Sahibi olduğu Virgin Galactic’in aracıyla 11 Temmuz’da uzaya çıkan İngiliz iş adamı Sir Richard Branson‘dan sonra, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos da yaklaşık 11 dakika süren uzay yolculuğunu tamamlayarak tarihe geçti. Kendi şirketi olan Blue Origin’in geliştirdiği roketle gerçekleşen uçuşta, Bezos’a kardeşi Mark Bezos, 82 yaşındaki Wally Funk ve 18 yaşındaki Oliver Daemen isimli öğrenci eşlik etti. Yaşanan tüm bu gelişme ve rekabet, ileride büyük bir sektöre dönüşecek olan uzay turizminin ilk istikrarlı adımları şeklinde değerlendiriliyor.
Aslında 2000’li yıllar boyunca, Uluslararası Uzay İstasyonu’na 7 zengin insan yüklü miktarda para ödeyip yolculuk edebilmiş ve bu yolculuklar uzay turizminin erken dönem örnekleri arasında gösterilerek tarihe geçmişti. Ancak bu maceracı akıma liderlik eden Rusya Federal Uzay Ajansı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan çekilmesi sonrası ticari uzay uçuşları 2009’da durmuştu. İşte arkasında dünyaca ünlü milyarderlerin olduğu SpaceX, Blue Origin ve Virgin Galactic gibi şirketler, günümüzde gitgide popülerlik kazanan bu alana liderlik edebilmek için birbirlerine karşı büyük bir yarış veriyor.
Uzmanlara göre Elon Musk, uzay alanındaki rekabeti açık ara önde götürüyor. SpaceX’in kardeş şirketi Starlink, dünya çapında internet bağlantıları piyasasında payını garantiye almak üzere şimdiye kadar uzaya yüzlerce uydu gönderdi. Amazon’un kardeş şirketi Kuiper ise Bezos’un 10 milyar dolarlık destek taahhüdüne rağmen şimdilik bu alanda başarı gösteremedi.
Özellikle SpaceX’in, Amazon’un bilgisayar bulut piyasasındaki en büyük rakibi olan Microsoft ile yaptığı iş birliği büyük ses getirdi. SpaceX bu iş birliği sayesinde uydu destekli internet hizmetlerinde Microsoft’un Azure platformunu kullanma iznine sahip oldu. Microsoft ile SpaceX ayrıca balistik füze, güdümlü seyir füzeleri ve hipersonik füzelerin takibinde kullanılacak uyduların yapımında da iş birliği planlıyor. Bu ticari hamleler karşısında Bezos, Microsoft ile SpaceX arasındaki iş birliğini eleştirerek iki şirketi kendisine karşı savaş açmakla suçladı ve Pentagon’un bulut sistemi “Jedi” için 10 milyar dolarlık ihaleyi geçen yıl Amazon’a değil, Microsoft’a vermesinin arkasında da bu savaşın bulunduğunu savundu.
Öte yandan hem Microsoft hem de SpaceX, devlet ihalelerinde tanınmış ve kabul gören şirketler konumunda. Uluslararası Uzay İstasyonu’na yaptığı kargo taşımacılığı ile NASA’nın güvenini kazanan SpaceX, aradan geçen zamanda astronotları da defalarca UUİ’ye taşıyarak NASA’yı Rusya’nın Soyuz kapsüllerine bağımlılıktan kurtarmış oldu. Elon Musk’ın uzay alanında büyük planları var. Örneğin Mars’a insanlı yolculuk vizyonunu açıkladığında takvimler 2016’yı gösteriyordu. Bezos ise Mars’ta yaşam hayallerini “saçmalık” diye nitelendirmişti. Konuyla ilgili olarak 2019’daki bir konferansta, “Kim Mars’a taşınmak ister ki? Bana bir iyilik edin ve önce gidip Everest dağında bir yıl yaşayın ve hoşunuza gidip gitmediğine bir bakın. Mars ile karşılaştırıldığında Everest cennet kalır!” ifadelerini kullanmıştı.
Mars’ta yaşam mümkün olsun ya da olmasın, gözlemciler uzay taşımacılığının dev ticari potansiyeli konusunda Bezos’un da şüphesi olmadığından emin. Wedbush analisti Ives, yakın gelecekte bu alanda milyarlarca dolar kazanılacağına dikkat çekerek, “Bezos ve Musk, uzay savaşında kazananın önümüzdeki 1-2 yılda belli olacağını biliyor,” diyor. Dolayısıyla uzay, yakın gelecekte dev şirketlerin en büyük savaş alanı hâline dönüşecek. Umut edelim ki tüm bu rekabet, en azından uzay teknolojilerinin gelişimine ivme kazandırsın ve günün birinde biz fakirlere de uzaya çıkabilme fırsatı sunsun.
Kaynaklar: