bilim ve bilimkurgu

Bir Teknoloji Katalizörü Olarak Bilimkurgu

Bilimkurgu dünyasında yaratıcılık sınır tanımıyor. Uzak galaksileri hayal etmekten ütopik toplumlar yaratmaya kadar vizyon sahibi yazarlar ve film yapımcıları, teknolojik ilerlemeleri öngörmede ve hatta onlara ilham vermede ön saflarda yer alıyor. Türdeki fütüristik fikirlerin birçoğu dünyamızı dönüştüren icatlara ve yeniliklere zemin hazırladığından, bilimkurgunun etkisi sadece eğlenceyle sınırlı değil. Bilimkurgunun öngörü gücünün en eski örneklerinden biri de Jules Verne‘den geliyor. Verne, Ay’a Yolculuk adlı romanında ilk roket fırlatılmadan çok önce bir uzay seferini detaylandırmıştı. Bir toptan fırlatılan ve okyanusa inen uzay aracı konsepti, modern uzay araştırmalarının nerdeyse tüm unsurlarını yansıtıyordu. Bu da yaratıcı zihinlerin, genellikle zamanlarının ötesindeki olasılıkları öngördüklerini gösteriyor.

Bir başka önemli bilimkurgu yazarı olan H.G. Wells de gerçeğe dönüşecek teknolojileri öngörmüştü. Dünyalar Savaşı adlı romanında ısı ışınları ve zırhlı savaş makinelerini içeren bir Mars istilasını anlatıyordu. Bunlar, o zamandan bu yana askeri teknolojiye ve gelişmiş silahlara ilham veren kavramlardı. Benzer şekilde, Zaman Makinesi adlı kitabı zaman yolculuğu fikrini ortaya atmış, teorik fizik ve zamanın doğası üzerine sayısız araştırmaya yön vermişti. Bilimkurgunun etkisi, çığır açan fikirlerin hem izleyicilerin hem de bilim insanlarının hayal gücünü yakaladığı film ve televizyon dünyasına kadar uzanıyor. Bilimkurgu ve gerçek dünya teknolojisi arasındaki bağlantı, hayal gücünün inovasyonu teşvik etmedeki gücünün bir kanıtı da aynı zamanda.

Geleceğe dair iyimser vizyonuyla tanınan Star Trek, ilk cep telefonlarına çarpıcı derecede benzerlik gösteren iletişim cihazlarını tanıttı. İnsanları uzak mesafelerden birbirine bağlayabilecek taşınabilir bir iletişim cihazı konsepti sadece mühendislere ilham vermekle kalmadı, aynı zamanda hücresel teknolojinin gelişimine de rehberlik etti. Star Warsta C-3PO ve R2-D2 gibi robotların canlandırılması robotik ve yapay zekâ alanındaki ilerlemelerin önünü açtı. Karmaşık görevleri yerine getirebilen ve duygusal etkileşime girebilen insansı robotlar fikri, bu alanlarda inovasyonu teşvik etti ve imalattan sağlık hizmetlerine kadar çeşitli sektörlerde kullanılan gelişmiş robotların ve yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesine yol açtı.

Bilimkurgu, aynı zamanda bilim insanlarına ve araştırmacılara mümkün olanın sınırlarını zorlamaları için de ilham veriyor. Mesela NASA’nın Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL) mühendisleri, sıklıkla bilimkurgudan ilham aldıklarını, film ve kitaplardaki fikirleri çalışmalarına dâhil ettiklerini dile getirdi. Bilimkurgu, “fikirlerin edebiyatı” olarak adlandırılıyor. Vizyoner bilimkurgu yazarları ve film yapımcıları, teknolojik manzaranın şekillenmesinde uzun zamandır önemli bir rol oynuyor. İleri teknolojilerle dolu bir gelecek tasavvur ederek bilim insanlarına, mühendislere ve yenilikçilere bu vizyonları gerçeğe dönüştürmeleri için ilham veriyor. Kısacası bilimkurgu, teknolojinin olanaklarını keşfederken hayal gücümüzle sınırlı bir geleceğe giden yolu aydınlatan yol gösterici bir ışık olmayı da sürdürüyor.

star wars trek

Bunları Biliyor muydunuz?

1960’larda Manfred Clynes ve Nathan Kline tarafından ortaya atılan ‘siborg’ terimi bilimkurgudan esinlenmiştir. Günümüzde sibernetik teknoloji, protez uzuvlar ve dış iskeletler yaratmak için kullanılmakta ve engelli insanların hareket kabiliyetlerini yeniden kazanmalarını sağlamaktadır.

Otonom araçlar ilk olarak bilimkurguda hayal edildi. Kara Şimşek‘teki KITT’ten Azınlık Raporu’ndaki sürücüsüz arabalara kadar, bu kurgusal kavramlar yapay zekâ ve robotikte gerçek dünyadaki ilerlemelerin önünü açmıştır.

Artırılmış gerçekliğin (VR) kökleri bilimkurguya dayanıyor. Iron Man gibi filmlerle popülerleşen VR, oyun (Pokémon Go gibi), eğitim ve antrenman simülasyonları gibi gerçek dünya uygulamalarında kullanılmıştır.

Star Trek, talep üzerine nesneler yaratabilen “çoğaltıcı” kavramını popüler hâle getirdi. Bu fikir, hızlı prototipleme ve hatta tıbbi araştırmalarda organların basılmasına olanak tanıyan 3D baskı teknolojisi aracılığıyla kısmen hayata geçirilmiştir.

Kaynak

Yazar: Şevval Tufan

2000 yılında Ankara'da doğdu. 2022'de Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Yine aynı üniversitede, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünde yüksek lisans eğitimine başladı. Bilimkurgudan video oyunlarına, tarihten dil öğrenimine kadar pek çok farklı alanla ilgileniyor. Yeni fikirler edinmeyi, üzerine düşünmeyi seviyor.

İlginizi Çekebilir

halka dunya muhendisleri

Halka Dünya Mühendisleri’nde Büyük Sorular ve Çözümler

Larry Niven’in kitabın ithafında söylediklerinden anladığımıza göre Halka Dünya, seri olarak düşünülmüş bir proje değildir. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin