Bilimkurgu Yapımlarından Unutulmaz Uzay Gemileri #2

Geçen hafta başladığımız ve bilimkurgu’daki en harika gemileri tanıttığımız serinin ikinci bölümünde sekiz yeni gemiyle karşınızdayız. Keyifli okumalar!

Heptapod Gemileri (Arrival, 2016)

“Geliş”, uzaylılar hakkında daha fazlasını merak ettiren, devam etmesini isteyeceğimiz filmlerden biriydi. Harika isimlendirilmiş “Heptapod”lar, kavramları ve cümleleri temsil eden özel sembollerle iletişim kuruyordu. Ancak filmde cevabını bulamadığımız sorulardan biri de o inanılmaz gemilerin nasıl çalıştığıydı? Gemiler aniden ve aynı anda Dünya’ya ulaşıyor ve gemilerden birinin başına gelen olaylara hepsi, aynı anda tepki veriyordu.

Ortada görünür bir tahrik (itki) sistemi bulunmadan havada asılı duruyorlar ve sahada görsel olarak çözünmeyi de içeren bir tür warp sürücüsü kullandıkları görünüyordu. Bu gemilerin girişlerinin içinde yerçekimi bile biraz belirsiz; iç mekan, insanların çevreyi nasıl anladıklarını değiştirebilecek bir atmosferle doluydu. Bu gemiler tek kelimeyle harika, ama keşke nasıl çalıştıkları hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilseydik.

Spaceball One (Spaceballs, 1987)

Uzay Topları’nı, diğer uzay gemili filmlerde gözden kaçan tüm hikaye boşluklarını bize gösterdiği için seviyoruz. Bu filmdeki geminin aralarından seçim yapabileceği çeşitli hızları var: Işık Hızı, Saçma (Ridiculous) Hız, Gülünç (Ludicrous) Hız, Ekose (Plaid) Hız.

Mürettebatın filmde hemen gösterdiği gibi, yüksek hızlara çok çabuk çıkarsanız, hedefinizi aşmanız çok olası. Ayrıca gemi, gezegenlerin havasını emme yeteneğine sahip elektrik süpürgeli dev bir robot hizmetçiye dönüşebilir.

Death Star ve Starkiller (Star Wars)

2. Ölüm Yıldızı

Millennium Falcon’un birkaç basamak ardında da kalsa Ölüm Yıldızı ve halefi Yıldız Katili Üssü (Death Star ve Starkiller Base) etkileyici ve hayallerimizi süslüyor. Tabii gezegenleri ve insanları yok etme kısmını saymazsak. Şimdilik bunu görmezden gelelim ve pozitif şeylere odaklanalım.

Öncelikle bu devasa gemiler en azılımızın içinde bile kabaran güç arzusunu tatmin edecek kadar güçlü ve ölümcül. Ölüm Yıldızı tek bir gezegeni kolayca yok edebilirken, Starkiller tüm gezegen sistemlerini yok edebilir. Ayrıca, büyük olmalarına rağmen gizli kalabiliyorlar. Ölüm Yıldızı üzerinde bir krater ile Ay’a benzerken, Starkiller Üssü de fizik yasalarını çiğneyerek ihtiyacı olan gücü evrenin her tarafına yayılmış “karanlık” enerjiden alır.

Ha’tak (Stargate)

Ha’tak gemileri, uzayda devasa piramitlere benzer. Ancak, Stargate evrenine yeni başlayanlar bile, bu gemilerin dikkate alınması gereken bir güç olduğunu bilir. Stargate fan wiki, bu gemilerin ışık hızının yüzde 5’ine kadar hızlanmasını sağlayan gelişmiş itki sistemleri kullandığını belirtiyor.

Ayrıca kalkanlar o kadar güçlü ki, devasa bir yıldızın atmosfer sıcağını bile saatlerce önleyebiliyor. Bazı Ha’tak gemileri, filodaki standart bir donanım olmasa da gizlenme aygıtları dahi içeriyor. Ancak bu bile Stargate programında insanları endişelendirmek için onları yeterli bir tehdit yapıyor.

Event Horizon (Ufuk Faciası, 1997)

Korkutucu bir yenilikçilik açısından, Event Horizon’un film sonrası eklenen efektlerini aşmak zor. 1997 yapımı filmde anlatıldığı gibi, ekip bir kurtarma görevine çıkar. Hedef, aniden Neptün’ün etrafındaki yörüngede beliren Event Horizon gemisidir. Görev, geminin kayıp mürettebatından canlı kalanları bulmaktır.

Ne yazık ki, Event Horizon’un deneysel sürücüsünde birkaç sorunun ortaya çıktığını öğrenirler. Gemi, uzay-zamanda bir delik açmıştır ve içinde cinayete meyilli uzaylılar vardır. Biz ne yazık ki bu korkunç filmde, gemiyi tamamen sağlam halinde göremiyoruz. Ama kara delik üretebilecek kadar güçlü sürücülere sahip bir gemi. Ne güç ama!

Ana Gemi (Independence Day, 1996)

Orijinal Independence Day filminde uğursuzca yeryüzünün üzerinde arzı endam eden bu gemi yaklaşık 600 kilometre uzunluğunda. Yani, uzunluğu İstanbul- Ankara arasından daha fazla. Filmde izleyicilerin gördüğü gibi geminin içine, derinliklere doğru giden bir sürü tünel var.

Dünya’dan gelen iki cesur ekip, ürkütücü bir mavi sisle çevrelenmiş kontrol merkezine ulaşmayı başarıyor. Independence Day wiki, ayrıca ulaşım merkezi olarak hizmet veren “arı kovanı benzeri bir yapı” olduğundan bahsediyor. Bu geminin kabiliyetleri hakkında çok az şey biliniyor, ama gemi bizim için tamamıyla korkutucu.

USCSS Prometheus (Prometheus, 2012)

“Alien vs. Predator” wiki’ye göre, bu siyah gemi o güne dek yapılmış ışık hızını aşabilen en pahalı ve en hızlı gemi. Uzak mesafeleri aşabilen bir uzay gemisinde bekleyebileceğiniz her türlü konfora sahip: Hiperuyku odası, gezegensel keşif için ATV araçları, kaçış modülleri ve hatta galaksiler arası iletişim antenleri.

Ek olarak – muhtemelen büyüklüğü için neredeyse imkansız olan – dikey iniş ve kalkış yeteneği ki bu da gemiyi gezegen keşfi için ideal kılıyor. Tabii, gezegende yaşayan cani uzaylılar yoksa!

Rocinante (The Expanse)

Rocinante konforlu ve hızlı bir savaş gemisi. Tasarımcılar, insanların normal yerçekimine benzer g kuvvetlerde yaşama tercihini bile hesaba katmış (en azından geminin iticileri çalışırken). Torpido ateşleyebilen veya diğer gemilere inecek savaş timlerine yardımcı olabilen harika bir gemi, bir filonun belkemiği.

Bunların yanında uzayda gayet hızlı ilerleyebiliyor ve gelen füzelerden kaçınabilecek manevra kabiliyetine sahip. Daha ne olsun?

Kaynak

Önceki Sonraki

Yazar: Murat Yıldırım

Bilim veTeknik dergisinde popüler bilim yazarlığı ve editörlük yapmışlığım var. Bilimkurgu Kulübü websitesinde yazı yazmaya ve çeviri yapmaya devam ediyorum. Amatör olarak yazdığım hikayelerim yine Bilimkurgu Kulübü websitesinde, Yerli Bilim Kurgu Yükseliyor e-dergiside, Kayıp Rıhtım aylık öykü seçkisi ve Lagari Fanzin'de yayımlandı. Elime geçen, hoşuma giden herşeyi okurum ama özellikle bilimkurgu, fantazi ve korku edebiyatına bayılırım. Eğitim hayatımda yolum Istanbul Atatürk Fen Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi, University of Iowa ve University of Ottawa'dan geçti. Şu anda hayatımı ultrahızlı lazer laboratuvarlarında THz bandında foton toplayarak kazanıyorum.

İlginizi Çekebilir

Star Wars: The Force Awakens

Star Wars: The Force Awakens

27 Mayıs 1977 tarihinde vizyona giren bir filmle birlikte sadece sinema endüstrisi değil, içinde yaşadığımız …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et