Evrim, yakın tarihin en tartışmalı bilimsel fikirlerinden biri olabilir; fakat şurası kesin ki, gerçek hayatta meydana gelişini izlemek pek sıkıcıdır.
Bu yüzden bilimkurgu hikâyeleri, uzun ve karmaşık bir süreci tamamen acayip bir şeye dönüştürebilmek için şu pek özel 10 evrim kuralına sıkı sıkıya yapışırlar.
1. Evrimin Bir “Sonraki Aşama”sı Vardır ve Uzmanlar Bunun Ne Olacağını Önceden Bilir!
Olay şu millet: Evrimsel değişimlerin, şartlara uyum sağlama yöntemlerinin sonucu olduğunu konuşmak zevkli değil, çünkü her şeyden önce… Ha? İkinci olarak, apolitik bir film yapıyoruz ve şu Uygunsuz Gerçek (2006) belgeselindeki gibi bir “dünya hâli” şeysinden istemiyoruz. Bu yüzden laboratuar önlüklü şu beyler mikroskopta bir şeye bakıp “Evrimin sonraki aşaması bu!” diyorlar.
Bilimkurgu eserlerinde evrim bir hikâye gibidir ve bilim insanları son ile ilgili istihbarata sahiptir. Genellikle bu yeni “sonraki aşama”, zihin gücünüzü kullanarak bir şeyleri yakmayı ya da belki bir şeyleri oda kadar bir canlı beyne dönüştürmeyi içerir.
2. Geri Evrilebilirsiniz!
Zaten anlaştığımız üzere, evrim rastgele mutasyon dizileri falan değildir. Bu yüzden de bu silahı ya da ilacı ya da belki yüksek enerji parçacık ışınını kullanarak seni şempanzeye çevirebilirim. Ya da İtalyansan dinozor bile olabilirsin, kim bilir.
Tabii bir de çok tembelsen ya da çok fazla televizyon izlersen bebişinin daha aptal bir hâle geri evrilme ihtimali var. Çünkü “ilerlerken”, evrim doğal olarak homo sapiens’i kültürel gelişime ve zihnen karmaşıklığa doğru iter, diğer hayvanları o kadar değil. Bizden milyonlarca yıl daha uzun süredir evrilmelerine rağmen niçin köpekbalıklarından opera sanatçısı çıkmadığını sormayı kesin o yüzden.
3. Yaşam “Tohumla Ekilebilir!”
Galaksimizin orasına burasına DNA’mızı ekebiliriz, böylece ektiğimiz gezegenlerdeki çevre koşulları ve mevcut yaşam formları nasıl olursa olsun, oluşan canlı humanoid olacaktır.
Çorak bir dünyaya DNA’nızı alarm saati geni gibi bir şeyle birlikte atıverin ve en münasip anda, en mükemmel yaşam formunu elde edin: İki ayağı üzerinde yürüyen bir maymun.
4. Atalarınız Daima Beyazdı!
Biri bir zamanlar insanların Afrika’da evrim geçirdiğini ve homo sapiensin yerküreyi arşınlamaya başladığında tamamen siyah üyelerden oluştuğunu söylemiş. Fakat bunun doğru olması mümkün değil çünkü atalarımız, baksan bağırsaklarının içindeki şeyleri (öyk) gösterecek kadar beyaz uzaylılardı.
Hepimiz yarı tanrı varlıklar olan ve galaksiyi teknospermleriyle yıkayan süper beyazlardan geliyoruz.
5. Radyasyon Yeni Bir Mutant Tür Yaratacaktır!
Tamam, o hâlde hepimiz radyasyonun mutasyonlar yaratacağı hususunda hemfikiriz. Bu da demektir ki DNA’nız sizi yamyama ya da kurbağa suratlı bir godoşa çevirecek yeni tuhaf biçimlere dönüşecek. Ama hangisi olursa olsun, kesinlikle yer altında yaşayacaksınız. Bir de bu radyasyon mutasyonları asla sizi kanser etmek gibi sıkıcı şeyler yapmayacaklar ya da envai çeşit doğuştan özre sebep olmayacaklar.
Her bir mutasyon her şahısta tamamen aynı olup, yeni bir tür yaratıverecek. Bu kuralın neticesi mutasyona uğramamış kadınların, mutasyona uğramamış erkekleri bulup onları sperm çıkarım makinelerine dönüştürmek ve insanlığı yeniden başlatmak için etrafta bön bön gezinecekleri bir sahne olacak.
6. X-Men!
Bir gen sizi kanat sahibi yapabilir. Sizi jöleye çevirebilir, size lazer gözler verebilir ya da insanları dokunarak öldürebilmenizi sağlayabilir.
Aslında aynı gen her bireyde farklı süper güçlere yol açabilir. Amanın.
7. Evrim Fazlasıyla Hızlı Gerçekleşebilir!
Eğer habitatta yeterince kirlilik varsa, hamamböceklerinin kafanızı yiyecek eşek kadar yaratıklara dönüşmesi yalnızca birkaç yıl alacaktır. Evrim biyolojisi böyle de muhteşemdir işte.
Ek olarak, silah mıdır ışın mıdır nedir işte her neyse ondan var bizde ve bu ne yapar biliyor musunuz? Sizi öyle çabuk evirir ki, nerede olursanız olun yarın sabah boynuzlu su keleri olarak uyanırsınız. Neyse ki bunu tersine çevirebiliriz de. Bir de, bkz: Kural 6.
8. Savulun, Besin Zincirinin Tepesindeki Avcı Beyefendi Bu!
Avcılarla ilgili mesele, ekosistemlerinde baskın çıkmalarıdır. Avlanacak hayvanlar bağlamında avcı değillerdir, çünkü hepimizin bildiği gibi her gezegende, galaksinin her köşesinde diğerlerinin ona av olduğu böyle bir yaratık vardır. Besbelli insanların avcılara yakıştırdıkları özellikler, zırhlı-dişli-asitli olmak gibi, tüm yaratıklar için tehlikelidir, hep böyledir bu.
Düşünün bir: Şirin, tüylü bir hayvanı alıp kötü adamla dövüştürüp yendirerek ve yenilmiş tüylü suratın DNA’sından ortaya yeni, daha güçlü bir hayvan çıkararak nihai avcıyı da yapabilirsiniz. Bu süreci milyon defa tekrarlayıverin ve tüylü yaratığınız bilinen tüm dünyalara kıyametin habercisi bir dehşet kesilsin. Hanimiş benim prensesim.
9. Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Seksi Kadınlar Gibi Görünür!
Tabii bazen zehir uçlu kuyruklara sahip olmaları dışında… Ya da belki kuyrukları sonradan çıkar ama sadece çıplak olduklarında…
Kuyruklu seksi kadınlar gibi görünmüyorlarsa, o zaman kesin çirkin canavarlar gibi görünürler ya da amip kadar olurlar.
10. İnsanlık Evrimin Doruğudur!
Evrimin belirlenmiş tek bir yol üzerinde ilerlediğini ve insanların evrildiklerinde hep süper güçler kazandıklarını ya da hiç televizyon izlemeyen dâhilere dönüştüklerini zaten belirttik. Eğer başka herhangi bir hayvan evrilmeye başlayacaksa, fazlasıyla hızlı elbette, o zaman insanlaşması gerektiğini şıp diye anlayıverecektir. Bu yüzden süperzeki laboratuar fareleri bir araya gelip laboratuar önlüklü kemirgenlerle dolu minik şehirler oluşturur.
İşte bu yüzden “sonraki aşama”ya evrilen maymunlar insanların yapacağı şeyleri yapar; hükümetler oluşturmak, ata binmek, komik kıyafetler giymek gibi. Bir evrilmeye başladın mı, direkt insan oluşa gidersin. Ya o olur, ya da insanlar gezegeni terk ettikten sonra bile insanlardan nefret edip onları öldürmeye evrilirsin. Galaksiyi önceden programlanmış DNA’larıyla yıkayan beyaz uzaylı atalarımızla bir ilişkisi var galiba bunun.
Hazırlayan: Zahid Turuncu
Düzenleyen: Sibel İnce
Kaynak: io9