Geleceğimize Işık Tutan Fütüristler #4: Ray Kurzweil

Geleceğimize ışık tutan fütüristler dizisinin bu son yazısında 1948 doğumlu ABD’li bilgisayar mühendisi, yazar ve gelecekbilimci olan Ray Kurzweil’in görüşlerini ele alacağız. Kurzweil, yazarlığının yanı sıra el yazısı okuma ve ses tanıma alanlarında buluşları olan bir mucit. Halen Google’da başmühendis olarak görev yapıyor. Ray Kurzweil’in gelecek hakkındaki öngörülerini içeren kitapları teknolojinin ne yöne evrileceğiyle ilgilenenler tarafından dikkatle takip ediliyor. Yazarın Türkçe’ye çevrilmiş kitaplarının isimleri aşağıdaki listede parantez içinde belirtilmiştir.

  • The Age of Intelligent Machines (1990)
  • The Age of Spritual Machines (1999)
  • Singularity is Near (2005) (İnsanlık 2.0)
  • Transcend: Nine Steps to Living Well Forever (2010)
  • Fantastic Voyage: Live Long Enough to Live Forever
  • How to Create a Mind (2012) (Bir Zihin Yaratmak)
  • Danielle: Chronicles of a Superheroine

Son maddede yer alan kitap, genç yetişkinlere yönelik bir bilimkurgu romanı. Kitaplarında yazar genel olarak bilimsel, teknolojik gelişmeler ve bunların yol açabileceği sosyal sonuçlar üzerinde duruyor.

İlk olarak Kurzweil’in İnsanlık 2.0: Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan kitabında sergilediği fikirlerin üzerinde durmak yararlı olacaktır. Kitabın temel iddiası halihazırda çocuk, genç ya da erken orta yaşlarda olan birçok insanın yaşarken görebileceği bir tarih olan 2045 yılında, insan ve makinelerin birleşeceği, tekilleşeceği yönünde. İnsan ile makinenin birleşmesi bir anlamda yapay zekâ ile insan bilincinin birleşmesini ifade ediyor. Kurzweil insanla makinenin kaynaşması iddiasını teknolojideki gelişimin hızına dayandırıyor. Kurzweil’e göre teknoloji aritmetik değil, geometrik bir biçimde gelişiyor. Bilgisayarların işlemci hızlarının ve hafıza kapasitelerinin yıllar itibariyle katlanarak artmasını bu gelişime örnek olarak veriyor.

Yazara göre yeni teknolojilerin öncekilerle yarattığı sinerji sonucu oluşan geometrik (üstel) gelişim sadece insan ürünü teknolojiler için geçerli değil. İnsanın oluşmasını sağlayan mekanizma olan evrimin kendisi de hızlanan geri dönüşler yasasından etkileniyor. Yazar bu tezini, evrimin önemli dönüm noktalarının gerçekleşme süreleri aralarındaki zamanın bugüne yaklaştıkça kısalmasına dayandırıyor.

Ray Kurzweil

Kurzweil İnsanlık 2.0 kitabında Moore kanunu olarak da bilinen, aynı parayla satın alınabilen işlemci hızlarının her 18 ayda ikiye katlanması olgusunun iletişim, sağlık, bilişim, biyoloji alanlarında gerçekleşen üstel gelişimin sadece bir örneği olduğunu ifade ediyor. Yıllar içinde derlediği verilere dayanarak Moore kanununun 1980’li yıllardan itibaren işlemci hızlarının 18 ayda değil 12 ayda bir ikiye katlanması olarak düzeltilmesini öneriyor.

Bilgisayarların gelişim tarihinin bir özeti sayılabilecek olan aşağıdaki grafik yıllar itibarıyla 1000 ABD dolarına alınabilen bir bilgisayarın saniyede kaç işlem yaptığını gösteriyor. Grafiğin daha iyi anlaşılması için ölçeğinin logaritmik olduğuna dikkat çekmekte fayda var; yıllar ilerledikçe aynı parayla satın alınabilen işlemci gücü katlanarak artıyor. Kurzweil’e göre 2028 yılında 1000 ABD dolarına satın alınacak bir bilgisayar insan beyni kadar işlem yapabilme kapasitesine sahip olacak.

İnsanlık 2.0 isimli kitapta, bilişim teknolojisindeki hızlı gelişimin yanı sıra, nanoteknolojide, gen teknolojilerinde ve beyin araştırmalarında gerçekleşen gelişmeler ele alınıyor. Bu teknolojilerde de bilişime benzer biçimde geometrik hızda gelişmeler gerçekleştiği anlatılıyor. Kurzweil’in tarihin tekerleğinin yıllar ilerledikçe hızlanarak döndüğüne dair fikirlerini ikna edici örnekler eşliğinde açıkladığı İnsanlık 2.0, yoğun bilgi içeriği nedeniyle kolay okunur bir kitap değil. Yine de kitabı okumanın yapılacak zihinsel yatırıma fazlasıyla değeceğini söyleyebiliriz.

Fütürist Ray Kurzweil sağlıklı yaşam ve uzun ömür konularıyla da ilgileniyor. Konuyla ilgili yazdığı kitaplarda bir yandan uzun yaşam konusunda tavsiyelerini paylaşırken, bir yandan da yaşlılığı yavaşlatmaya yönelik bilimsel çalışmaları yorumlayarak okurlarına sunuyor. Bedeninin yaşlanmasını yavaşlatmak için her gün onlarca vitamin ve mineral desteği almasıyla ünlü olan Kurzweil, sağlık teknolojilerinin hızla geliştiğini ifade ediyor. Ortalama insan ömrünün tarih boyunca uzamasından ve son yıllarda bu trendin hız kazanmasından yola çıkarak, yakın bir gelecekte bilimin yaşlanma sürecini iyice yavaşlatacağını ileri sürüyor. Kurzweil’e göre tıp alanında sağlanan ilerlemeler her geçen yıl ortalama insan ömrüne daha fazla katkı sağladığından, birkaç on yıl daha sağ kalabilen insanlar çok uzun bir ömür sürebilecekler.

Kurzweil yapay zekâ konusundaki uzun yıllara dayanan tecrübelerinden yola çıkarak Bir Zihin Yaratmak isimli bir kitap da yazmış. Kitapta yazar, yapay zekâ ile analoji kurarak yetişkin bir insanın neokorteksinin yaklaşık 300 milyon desen tanıyıcıdan oluştuğunu belirtiyor. İnsanlar ve diğer primatlar arasındaki birincil anatomik farkın daha büyük bir neokorteksin evrimi olduğuna dair görüşün altını çizdikten sonra, neokorteksin bir seviyeden diğerine artan soyutlama düzeyi yaratacak biçimde işlev gördüğünü ifade ediyor. Düşük soyutlama seviyelerinde, neokorteksin sadece basit kararlar verebildiğini ancak hiyerarşinin daha yüksek seviyelerinde, komik olmak, sevgi dolu bir duyguyu ifade etmek, şiir yazmak gibi işlevleri yerine getirebildiğini belirtiyor.

Kurzweil geleceğe yönelik tahminlerinin büyük ölçüde doğru çıkmasıyla tanınan bir fütürist. 80’lerde yaptığı tahminlerle internetin yaygınlaşmasını, Sovyetler birliğinin çöküşünü, bilgisayarların satrançta insan şampiyonları yeneceğini tahmin eden yazar, 2010 yılında o ana kadar yaptığı tahminlerin isabet oranını değerlendirdiği bir rapor yayımladı. Rapora göre o ana kadar yayımladığı 3 kitabında yaptığı 147 tahmin %86 oranında doğru çıkmış. Bilimin ve teknolojinin yakın gelecekte getireceklerine dair oldukça cüretkâr görüşlere sahip olan Kurzweil’in, yapay zekanın insan seviyesine ulaşması ve yaşlanmanın durdurulması gibi insanlık tarihini değiştirecek gelişmelerin birkaç on yıl içinde gerçekleşeceğini ileri sürmesi elbette eleştiri konusu da oluyor. Bilimin başarabilecekleri konusunda iyimser bir bakış açısına sahip olan fütüristin görüşlerini tanımanın, bilimkurguyla ilgilenenlerin vizyonlarına önemli bir katkı sağlayacağı ise muhakkak.

Önceki

Yazar: Murat K. Beşiroğlu

1971 Trabzon doğumlu. 1994 yılında Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Özel bir bankada 21 yıl uzman ve yönetici olarak çalıştı. Ogox, Aşk Algoritması, Rüya Sanatçısı, Dördüncü Dünya ve Schrödinger'in Papağanı kitaplarının yazarıdır. Bilimkurgu öykü ve romanları yazmaya devam etmektedir.

İlginizi Çekebilir

posthumanizm

Posthümanizm ve Teknoloji: İnsan Sonrası Dünyanın Eşiğinde

Teknoloji ilerledikçe, insanın anlamı ve varoluşu da yeniden tanımlanıyor. Yapay zekâ, biyoteknoloji ve dijital gözetim …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin