Christopher Nolan’ın 2014 yapımı Interstaller (Yıldızlararası) filmi başka yıldızlara yolculuk, solucan deliği ve kara delik üzerine bölümleri ile dikkat çekti. Daha çok bunlar konuşuldu ama Dünya’daki yaşamın neden biteceği üzerinde pek durulmadı. Tekrar hatırlayalım: Azot ile beslenen bir canlı türü yüzünden havadaki Azot-Oksijen dengesi bozuluyor. Azot bitkiler için çok önemli, mısır dışında hiçbir şey yetişmez oluyor. Onun da sonu gelmek üzere. Azottan beslenen şey toz-kül gibi her yere yağıyor. Kimse azot üzerinde durmaz. V for Vendetta filminde Hugo Weawing’in hiç yüzünü görmeyiz, Se7en filminde Kevin Spacey’in ismi hem afiş de yazmaz, hem de sonlara kadar görünmez. İşte azot öyle bir görünmez başroldür.
Oksijensiz kalmayı dert ederiz veya karbondioksitin artmasını… Ama azot konusunda düşünmeyiz. Oysa atmosferimizin yüzde 78’i bu gaz. (Burada şu ayrıntıyı unutmamak lazım. Denizleri oluşturan su moleküllerinde oksijen. Azot ve bileşenleri uçucu olduğundan atmosferde birikiyor. Yani azot yeryüzünde ve katı yapılarda olmak yerine havada çok.) Başka bir özelliği de azot kararlı bir gaz, güneş ışınlarından ve atmosferde olan diğer tepkimelerden etkilenmiyor.

Azotu fazla solumak bizi yavaş yavaş boğar, bebeklerde beyinsel gelişimi engeller ve bozukluklara neden olur. Azotun bir başka özelliği sahne ismine sahip olmasıdır. Hani özellikle aksiyon, soygun filmlerinde çok dengesiz olan, biraz sallanırsa büyük patlamaya neden olan nitrojeni çok sık duyarız ya… Sürpriz; azot ile nitrojen aynı şey. Nitrojen, azotun İngilizcesi. Daha altını çizmek gerekirse “nitrogene” Fransızça, “azotos Yunanca”.
Sıvı azotun çabuk soğutmak gibi bir özelliği vardır. Soğuk depolarında (gıda, bitki, et, sperm korumasında) kullanılır. Bilgisayar teknolojisinde de işlemci soğutmakta kullanılır. Terminator 2 filminden hatırlarsınız, Arnold’un tehlikeli düşmanı sıvı metal robotu sıvı nitrojenle donduruyorlardı. Veya Mindhunters filminde seri katil ilk kurbanını sıvı azotla donduruyor, beden yere düştüğünde cam gibi parçalara ayrılıyordu.
Azot esas olarak bitkiler için gerekli. Bu nedenle uzay çalışmaları ve kolonicilik söz konusu olduğu zaman azot asla unutulmamalı. Bilimkurgu açısından azotun önemine Interstaller örneği ile giriş yapmıştık zaten. Uzay gemilerinde fosfor, bor ve diğer bileşenleri ile gerekli olacaktır. Gördüğünüz gibi azotsuz yaşam olmazdı. Özellikle bitkileri düşünürsek, dünyadaki yeşil yaşam, gıdalarımızın olmazsa olmazı. Peki ya bir gün atmosferdeki azotu etkileyen bir bilimsel gelişme tetiklersek ne olur? Interstellar filmindeki gibi yaşam sona ererdi.
Azota değinen bir başka yazıyı buradan okuyabilirsiniz…
Hazırlayan: Orkun Uçar