Bilimkurgunun günümüzün gözde türlerinden biri olduğu tartışmasızdır. Son 50 yıldır popüler olmasına rağmen, başlarda kültür üzerindeki etkisi bugünkü kadar değildi. Özel efekt teknolojisindeki gelişim göz önüne alındığında bu popülerliğin artması akla yatkın görünüyor. Bugün hayatımızın büyük bir bölümüne dolaylı olarak etki etmekte. Bilimkurgunun fantastik yönü bir kenara konulursa, 21. yüzyılın kültürünü diğer türlerden daha iyi temsil ettiği ve günümüzün karmaşık dünyasında bu temsilin daha da kuvvetleneceği görülmektedir.
Bilimkurgunun tanımı değişkenlik gösterebilir; ancak Orta Çağ geçmişine dayanan, genellikle ejderhalar ve büyü gibi unsurlara sahip fantezi türü yerine, ileri teknoloji veya farklı dünyalar içeren bir kurgu biçimi olarak değerlendirmek doğru olacaktır. Bu tanımı baz aldığımızda kimi Marvel filmlerinin bilimkurgu kategorisine girerken, bir tarihi drama olan Apollo 13 gibi yapımların da kapsam dışına itildiğini görebiliyoruz.
Bilimkurgu her dönemde sevilen bir tür olduysa da sürekli kabul görmemiştir. Kökeni yüzyılın başlarındaki ucuz kurguya dayandığı için tüm gelişimine rağmen hala bu damgayı taşır. Ortaya çıktığı zaman dilimi düşünüldüğünde esas olarak nerd’lere hitap eden bir türdü veya o zamanki sanat anlayışının epey dışında kalıyordu diyebiliriz. Günümüzde Star Wars, Batman, Star Trek gibi yapımlar oldukça ilgi çekse de, bilimkurgu türü hiçbir zaman 2000’li yıllardaki popülerliğine ulaşamamıştı.
Bilimkurgu 2000 yılından sonra, özellikle son on yılda patladı. Filmsite.org’a göre 2010’ların en iyi 20 filminin 11’i bilimkurgu türünde. Son yirmi yılda tüm diğer türlerden bu listeye giren toplam 24 film olmasına karşılık, listedeki bilimkurgu filmlerinin sayısı 21.
Bu gelişme Academy Awards’da da kendini gösterdi. 2009 yılından önce sadece iki bilimkurgu filmi, E.T. ve Star Wars en iyi film için aday olmuştu ve kazanamamışlardı. O zamandan beri gene hiçbiri kazanamasa da aday sayısı altıya yükseldi. Bu, kısmen Oscar’ın “En İyi Film” aday sayısını artırmasından kaynaklansa da, aynı zamanda bilimkurgunun film piyasasında etkisinin arttığını, artık sanat dünyasında ve popüler kültürde kabul gördüğünü de gözler önüne seriyor.
21. yüzyılda bilimkurgunun sattığı açık ve hiç olmadığı kadar kabul görüyor. Bunun yeni dünyaların ve yeni teknolojilerin ekranda hayata geçirilmesini sağlayan özel efektlerdeki gelişmeyle de kuşkusuz ilgisi var. Ayrıca Star Wars, Marvel ve DC’nin pazarlama stratejilerinden doğan sadık hayran kitlelerinin katkısını da yadsımamak lazım. Aynı zamanda, bilimkurgunun yükselişinin modern dünyadaki gelişimle paralellik göstermesi de tesadüf değildir. Bilimkurgu, zamanımızı diğer türlere göre daha doğru yansıtmaktadır.
Bilimkurgu, söze dökülemeyenleri ifade etme yeteneğine sahiptir. Godzilla‘nın atom bombası yerine bir metafor olarak kullanıldığı sır değil. 50’li ve 60’lı yıllarda yayınlanan uzaylı işgalleri de Sovyet istilası ve nükleer savaş için birer alegori idi. Bilimkurgunun bir diğer özelliği ise, güncel eğilimleri ele alarak “sırada ne var?” sorusunu sormasıdır. Meseleleri kurgusal bir gelecekte veya uzak gezegenlerde işleyerek günümüze ışık tutmayı başarıyor.
Teknoloji, iklim ve toplumda hızlı değişimler gösteren bir dünyada yaşıyoruz. 10 yıldan daha kısa bir süre önce iPhone, dünyanın sunduğu en yeni ve en büyük yenilikti. Şimdi sekizinci jenerasyonda ve bu yeniliğe sahip olmak, sahip olmamaktan daha az yaygın. Buzullar hızla erirken dünya tepkisiz, çünkü değişim günümüzde gözlenemeyecek ve hissedilmeyecek kadar yavaş. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden beri egemen olan sosyal ve ekonomik sözleşmeler, günümüzde hakların artmasıyla birlikte gittikçe kırılmaya başlıyor.
Bu değişikliklerin hiçbiri ihmal edilebilir değil ve etkileri de akıl almaz büyüklükte olacağı için, bu değişimleri değerlendirecek bir araca ihtiyacımız var. Bilimkurgu bize bu aracı sağlarken, ağır ve karmaşık konuları ön plana çıkarmak yerine çevremizden edindiğimiz verileri daha iyi değerlendirebilmemize olanak veriyor. Dünya daha hızlı ilerleyip karmaşıklaştıkça, bilimkurgunun rolü de artmaya devam edecek.
Bilimkurgu yazarı Kim Stanley Robinson‘ın The Guardian ile yaptığı bir söyleşide dediği gibi: “Günümüzün gerçekçiliği hakkında yazacaksanız, bilimkurgu bunun en iyi yapılacağı türdür. Çünkü büyük bir bilimkurgu romanının içinde yaşıyoruz ve hepimiz bu romanın yazarlarıyız.”
Kaynak: The California Aggie