Uzay giysileri, alışkın olduğunuz ortamı Dünya’dan ayrıldığınızda da taklit edecek, aynı zamanda sizinle beraber esneyerek hareketlerinize uyum sağlayacak kapalı sistemlerdir. Çetin uzay şartları altında kendini yalnız ve küçük hissetmenin getireceği buhran karşısında sizi ana kucağı gibi sarıp sarmalayacak güven kutularıdır onlar. En kötü tasarımların bile gözümüze havalı görünmesi belki de bu yüzdendir.
Uzay giysilerinin işlevi kullanılacağı ortamın şartlarına göre değişir. Örneğin basınca karşı koruma istiyorsanız esnek olmayan, sert bir kıyafete ihtiyacınız vardır, dolayısıyla konfordan vazgeçmeniz gerekir. Hele sıcaklık da ayarlansın derseniz en içe bir katman daha soğutucu veya ısıtıcı geçirilmesi söz konusu olur. Ya da yerçekimin yüksek olduğu bir gezegende ağırlıktan kurtulmak isteyebilirsiniz; bu durumda ağır zırhtan vazgeçip güvenliğinizi tehlikeye atmanız gerekebilir. Dolayısıyla yerçekimi yüksek olan bir gezegeni süngü-dipçik yordamı ile istila etme hayalleriniz varsa vazgeçin. Ayrıca çok amaçlı tek bir giysiyi her ortamda kullanma fikrini de unutun, zira öyle ideal bir uzay giysisi yok. Şartları zorlarsak olabilir ama böyle bir giysiyi kullanabilmek için süper güçlü ve ultra dayanıklı olmanız gerekir.
Hangi şartlarda hangi özelliklerin tercih edilmesi gerektiğini The Verge’in şu yazısındaki listeye göre anlatalım. Aşağıda bilimkurgu yapımlarında karşımıza çıkan uzay giysilerinin incelemelerini bulacaksınız.
Titan A.E.
3028 yılında uzaydaki menzilimiz Güneş sistemini aşınca başka yaşam türleriyle tanışırız. Ancak komşuluk ilişkilerimiz pek insanca gelişmez. Dünya’nın yok edilmesiyle yurtsuz kalan insanlık medeniyetinin talihsiz bir üyesi olan Cale, bir uzay tersanesinde ağır işlerde çalışmaktadır.
Filmde işlenen konu ve Cale’in durumu yeterince vahim değilmiş gibi, talihsiz gencin şartlara uygun olmayan uzay giysisi de iş kazalarına davetiye çıkaran türdendir. Dev fanus kask bir uzay turistine geniş bir görüş açısı sunabilir, ancak ağır işler daha güvenli ekipmanlar gerektirir. Ayrıca böyle bir ortamda kullanılan kıyafet daha sade olmalı. Gövde zırhlı olsa da üzerindeki kablolar, çubuklar, ışıklandırmalar işlevsiz oldukları kadar sağa sola takılma riski de taşıyor. Önce iş güvenliği, sonra dekoratif zamazingolar!
Star Trek: The Original Series
İşlevsiz dev butonlar, yanar döner paneller, kıpır kıpır göstergeler Star Trek‘in 1966’da başlayan ilk dizisinin olmazsa olmazlarıdır. Bu tarz, uzay giysilerine de yansıyınca ortaya bahçe hortumu bağlanmış disko topları çıkar. Enseye kadar sebepsizce genişleyen vizörü, altı tayt esnekliğinde olmasına rağmen harekete izin vermeyen üst gövdesi ve parmakkıran eldivenleriyle Star Trek’in mantık düşmanı tasarımları, The Motion Picture filmi ve Enterprise dizisiyle tam olmasa da biraz daha gerçeğe uygun hale geliyor. Star Trek ruhunu yansıtamamakla eleştirilen Star Trek Discovery‘de ise tüm Trekkie’lerin onayını alan jetpackli müthiş bir tasarımla karşılaşıyoruz.
Tenten
Fanus kaskı ve az esnek-çok dayanıklı gövdesiyle her bedene (köpeğe bile) uygun, boğumlu astronot kıyafetlerini Tenten’in Destination Moon ve Explorers on the Moon adlı yapımlarında da gördük. Bu yapımların 1950’lerde yayınlandığını hatırlarsak, tasarımların aslında günümüzün uzay giysilerinin işlevini en basit haliyle yansıttığını görürüz. Astronot dendiğinde hala aklımızda uzay çağından önce düşlenmiş bu ikonik tasarımlar canlanıyorsa bir şeylerin doğru yapıldığını söyleyebiliriz.
Destination Moon
Tenten’deki gibi ikonik boğumlu tasarımlara yer veren Destination Moon, senaryosunu Robert Heinlein‘ın yazdığı 1950 yapımı bir klasik. Uzay seyahatini dönemine göre başarılı bir şekilde yansıtan eserdeki uzay giysileri, günümüzdeki kimi yapımların tasvirlerini bile geride bırakacak cinsten. Gülümseten hatlarına rağmen esnek eklemler, portatif kask, yaşam desteği gibi etmenleri böylesine dengeli kullanabilen başka tasarımlarla karşılaşmak güç. Üstelik Destination Moon’un astronotlarını kıyafetlerin renklerine bakarak birbirinden ayırmak mümkün ki, bu özellik filmde karakterleri tanımamızı sağlayan zekice bir eklemedir.
Stargate Universe
Yıldız Geçidi ağı genellikle yaşamı destekleyen gezegenler arasında kurulu olduğu için dizilerinde ya da filmlerinde uzay giysisine pek rastlamadık, Universe hariç. Stargate Universe‘te kontrolden çıkan bir deneyle kendini esrarengiz bir gemide bulan ekibin hikayesi anlatılır. Geminin vasfı zamanla keşfedilecektir.
Gelişmiş bir insan uygarlığının ürünü olan Kader gemisi askeri bir araç olmadığı halde, ekibin bulup kullandığı uzay giysileri savunma amaçlı tasarlanmış gibidir. Savunma kaygısı olmayan bir giysinin bu denli ağır ve hantal olması işlev kaybından başka bir şey yaratmayacaktır. Halbuki keşif amaçlı bir tasarım, yaşam desteğine ve esnekliğe ağırlık vermelidir. Gerçi tasarımı yapan gelişmiş uygarlığın bu görevi hangi şartlarda yürüttüğünü bilmiyoruz, belki de vardır bir bildikleri.
Firefly
Firefly; elinden her iş gelen, ne iş olsa kotaran bir grup uzay korsanının eğlenceli maceralarını anlatır. Tercih ettikleri uzay giysileri de tıpkı gemileri gibi her koşula uyum sağlayan, “işimizi görüyorsa sorun yok” mantığıyla seçilmiş tasarımlar olmalıydı elbette. Zırh, kumaş ve derinin birleşimi görsel olarak dizinin ruhuna uyum sağlasa bile uzay boşluğuna asker kamuflajıyla çıkmak istemezsiniz.
Battlestar Galactica
Battlestar Galactica‘nın modern versiyonunda astronotlarla pek karşılaşmayız, ancak koloninin etrafında devriye gezen pilotlar vardır. Bu pilotların kullandığı araçlar basıncı ve sıcaklığı kontrol edip yaşam desteği sağlarlar. Pilotların ekipmanlarının yüksek irtifa uçuşları için hazırlanmış rahat kıyafetlerden oluşması da bu yüzdendir; zira pilotların kullandıkları araçların gövdesinde yarık açılırsa, destek gelene kadar hayatta tutması yeterlidir.
Bunun dışında, basınç sorununun olmadığı koşullarda (örneğin Dünya benzeri bir gezegende) portatif kaskı takılarak solunum sürdürülürken mikrobik saldırılardan da korunulabilir. Dolayısıyla her ortamın koruyucuları olmasalar da, Battlestar Galactica‘nın koşullarında oldukça kullanışlı olduklarını söyleyebiliriz.
Mission to Mars
2000 yapımı filmde gördüğümüz giysiler hem gezegen yüzeyinde hem de uzay boşluğunda kullanılmak üzere tasarlanmış. Böyle geniş bir kullanım alanı istiyorsanız esneklikten ve konfordan feragat etmek zorundasınız. Sırt çantası, göğüs paneli gibi kullanışlı detaylar, yerine göre ayak bağına dönüşebilir. Destination Moon’daki gibi belirgin olmasa da uzay giysilerinin üzerine üzerine renk kodları işlenmesi, hiçbir ortamda götürüsü olmayan bir avantaj.
Interstellar
Interstellar yakın gelecekte geçen bir hikaye olduğu için uzay giysileri de günümüzün tasarımlarıyla oldukça benzerdir. Bu gerçekçilik füturistik imgelere alışmış bilimkurgu izleyicisine biraz sıkıcı gelebilir, ancak kollardaki kısa menzilli iticiler hangimizi heyecanlandırmadı ki?
Gezegen yüzeyinde kullanılmak üzere tasarlanmış giysilerin bu kadar hantal olması can sıkıcı olsa da Interstellar’ın gerçekçi tarzına gayet uygunlar. Dolayısıyla sıkıntınızın kaynağı yapımın tasarımları değil de gerçeklerin bize pek eğlenceli gelmemesidir bekli de.
Armageddon
Star Trek The Original Series‘deki Atılgan‘ın panellerini tulumunuza yapıştırarak ya da sağınıza solunuza el bombası bağlayarak gıcır gıcır bir Armageddon uzay giysisi sahibi olabilirsiniz.
Hikayeyi hatırlayalım: Dünya’ya yaklaşmakta olan bir göktaşı patlayıcılarla havaya uçurulmalıdır. Böyle bir senaryoya hazırlıklı olmayan Dünya, patlayıcıların göktaşına gömülmesi için sondajcılarını gönderir. Dolayısıyla sondajcılar düşük basınca ve düşük yerçekimine dayanıklı, yaşam desteği de sağlayan ekipmanları tercih etmelidir.
Buraya kadar tamam. Armageddon’un uzay giysisi tercihi sondajcılara yeterli esnekliği sağlıyor. Ayak tabanları da yere tutunmak için ideal görünüyor. Üstelik düşük yerçekiminde savrulma ihtimaline karşı sırt bölgesine iticiler de eklenmiş. Haberleşme için de göğüsteki panellerden birinin kullanıldığını düşünürsek geri kalan teferruatın ne için olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Astronot değil de sondaj işçileri olduklarını vurgulamak için adamları isviçre çakısına dönüştürmenin alemi var mıydı?
Outland
Jüpiter‘in uydusu Io‘nun yüzeyinde kullanılmak üzere tasarlanmış bir diğer ikonik uzay giysisiyle başbaşayız. Tasarımları sade ve amaca yönelik. Kişiye özel renklerdeki esnek ve zırhsız gövdesi konforlu görünüyor. Ancak dev kaskı için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Belli ki oyuncunun mimiklerini gizlememesi için geniş bir vizör tercih edilmiş, ama bu amaçla yüzü kaskın içinden aydınlatmak hiç de iyi bir fikir değil. Zira aynalaşan camın ardında kullanıcının kendi aksinden başka bir şey göremeyeceğini hepimiz biliyoruz.
Moon
Sabit koşullarda yaşayan tek kişilik bir koloniyseniz başka ortamlara adapte olabilen bir giysiye ihtiyacınız yoktur; beden seçenekleri ise tamamen fuzulidir. 2009 yapımı Moon‘da da ihtiyacı karşılamak dışında bir kaygı güdülmemiş. Ay yüzeyindeki sabit şartlarda kısa gezintiler için hazırlanan uzay giysisi oldukça sade ve kullanışlı. Kullanıcının yardım almadan giyebileceği kadar da basit. Yeterli aydınlatması ve ufak bir de sırt çantası var. Düşük yerçekiminde fırlamalara karşı kullanılan iticilere ise gerek duyulmamış, filmi izleyenler sebebini hemen anlayacaktır.
2001: A Space Odyssey
Stanley Kubrick‘in titiz çalışma alışkanlığı, filmin genelinde olduğu gibi kıyafet tasarımlarında da kendini gösteriyor. 2001: A Space Odyssey‘nin kullanışlı olduğu kadar detaylı düşünülmüş ama abartıya da kaçılmamış uzay giysileri geçmişin fütürist bir tasarımıydı; günümüzde ise oldukça gerçekçi. Sadece panel kaba ve rahatsız görünüyor ama portatif olduğu için telafi edilebilir bir dezavantaj sayılır.
Alien
Alien serisinin ilk filmlerinde gördüğümüz uzay giysileri çetin şartlarda çalışan madenciler için üretilmiş, güvenlik öncelikli tasarımlardır; esneklik ve ergonomi ikinci planda kalır. Kaba ve hantal metalik görünümleri Giger‘in dekoruna da uygundur. Mekikte gördüğümüz, düşük basınç şartlarına uygun versiyonu ise daha esnek ve gıcır gıcırdır.
Daha sonra yayınlanan ama kronolojik olarak daha eski bir tarihte geçen Prometheus‘a geldiğimizde madencilerle değil akademisyenlerle karşılaşırız. Dolayısıyla Prometheus‘ta daha şık ve ergonomik kıyafetler görmeyi beklemek doğal. Ancak burada teknolojinin daha ilkel olması gerektiği gözlerden kaçmış olmalı ki, esnek taytlar ve şeffaf kasklar kullanmaktan kaçınılmamış. Malzeme bilimi Prometheus zamanında bile bu kadar ileriyse “Ripley’ye niye dev zırhlarla eziyet edildi?” diye sormadan edemiyor insan.
Alien: Covenant‘taki uzay giysileri ise bildiğiniz üzere işlevsiz birer aksesuardı. Lafını etmeye değmez.
The Expanse
İnsanlığın Güneş sistemine yayıldığı bir yakın gelecekte geçen The Expanse‘te mekanlar değiştikçe doğal olarak farklı kullanımlara ve koşullara uygun tasarımlarla karşılaşıyoruz. Örneğin uzay istasyonlarındaki işçilerin giysileri esnek ve portatifken askeri tasarımlar beklendiği üzere ağır zırhlı ve oldukça yalın. Genel olarak The Expanse‘in uzay giysilerinin koşullara göre özelleştirilebilen modüler bir tasarıma sahip olduğunu söylemek mümkün. Her yeni yerleşim alanı için yeni tasarım yapmak büyük bir israf olurdu zaten.
Gravity
Bir yakın gelecek bilimkurgusu olarak Gravity, filmin geneline hakim olan gerçekçiliği uzay giysilerine de yansıtmayı başarmış. Gerçekten de filmde kullanılan ekipmanlar günümüzdekilerle oldukça benzerdir. Hatta kahramanın Soyuz‘a geçtiği sahnelerde Ruslara özgü bir görsel tasarım kullanılması da dikkat çekicidir. Gerçekçi olma kaygısı güden bir yapımdaki tasarımları ancak gerçekle çeliştiği noktalarda eleştirebiliriz; o nokta da giyinip soyunma işleminin çok basit oluşudur. Halbuki günümüzün imkanlarıyla üretilmiş bir uzay giysisini üzerinize geçirmek oldukça zahmetlidir.
Sunshine
Kullanıcısını altın renkli bir Kurbağa Kermit‘e dönüştüren bu uzay giysisi bilimkurgu aleminin en tuhaf görünümlü kostümü olabilir. Ancak gülmeniz geçtikten sonra tüm evrenin gelmiş geçmiş en amaca yönelik tasarımıyla karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız.
Sunshine‘da bu kıyafet, enerjisini tüketmekte olan Güneş’e bomba bırakıp yaşam kaynağımızın ateşini harlamak için uzun bir yolculuğa çıkan bir ekip tarafından kullanılır. Bunu da altın renkli Kermit kostümü içinde yaparlar. Böyle anlatınca güzelim film tüm ciddiyetini kaybediyor tabii.
Baştan alalım: Güneş, enerjisini tüketmektedir ve hayatta kalma güdüsüyle harekete geçen insanlar çareyi zincirleme reaksiyon başlatacak bir maddeyi Güneş’e göndermekte bulurlar. Böylece gündüz göğünün sarı papatyası Güneşimiz bir süre daha yaşam saçmaya devam edecektir. Bu güldüren giysinin görevi ise, yolculuk sırasında uzay aracının dış yüzeyindeki arızaları giderirken teknisyenleri Güneş’in zararlı etkilerinden korumaktır sadece. Bu açıdan baktığınızda, Kermit’e dönüşecek bile olsanız Güneş’e doğru koşarken daha güvenli bir tasarım aramayacağınızı anlarsınız.
The Martian
Çok uzak olmasa da Gravity‘den biraz daha uzak bir gelecekte geçen Marslı‘nın tasarımları da en az Gravity’ninkiler kadar gerçekçilik kaygısı taşıyor. Ancak daha ileri bir tarihte geçtiği için Marslı’nın uzay giysileri biraz daha fütüristik. Ayrıca kahramanımız tek giysi içinde oldukça uzun bir zaman geçirdiği için Marslı’daki kıyafet tasviri de daha detaylı.
Günümüzün astronotlarının aksine Marslı’daki kahramanımız bir motosikletliden daha konforlu görünüyor. Giysileri oldukça esnek ve özelleştirilebilir şekilde tasarlanmış. Görece konuksever bir gezegeni ziyaret eden astronotların ağır zırhlara ihtiyacı olmayacaktır zaten. Yaşam desteği ve haberleşme konularında da oldukça tatmin edici imkanlar sunan bu uzay giysisi, ileride Dünya dışına yerleşmeyi göze aldığımızda temel ihtiyaçlarımızın yanında konfor beklentimizi de karşılayacak gibi görünüyor.
Hazırlayan: Sibel İnce
Kapak Görseli: syncUP/DeviantArt