Sosyoteknik Tahayyüller Uzay Mühendisi Olmayı Nasıl Etkiliyor?

Bilim, Teknoloji ve Toplum çalışmalarında “sosyoteknik tahayyüller” şöyle tanımlanıyor: “Sosyal hayata ve sosyal düzene dair kolektif olarak hayal edilen unsurların bilimsel ve teknolojik projelerin tasarımındaki ve gerçekleşmesindeki yansımaları” (1). Türkçede “sosyoteknik tasavvurlar” olarak da kullanılan terim (2) asıl olarak ulusal çaptaki projelere yönelik olsa da, uzay çalışmalarının hem işbirliği hem de bir yarış olarak uluslararası niteliği, kavramın bu bağlamdaki anlamının genişletilmesi gerektiğini düşündürmekte. Sosyoteknik tahayyüllerin izleri devlet ajanslarının, şirketlerin, STÖ’lerin görsel ve yazılı dokümanlarından takip edilebilirken, ayrıca romanlar, filmler, TV dizileri, belgeseller ve bilgisayar oyunları da bu tahayyüllerin kültürel boyutunu oluşturmakta.

İTÜ Bilim, Teknoloji ve Toplum Çalışmaları yüksek lisans bölümünde Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri dersinin final ödevi kapsamında 30 Mayıs ve 9 Haziran 2021 tarihleri arasında yapılan saha çalışmasından derlenen bu yazıda, uzay hakkındaki sosyoteknik tahayyüllerin uzay mühendisliği öğrencilerinin bölüm tercihlerini ve uzaya dair gelecek vizyonlarını nasıl etkilediği konu edinilmektedir.

İTÜ Uzay Mühendisliği’nde okuyan öğrencilerle nitel olarak gerçekleştirilen çalışmada, bölümü seçerken onları etkileyen çeşitli unsurlar, mezuniyet sonrası beklentileri, gelecekte uzay çalışmalarına ve yeni kurulan Türkiye Uzay Ajansına (3) dair görüşleri, bölüme girmeden önce uzay hakkında en çok tükettikleri kültürel ürünler (roman, film, bilgisayar oyunu vb.), NASA gibi uzay ajanslarının ve Elon Musk gibi ünlü figürlerin uzay projelerine dair görüşleri araştırılmıştır.

Araştırma yöntemi olarak öncelikle İTÜ Uçak ve Uzay Mühendisliği Öğrenci Kulübü’nün yardımı ve İTÜ Sosyal Facebook grubu aracılığıyla yapılan duyuru sonucunda 10 lisans ve 1 adet yüksek lisans öğrencisi (8 erkek, 3 kadın) açık uçlu sorulardan oluşan Google Forms çevrimiçi ankete katılmış, sonrasında aralarından 6 kişi ile (4 erkek, 2 kadın) ayrı ayrı olmak üzere Zoom platformu üzerinden yaklaşık 30’ar dakikalık mülakat gerçekleştirilmiştir. Çalışmada görüşülen öğrencilerin anket yanıtlarında ve mülakatlarda en çok bahsi geçen kavramların etiketlenerek sınıflandırılmasıyla ortaya çıkan sonuçlar ve değerlendirmeler aşağıda sunulmaktadır.

Uzay Mühendisliği Bölümünü Seçmeyi Teşvik Eden Unsurlar

Öğrencilerin anket yanıtları değerlendirildiğinde, uzay mühendisliğini seçmelerinde astronomiye, havacılığa, uzaya, uçaklara, uydulara ve roketlere duydukları ilgilerin –tahmin edileceği üzere- etkili olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılan 11 öğrencinin üniversiteye giriş sınavı sonucunda bölümü kaçıncı sırada yazdıkları sorulduğunda, sadece 1 kişinin ilk üç tercihi arasında yer almadığı yanıtı alınmıştır. Böylelikle, katılımcıların uzay mühendisliğini bilinçli bir şekilde isteyerek kazandıkları çıkarımı yapılabilir.

Öğrencilerden iki tanesi, çocukluk hayallerinin astronot olmak olduğunu paylaşmış, insanlık uygarlığını diğer gezegenlere de taşıma fikrine katkı sağlamak da yanıtlar arasında verilmiştir. Bölümü yazmadan önce öğrencilerin uzaya duydukları ilgiyi artıran önemli figürlerden biri de Carl Sagan ve onun Cosmos belgeseli olarak dikkati çekmektedir. Çocukken evdeki ansiklopedilerden okunan uzayla ilgili maddeler, uzayın bilinmezliğinin doğurduğu merak da uzay mühendisi olmayı istemelerinde önemlidir. Bir katılımcı, Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünü rehber alarak bölümü seçtiğini özel olarak belirtmiştir. Bu sonuçtan, ulus kurucu ideolojilere ait referansların da sosyoteknik tahayyüller arasında değerlendirilebileceği çıkarılabilir.

Öğrencilerden biri tarafından bahsi edilen gece lambasının ticari görseli

Havacılıkla ilgili müzeleri ziyaret de bölümü tercih etmekte teşvik edici unsurlar arasındadır. Öğrencilerden biri, lise yıllarında İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesi’ne (4) yaptıkları okul gezisinin ardından uzay mühendisliğinde okumaya karar verdiğini belirtmiştir.

Öğrencilere, bölümü seçmeden önce odalarında uzayla ilgili herhangi bir materyal bulunup bulunulmadığı sorusu da yöneltilmiştir. Bir öğrenci, lise yıllarında katıldığı bir fuarda aldığı uydu afişinin, uyumadan önce her gece bakabilmek için odasının tavanında asılı olduğunu belirtmiştir. Başka bir öğrenci de, kendisine çocukken hediye edilen ve Güneş Sistemi’ni görselleştirerek sesli olarak anlatan bir gece lambasından bahsetmiştir.

Uzaya Dair İlgi Duyulan Alanlar

Yukarıdaki grafikte, öğrencilerin uzaya dair hangi konulara en çok ilgi duydukları gösterilmektedir. Bir öğrenci, anketteki maddelerin dışında özel olarak uzay çöpleri konusuna (kullanım süreleri dolmuş uydu parçalarının, kaza sonucu yörüngede parçalanan uzay cihazlarının geride kalan artıkları) bir çözüm bulmak istediğini ve en çok bu konuyla ilgilendiğini belirtmiştir.

Asteriks (*) ile belirtilen konular, henüz bilimsel ve teknolojik olarak mümkün veya keşfedilmiş olmasa da bilimkurgunun konuları arasında yer almaktadır.

Uzay Hakkında Edebi ve Sinematik İlgi

Yukarıdaki grafikte, uzay hakkındaki edebi ve sinematik eserlerin öğrenciler arasındaki popülerlik ve uzay mühendisliği bölümünü seçmelerindeki etkisi gösterilmektedir.

Öğrencilere uzay mühendisliği bölümüne girmeden önce uzay hakkında hangi edebi ve sinematik kültürel ürünleri takip ettikleri sorulduğunda sinema (9 kişi), belgesel (8 kişi), dizi (6 kişi), bilgisayar oyunu (6 kişi), roman (5 kişi), anime ve çizgi film (4 kişi) ve çizgi roman (1 kişi) yanıtları alınmıştır.

Filmler arasında birden fazla öğrenci tarafından dile getirilenler sıralandığında Christopher Nolan’ın yönettiği Interstellar (2014) ile Gravity (2013) ve Marslı (2015) ön plana çıkmaktadır. Filmin uyarlandığı ve Andy Weir tarafından yazılan Marslı romanı da en çok bahsi geçen romandır. Bilgisayar oyunları arasında Kerbal Space Program adlı oyun ise en çok beğeniye ve bölüm tercihine etki düzeyi bakımından ön sıraya sahiptir. Belgesel kategorisinde ise Carl Sagan’ın Cosmos adlı belgeseli öğrenciler tarafından en çok bahsi edilen eserdir.

Fütüristik Uzay Konularına Dair Görüşler

Yukarıdaki grafikte, öğrencilere uzayla ilgili henüz gerçekleşmemiş ama kamuoyunda popüler olarak tartışılan ve bilimkurgunun da alanına giren bazı konular, kaç yıl içinde gerçekleşeceğini öngörüyorsunuz şeklinde sorulduğunda verdikleri yanıtlar gösterilmektedir. (Hücrelerin içinde o seçeneği işaretleyen kişi sayısı mevcuttur.)

Yanıtlar değerlendirildiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun (9/11) dünya dışı yaşamın varlığına ve günün birinde uzaylı bir uygarlıkla ilk temasın sağlanacağına inandığı görülmektedir.

Öğrencilere, diğer gezegenlerde kolonizasyonla ilgili ne düşündükleri sorulduğunda çoğunluk dünyadaki kaynak kıtlığından ötürü bunun bir zorunluluk olarak insanlığın önüne er geç çıkacağını dile getirmiştir. Verilen bir yanıt dikkat çekicidir: “Umarım ki böyle bir şeye ihtiyacımız olmaz. Yapabilmek bir şey, ama yapmak zorunda kalmak başka bir şey.”

Asteroid madenciliğinin de dünyadaki kaynak yetersizliğinden ötürü gerekli bir şey olduğunu söyleyen öğrenciler, bu göktaşlarından çıkarılan madenlerin önce özel mücevher olarak zenginler tarafından kullanılarak bir modaya dönüşebileceği öngörüsünde bulunmaktadır.

Uzay turizmi hakkında da olumlu görüş bildiren öğrenciler, fakat bunun sadece zenginlerin yararlanabileceği bir şov olmaması gerektiğini, bilhassa bilimsel ve teknik açıdan kalifiye insanlara öncelik tanınması gerektiğini söylemişlerdir.

Dünya dışı yaşam ve uzaylı uygarlıklar hakkında ise öğrenciler, yaşamın uzayın diğer köşelerinde dünya ile aynı evrimsel yolu izlemek zorunda olmadığını, onlarla bir gün karşılaşsak bile biyolojik farklılıklarımızdan ötürü belki de hiç iletişime geçemeyeceğimizi paylaşmışlardır. Eğer yaşam sadece dünyada mevcutsa, bunun kâinat çapında büyük bir yer israfı olacağını da dile getirmişlerdir.

Uzay Ajansları, Şirketler ve Türkiye Uzay Ajansı Hakkındaki Görüşler

Öğrencilerin yarısına yakınının bölüme girmeden önce NASA’nın web sitesini ve sosyal medya hesaplarını takip ettiği, bölüme girdikten sonra web sitesi takip oranının artmasına karşılık sosyal medya hesabının takibinde bir düşüş görülmektedir. Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) web sitesi ve sosyal medya takip oranı ve eğilimler de benzer şekildedir.

Öğrencilere, NASA ve ESA dışında hangi devletlerin uzay ajansları hakkında bilgiye sahipsiniz sorusu yöneltildiğinde yukarıdaki ülkeler en çok verilen cevaplar arasında çıkmıştır.

Öğrenciler, gerek bölüme girmeden önce gerekse de girdikten sonra Elon Musk’ın uzayla ilgili projelerini takip ettiklerini belirtmişlerdir. Bire bir görüşmelerde Elon Musk figürü için ortak kullanılan ifade sıklıkla “idol” olmuştur. Servetini uzayla ilgili alanlarda kullanması ve vizyonerliği, öğrenciler açısından hayranlıkla desteklenmektedir.

Elon Musk’ın projeleri arasında bölüme girmeden önce en yoğun takip edilen SpaceX firmasının faaliyetleridir. Bunu Mars kolonizasyonu ve Starlink projeleri takip etmektedir. Blue Origin firması ve Türkiye’den Roketsan da öğrencilerin takip ettiği uzay alanındaki şirketler arasındadır.

Öğrencilere, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) internet sitesini ziyaret edip etmedikleri sorulduğunda, 8 tanesi ettiklerini söylemiştir. Sitede yer alan Milli Uzay Programını (5) okuyup okumadıkları sorulduğunda ise, 4 tanesi okuduğunu, 6 tanesi okumadığını, 1 kişi ise okumaya başlayıp yarım bıraktığını ifade etmiştir. Mezuniyetleri sonrasında büyük çoğunluğu NASA veya SpaceX’te çalışmak isteyen öğrenciler, eğer maddi imkânlar tanınırsa TUA bünyesinde çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını söylemektedir.

Uzay meselesinin politik bir propaganda ve şov olmaması gerektiğini, pahalı bir sektör olduğu için ciddi yatırımlarla beraber desteklenmesi gerektiğini, Türkiye’nin bu konuda yeterli mühendis insan kaynağına sahip olduğuna inandıklarını belirtmektedirler.

Sonuç

Türkiye’de uzay mühendisliği bölümünde okuyan öğrencilerle yapılan bu dar kapsamlı araştırmanın çıktılarından, bölümle ilgili müfredatın hazırlanmasında öğrencilerin ilgi duydukları bilimkurgu konularına, film ve bilgisayar oyunu incelemelerine yer verilmek suretiyle faydalanılabileceği söylenebilir. Öğrencilerle yapılan görüşmelerde, “bu konular hakkında keşke derslerde daha çok konuşabilsek, hep teknik hesaplara boğuluyoruz” serzenişinde bulunmuşlardır.

Bu yazıda özetlenerek sunulan sosyal araştırma göstermektedir ki, uzay alanındaki sosyoteknik tahayyüller öğrencilerin uzay mühendisliği bölümünü seçmelerinde farklı derecelerde etki sahibidir. Benzer çalışmaların başka temel bilim ve mühendislik dallarında yapılmasının, bu ilişkiye dair daha derinlikli yorumların yapılabilmesine imkân sağlayacağı öne sürülebilir.

Kaynaklar:

Yazar: İsmail Yiğit

1982 Ankara doğumlu. Türkiye Bilişim Derneği’nin 2016 yılında düzenlediği bilimkurgu öykü yarışmasında “İhlal” adlı öyküsü üçüncülüğe seçildi. Fabisad'ın düzenlediği 2017 GİO yarışmasında “Satır Arasındaki Hayalet” adlı öyküsüyle öykü dalında başarı ödülü kazandı. İlgilendiği ana konular: Teknolojinin toplumsal inşası, sosyoteknik tasavvurlar, siber savaşlar, otonom silahlar, transhümanizm, post-hümanizm, asteroid madenciliği, dünyalaştırma... Ursula K. Le Guin, Philip K. Dick, Michael Crichton ve Kim Stanley Robinson, kalemlerini örnek aldığı yazarlar arasında. Parolası: “Daha iyi bir dünya pekâlâ mümkün!”

İlginizi Çekebilir

serseri gezegen kapak

Evrenin Serserileri: Başıboş Gezegenler

Onlara çarpıcı bir isim arıyorsanız, “haydut/serseri gezegen” (rouge planet), daha dramatik bir isim peşindeyseniz, “yıldızsız …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin