi zorluklar olmadan gerçekleşmeyecek. Peki bu geleceği kim tasarlayacak? Özel şirketler mi, yoksa kamu sektörü mü? Bakalım planlamacılar, tasarımcılar ve hükümetler, hızla değişen ve dünyamızı daha iyi ya da daha kötü yönde şekillendirebilecek tüm bu teknolojilere ayak uydurabilecek mi?

Kaynak

Yazar: Cem Can

Üniversite tezini robotlar üzerine vermiş bir bilgisayar mühendisi. Kılıcın yolunda ilerleyen, an itibariyle 2. Dan bir kendocu. Müzik tutkunu ve bilim kurgu hayranı. Kurduğu hayalleri yazıya dökmeye çalışan bir hayalperest."Ben bu dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyordum; o yüzden başka dünyalara gittim." - PKD

İlginizi Çekebilir

Bilimkurguda İyimserlik

“Merhaba, geleceğe hoş geldiniz. San Dimas, Kaliforniya, 2688. Size söylüyorum, burası harika! Hava temiz, su …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin