Bilimkurgu Yapımlarından Unutulmaz Uzay Gemileri #1

Bilimkurgu eserlerindeki kaşif uzay gemileri ile ilgili pek çok eski tartışma kısır bir döngü eşliğinde yerinde saymaya devam ediyor. Örneğin kapışsalar kim daha hızlı? Millennium Falcon mu, yoksa USS Enterprise mı? Ölüm Yıldızı’nın (Death Star) havaya uçurabileceği en büyük gezegen hangisi olabilir? Ya da Ölüm Yıldızı’nı biz yapsak ne kadara mal olurdu? Son zamlardan sonra ışık yılı başına ne yakardı?

Bu yazıda bir adım daha atacağız ve en yaratıcı bilimkurgu gemileri hakkında konuşacağız. Burada olmasına hiç şaşırmayacağınız gemiler var, ancak birkaç ufak sürprize de denk geleceksiniz. Hadi bakalım!

UNSC Infinity (Halo)

Halo‘daki Infinity üssü sadece göze hoş görünmekle kalmıyor, aynı zamanda uzayın farklı yerlerine doğru seyahat de edebiliyor. Halopedia’ya göre gemi, ışık altı ile ışık geçiş gücü ve düşman saldırılarını önlemek için enerji kalkanlarıyla donatılmış. Gemideki mürettebat, Dünya’daki doğal parklara rakip olduğu söylenen bir biyosfer ve Dolunay (Full Moon) adlı bir bar da dahil olmak üzere eğlence sektöründeki en son yeniliklere sahip.

Ayrıca uzak mesafelerdeki müttefiklerle iletişim kurmak için Infinity’in ışıktan hızlı iletişim yetenekleri de var. Şimdi eğer sürüp giden bir savaş olmasa, gerçekten bu gemi tam da tatillik bir yer.

TARDIS (Doctor Who)

doctor-who

En sevdiğiniz Doktor hangisi olursa olsun, muhtemelen onun TARDIS‘le ilgili hoşunuza giden bir hikayesi mutlaka vardır. Bu ünlü gemi bir telefon kulübesi gibi görünüyor, ancak içine girdiğinizde büyülü bir yolculuğa çıkıyorsunuz. İlk bakışta TARDIS, Van Gogh gibi meşhur insanlarla sohbet etmek için karakterleri zamanda ileri-geri götürebilen basit bir zaman makinesi olarak görünüyor, ancak bundan çok daha fazlası var. TARDIS sadece zaman içinde değil, uzayda da seyahat edebilir.

Bu arada TARDIS’e ilk kez adım atan ziyaretçiler, her zaman iç mekanın büyüklüğüne şaşırıyor. “İçi dışından büyük” ifadesi, TARDIS için edilen sözlerin başında geliyor. Ayrıca TARDIS, çevresine uyum sağlayarak kamufle olabilir. Kurşun geçirmezliğinin yanı sıra yüksekten düşmeye ve hatta bir gezegenin atmosferine girmeye dayanıklı olması da işin cabası. Bir TARDIS’i kolayca yok edebilecek tek şey, yakınlarda başka bir TARDIS’in etkileşimi.

Battlestar Galactica (Battlestar Galactica, 2004-09)

Muhteşem uzay gemileriyle dolu bir TV dizisinden sadece bir tane gemi seçmek çok zor. Ama Battlestar Galactica hakkında özel bir şeyler var. Öncelikle bu gemi donanmadaki ağa bağlı değil ve tabii Cylonlar her saldırdığında ağır hasar alıyor. Ancak gemi farklı durumlara çok çabuk uyum sağlıyor.

Gemi bilgisayarlarının karmaşık bir sorunu çözmek için ağa bağlandığı unutulmaz bir bölümde, mürettebat Cylon virüsünü engellemek için yine geminin bilgisayarlarını kullanıyordu. Ek olarak, Battlestar çoğu durumdan kurtulmak için sıçrama yeteneğini kullanarak Cylonlar’dan bir adım önde olmayı başarıyor.

Elysium (Elysium, 2013)

Elysium, temelde bir teknoloji harikası. Gemi, aslında başka bir dünyaya benzeyen devasa bir uzay istasyonu. Ne yazık ki sadece ultra zenginler burada yaşayıp, ‘partileyebiliyor‘. Elysium, bir cenneti andıracak şekilde tasarlanmış. Gemiyi gördüğümüz anlarda, yemyeşil bir dünyaya tanık oluyoruz. Rahat hissedebileceğimiz kadar tanıdık ve doğal. Üstelik en ölümcül hastalıkları iyileştirmek için tasarlanmış makineler sayesinde sağlığınıza kavuşmanız sadece dakikalar alıyor.

En iyi tarafı ise, Elysium vatandaşı olarak kaydolduğunuzda kazandığınız ayrıcalıklar. Örneğin filmde cehenneme dönmüş Dünya’nın neresinde olursanız olun, uzay istasyonu otomatik olarak sizi kurtarıp eve geri getirmek için kurtarma gemileri fırlatmak üzere programlanmış.

Reapers (Mass Effect)

Mass Effect oyun serisinin cesur karakterleri galaksimizi kötü uzaylılardan korumaya çalışır, daha sonra Andromeda galaksisinde yeni bir mücadele başlar. Uzayda geçen bu oyunda geminin yenilikçiliği açısından kötülerin Reapers gemisini geçmek zor.

Mass Effect Wiki’ye göre, organik ve makine karışımı olan bu gemiler galaksiler arası uzayda 50.000 yıl boyunca gizlenebiliyor. İşleri çoğunlukla davetsiz misafirleri kovalamak olarak tasvir edilse de, Reaper’ların ne kadar akıllı olduklarını unutamayız. Bütün gemilerin atlama için kullandıkları ağı yarattılar ve ayrıca devasa bir uzay istasyonu olan Citadel’i yaptılar.

USS Enterprise (Star Trek)

Şu an NCC-1701-A’nın mı, yoksa NCC-1701-D’nin mi daha iyi bir Atılgan olduğu hakkında kelime oyunları yapmanın zamanı değil. Ancak geminin soy ağacının etkileyici bir geçmişi olduğunu unutmayalım. Film ve televizyon dizilerini bir bütün olarak ele alırsak, Atılgan yalnızca beklentileri karşılamakla kalmıyor, her seferinde baklentilerin üzerine çıkıyor.

Sürekli olarak güvenli hız sınırlarının ötesinde (Scotty’nin itirazlarına rağmen) çok iyi çalışıyor. Hatta bazı versiyonları iki bağımsız parçaya ayrılma yeteneğine bile sahip ve aşırı ortamlarla (Dünya atmosferinde yanma veya okyanusun altında gizlenme gibi) başa çıkabiliyor. Gelişmiş versiyonlardan bazıları, Romulanlar ve Vulkanlar’ın daha önce zevkini çıkardığı sürpriz unsurunu ortadan kaldıran görünmezliğe de sahip.

Millennium Falcon (Star Wars)

Atılgan’ın hemen ardından muhteşem hızıyla Millennium Falcon geliyor. Üzgünüz Star Wars hayranları, her yarışmayı kazanamazsınız. Falcon, Atılgan ile hoş bir tezat oluşturuyor, çünkü bu gemiyi yöneten üniformalı kalabalık bir mürettebat yok. Bunun yerine gemiyi uçar halde tutmak için elindekileri kullanmak zorunda olan bir sürü “ayak takımı” kahramanlar var.

Ancak Falcon şaşırtıcı hünerlere ve uyuma sahip. Evet, ışıktan hızlı seyahat edebiliyor, ama bundan daha fazlası da var. Gemi küçük çatlaklara sığabiliyor, gezegende ve uzayda epik dövüşlere katılabiliyor ve hatta yaratıkların ağzı gibi garip ortamlarda bile hayatta kalabiliyor. Adını hak eden herhangi bir avcı jet gibi kötücül bir imparatorluğa karşı da savaşıyor.

Serenity (Firefly)

firefly-serenity

Serenity daha zarif uzay gemilerinin süslerine sahip değil. Warp sürücüsü veya ışıktan hızlı seyahat yok. Gemide eski “Star Trek” yıldız gemileri hakkındaki mitlere çok net karşı çıkan tuvaletler var. İçerisi biraz depoya benziyor ve her zaman dökülüyor gibi görünüyor. Ancak bu hayranların umurunda değil, çünkü Serenity dayanıklı ve uzun ömürlü olması için tasarlanmış, konfor için değil.

Geminin mütevazı görünümü, mürettebat diğer yıldız gemilerinden parça yağmalarken fark edilmesini zorlaştırıyor. Eğer önemli bir hasar alırsa, genellikle başka bir gemiden yağma bir parçayla tamir edilebiliyor. Ve hepsinden öte, Serenity her zaman çalışıyor ve işi görüyor. Öyle yüksek mühendislere, havalı parçalara ihtiyacı yok; mürettebatta yetenekli bir tamirci varsa Serenity size ihtiyacınız olan her şeyi sağlayacaktır.

Kaynak

Sonraki

Yazar: Murat Yıldırım

Bilim veTeknik dergisinde popüler bilim yazarlığı ve editörlük yapmışlığım var. Bilimkurgu Kulübü websitesinde yazı yazmaya ve çeviri yapmaya devam ediyorum. Amatör olarak yazdığım hikayelerim yine Bilimkurgu Kulübü websitesinde, Yerli Bilim Kurgu Yükseliyor e-dergiside, Kayıp Rıhtım aylık öykü seçkisi ve Lagari Fanzin'de yayımlandı. Elime geçen, hoşuma giden herşeyi okurum ama özellikle bilimkurgu, fantazi ve korku edebiyatına bayılırım. Eğitim hayatımda yolum Istanbul Atatürk Fen Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi, University of Iowa ve University of Ottawa'dan geçti. Şu anda hayatımı ultrahızlı lazer laboratuvarlarında THz bandında foton toplayarak kazanıyorum.

İlginizi Çekebilir

Feminist Bilimkurgunun Ölümsüz Yazarı: Vonda N. McIntyre

70 yaşında hayatını kaybeden Vonda N. McIntyre, 1970’lerin başında Ursula K. Le Guin, Joanna Russ …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et